Tamamen yenebilen robotlar geliyor

Hem sağlığa hem çevreye fayda sağlaması bekleniyor.

EPFL ve IIT bilim insanlarının icat ettiği robot, jelatin bacaklar ve yenebilen bir eğim sensörü içeriyor (EPFL)
EPFL ve IIT bilim insanlarının icat ettiği robot, jelatin bacaklar ve yenebilen bir eğim sensörü içeriyor (EPFL)
TT

Tamamen yenebilen robotlar geliyor

EPFL ve IIT bilim insanlarının icat ettiği robot, jelatin bacaklar ve yenebilen bir eğim sensörü içeriyor (EPFL)
EPFL ve IIT bilim insanlarının icat ettiği robot, jelatin bacaklar ve yenebilen bir eğim sensörü içeriyor (EPFL)

Tamamen yenebilen robotlar düşünülenden çok daha yakın olabilir.  

Son yıllarda yenebilen teknolojik aletlere yönelik çalışmalar hız kazanıyor. Yenebilen robotlar elektronik atık miktarını azaltmanın yanı sıra hastaların ilacını almasını sağlama ve sağlık durumlarını takip etme potansiyeliyle öne çıkıyor. 

Robot ve yiyecekleri bir araya getirme amacıyla 2021'de RoboFood (RoboGıda) projesini başlatan bilim insanları, Nature Reviews Materials adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmalarında bu alanda yapılan çalışmaları değerlendirerek mevcut engelleri açıklıyor. 

İsviçre'deki École Polytechnique Fédérale de Lausanne'den (EPFL) Dario Floreano şöyle diyor:

Hâlâ hangi yenebilir malzemelerin yenemeyenlere benzer şekilde çalıştığını bulmaya çalışıyoruz.

Örneğin elektronik cihazlardaki kauçuk yerine jelatin kullanılabilir veya çikolatadan yapılan filmler robotları nemli ortamlarda koruyabilir. 

Geçen yıl ekimde İtalya Teknoloji Enstitüsü (IIT) araştırmacıları dünyanın ilk şarj edilebilen ve yenebilen bataryasını geliştirmişti. TIME'ın 2023 En İyi İcatlar listesine aday gösterilen bataryanın kutuplarında B2 vitaminive badem gibi besinlerde bulunan kuersetin kullanılmıştı. 

Elektronların taşınmasını aktif karbon sağlarken kısa devreleri önlemesi için de nori yosunundan yararlanılmıştı. 4 santimetrelik bu batarya sindirildiği takdirde zarar vermeyecek seviyede, 0,65 voltta çalışıyor. Ayrıca iki tanesi ışık yayan bir diyota yaklaşık 10 dakika boyunca güç verebiliyor.

Daha önce başka bir ekip, kanatları pirinç kurabiyesinden bir drone tasarlamış, EPFL ve IIT araştırmacıları da jelatin bacaklarıyla kısmen yenebilen, yuvarlanan bir robot üretmişti.

Fakat bilim insanları bu buluşları daha ileri seviyeye taşımanın önünde bazı engeller olduğunu söylüyor. Yakın zamanda çıkan çalışmanın yazarlarından Bokeon Kwak şu ifadeleri kullanıyor:

En büyük teknik zorluk, batarya ve sensörler gibi elektrikle çalışan parçalarla aktüatörler gibi hareket etmek için sıvı ve basınç kullanan parçaları bir araya getirmek.

Bunun yanı sıra insanların, tepki veren ve kendi başına hareket eden işlenmiş gıdaları nasıl algıladığı pek bilinmiyor. Ayrıca bu cihazları yemenin sağlık üzerinde nasıl etkiler yaratacağının da iyice anlaşılmasına ihtiyaç var. 

Independent Türkçe, TechXplore, Knowridge Science Report, Nature Reviews Materials, EurekAlert



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe