"TikTok tarikatı"nı anlatan Netflix dizisi dehşete düşürdü

Şeytanın Dansçıları: 7M Adında Bir TikTok Tarikatı, her biri yaklaşık bir saat uzunluğundaki üç bölümden oluşuyor (Netflix)
Şeytanın Dansçıları: 7M Adında Bir TikTok Tarikatı, her biri yaklaşık bir saat uzunluğundaki üç bölümden oluşuyor (Netflix)
TT

"TikTok tarikatı"nı anlatan Netflix dizisi dehşete düşürdü

Şeytanın Dansçıları: 7M Adında Bir TikTok Tarikatı, her biri yaklaşık bir saat uzunluğundaki üç bölümden oluşuyor (Netflix)
Şeytanın Dansçıları: 7M Adında Bir TikTok Tarikatı, her biri yaklaşık bir saat uzunluğundaki üç bölümden oluşuyor (Netflix)

Netflix izleyicileri, yayın platformundaki tarikat belgeseli karşısında şaşkına döndü.

Şeytanın Dansçıları: 7M Adında Bir TikTok Tarikatı (Dancing for the Devil: The 7M TikTok Cult) geçen ayın sonlarında gösterime girdi ve korkunç ama gerçek hikayesiyle izleyicileri hemen etkisi altına aldı. 

TikTok dansçıları nasıl tarikata katıldı?

Belgesel bazı TikTok dansçılarının, bir ajansa ve ajansın ilişkili olduğu bir kiliseye katılmasını merkeze alıyor. Kısa süre sonra kilisenin kurucusu ve karanlık gerçekleri hakkındaki rahatsız edici ayrıntılar açığa çıkıyor.

Üç bölümlük dizi, kız kardeşi Melanie'yle birlikte "Wilking Sisters" adlı popüler bir TikTok ve YouTube kanalına sahip dansçı ve içerik üreticisi Miranda Wilking'e odaklanıyor. 

Miranda, TikTok'ta 3,3 milyondan fazla takipçi edindikten sonra 2021'in başlarında aniden sosyal medya platformundan kaybolmuştu.

Miranda'nın hayranları ve takipçileri, fenomen dansçının ani bir şekilde sessizliğe bürünmesinin ardındaki gerçeği uzun süre merak etmişti.  

Şubat 2022'de ailesi, sosyal medya üzerinden yaptıkları canlı yayında, Miranda'nın 7M Film adlı menajerlik şirketinin kurucusu Robert Shinn tarafından beyninin yıkandığını iddia etti.

Bu paylaşımın viral olmasının ardından kafalardaki soru işaretleri daha da arttı. 

"İfşa olduktan sonra hâlâ tarikatta kalmaları çılgınca"

Netflix izleyicileri, belgeseli izledikten sonra şaşkına döndü ve olayların ne denli "çılgınca" olduğunu dile getirmek üzere sosyal medyaya akın etti.

Bir kullanıcı şunları yazdı:

Şeytanın Dansçıları belgeseli inanılmaz! Ve bazılarının ifşa olduktan sonra bile hâlâ tarikatta kalmaları çılgınca!

Onunla aynı fikirdeki bir diğer izleyici ekledi:

Netflix'teki Şeytanın Dansçıları adlı belgeseli izledikten sonra aklım başımdan gitti, tüylerim diken diken oldu ve ağladım! Tüm bu olanlar çok çılgınca!

Belgeselden çok etkilendiğini söyleyen başka biri de şöyle yazdı:

Şeytanın Dansçıları: 7M Adında Bir TikTok Tarikatı'nı izlemeyi yeni bitirdim. 2024'te bile tarikatın halen gelişiyor olması gerçeği inanılır gibi değil.

"Ölüm tehditleri" iddiası

Dansçı Miranda Derrick, belgeselin gösterime girmesinden bu yana internet üzerinden ölüm tehditleri aldığını iddia ediyor. 

27 yaşındaki dansçı, belgeseli "tek taraflı" diye nitelendirerek tepki gösterdi. Derrick Instagram hesabından yaptığı açıklamada, bazı kullanıcıların kendisini ve ailesini hedef aldığını belirtti. 

Dansçı, 1,7 milyon takipçisine şunları söyledi:

Herkese merhaba. Normalde bu tür içerikler yapmadığımı biliyorum ama size karşı şeffaf olmak istedim. Bu belgeselden önce eşim (koreograf James Derrick) ve ben kendimizi güvende hissediyorduk. Artık bu belgesel yayında ve hayatlarımızın tehlikeye atıldığını hissediyoruz.

Derrick, açıklamasına şöyle devam etti:

İkimiz de arabalarımızda takip edildik, ikimiz de nefret mektupları, ölüm tehditleri aldık, insanlar bize intihar etmemiz için mesajlar gönderdi.

Independent Türkçe, Mirror, Variety, Daily Mail



Sean Penn'e göre heteroseksüel oyuncular kuirleri canlandırabilmeli

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Sean Penn'e göre heteroseksüel oyuncular kuirleri canlandırabilmeli

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Sean Penn, heteroseksüel oyuncuların kuir rolleri oynamasıyla ilgili süregelen tartışmalara değinerek, bu fikre karşı çıkan argümanları "korkak ve beceriksiz bir politika" diye niteledi.

63 yaşındaki aktör, 2008 yapımı biyografik film Milk'te canlandırdığı, Kaliforniya'da kamu görevine seçilen ilk açık gey olan Harvey Milk karakteriyle ikinci En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını almıştı.

Penn, The New York Times'a verdiği yeni bir röportajda, heteroseksüel bir oyuncunun Milk gibi kuir bir figürü canlandırmasının "böyle bir zamanda gerçekleşemeyeceğini" savundu.

Penn, "Bu muazzam bir aşırılık" dedi. 

Bu, insan hayal gücüne karşı korkak ve beceriksiz bir politika.

2021'de, Doctor Who'nun dizi sorumlusu Russell T. Davies, daha fazla özgünlük için kuir rollerin kuir oyunculara ayrılması gerektiğini söylemişti.

O dönemde The Independent'a, "Yüzlerce yıllık eşitsizliğin intikamını almaya çalışıyorum" diye konuşmuştu. 

[It’s A Sin] de geylere utanmadan heteroseksüel rolleri verdi. Bence bu iyi bir şey çünkü inanın bana, 8 yaşından itibaren heteroseksüel insanları ve onlara nasıl uyum sağlayacağımızı öğreniyoruz.

Aralarında Cate Blanchett (Carol), Rachel Weisz (Disobedience) ve Suranne Jones'un (Gentleman Jack) da bulunduğu, kuir karakterleri canlandıran birçok heteroseksüel oyuncu bu görüşe katılmıyor.

Blanchett 2018'de "İnançsızlığı askıya alma ve deneyimlerimin ötesindeki rolleri oynama hakkı için ölümüne savaşacağım" demişti.

Penn, The New York Times'a "setlerde 15 yıldır mutsuz olduğunu" çünkü "Milk'in en son iyi vakit geçirdiği film olduğunu" söyledi.

Gizemli Nehir (Mystic River) yıldızı şöyle açıkladı: 

Başrol oynayan, tanınmış bir oyuncu olan, iyi para alan ve filmde liderlik pozisyonuna sahip bir aktör gibi hissediyorum ve enerjik gelip bir şekilde yönetmenin koruması olmanız gerekiyor. Bu tür şeylerde numara yapıyordum ve bu çok yorucuydu. Çoğunlukla düşündüğüm şey, 'Saat kaç? Ne zaman çıkacağız?' Bittiğinden emindim ama bırakırsam evimi nasıl idare edeceğimi, özgürce seyahat edebileceğimi ya da bunun gibi şeyleri nasıl yapacağımı bilmiyordum.

Penn, Dakota Johnson'la birlikte rol aldığı ve 9 Ağustos'ta sinemalarda gösterime girecek yeni filmi New York'ta Bir Gece'yle (Daddio) seyircilerin karşısına çıkıyor.

Christy Hall'un yönettiği film, New York J.F.K. havalimanında bir taksiye binen ve şoföre yavaş yavaş hayatı ve evli bir adamla olan ilişkisi hakkında açılan bir kadını konu alıyor.

Penn film hakkında şunları söyledi: 

Bunun hoş bir deneyim olabileceğini hissettim ve bu benim için şimdi, belki de geçmişte olduğundan daha önemli olacak.

Independent Türkçe