Obezite tedavisinde gen tedavileri umut oldu

Mevcut eğilim devam ederse 2035'te dünya nüfusunun yarısının aşırı kilolu veya obez olacağı tahmin ediliyor (Unsplash)
Mevcut eğilim devam ederse 2035'te dünya nüfusunun yarısının aşırı kilolu veya obez olacağı tahmin ediliyor (Unsplash)
TT

Obezite tedavisinde gen tedavileri umut oldu

Mevcut eğilim devam ederse 2035'te dünya nüfusunun yarısının aşırı kilolu veya obez olacağı tahmin ediliyor (Unsplash)
Mevcut eğilim devam ederse 2035'te dünya nüfusunun yarısının aşırı kilolu veya obez olacağı tahmin ediliyor (Unsplash)

Obeziteyle mücadelede cevap, gen tedavilerinde yatıyor olabilir. Henüz ilk aşamalarında olan çalışmalar umut verici sonuçlar doğururken, bazı uzmanların soru işaretleri var. 

Dünya genelinde yaklaşık 1 milyar kişinin obez olduğu tahmin ediliyor. Vücutta aşırı derece yağ birikmesiyle tanımlanan bu durum tip 2 diyabet, kalp damar hastalıkları ve kansere yol açabiliyor. 

Beslenme biçimi ve yaşam tarzındaki değişimler bu sorunun çözümünde önem arz etmesine karşın uzmanlar daha etkili yöntemlere başvurulması gerektiğini düşünüyor. 

Ameliyatların uzun vadede yeterli etki yaratmadığını düşünen bilim insanları son yıllarda genetik tedavileri araştırmaya yöneliyor. 

Biyoteknoloji şirketi Wave Life Sciences yakın zamanda, protein kodlayan INHBE genini devre dışı bırakarak farelerin kas kaybetmeden kilo vermesini sağladığını öne sürüyor. Şirketin CEO'su Paul Bolno, BioSpace'e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Fareler kas kütlesi kaybetmedi fakat iç organlardaki yağ yüzde 56 oranında azaldı.

Wave Life Sciences gelecek yıl aşırı kilolu ve sağlıklı insanlarla klinik deneylere başlamayı planlıyor. Bunlardan olumlu sonuçlar elde edilirse INHBE genini devre dışı bırakma yöntemi obez kişilerle denenecek. 

Bolno mevcut çıktılara dayanarak, yılda bir veya iki kez verilecek dozla tedavinin mümkün olabileceğini öne sürüyor.

Geçen yıl yayımlanan bir çalışmada ilk kez ex vivo gen terapisiyle obezite ve diyabeti tedavi etme yöntemi geliştirilmişti. Latincede "canlının dışında" anlamına gelen ex vivo, hücrenin vücuttan çıkarılıp genetiği değiştirildikten sonra geri konmasını ifade ediyor. 

Bu türden hücre odaklı tedavilere genellikle kalıtsal hastalıklarda başvuruluyor. 2023'teki araştırmadaysa ex vivo yöntemi kullanılarak obezite gibi metabolik hastalıklarda önemli bir rol oynayan CPT1AM proteinini ifade eden hücreler üretilip fare vücuduna yerleştirilmişti. 

Barselona Üniversitesi araştırmacıları bu sayede farelerdeki obezite ve glukoz intoleransının düşmesini sağlamıştı. Halihazırda yöntemi iyileştirmek üzere çalışan bilim insanları daha sonra insan deneylerine geçmeyi planlıyor. 

Mevcut teknolojilerle sadece bir veya iki gen hedef alınabildiğinden uzmanlar bu yöntemlerin bütün obezite hastalarında uygulanamayacağını söylüyor. Fonksiyonel tıp uzmanı Aaron Erez ise gen tedavileriyle ilgili bazı problemlere değinerek şöyle diyor:

Yüksek maliyetler, istenmeyen genetik sonuçlar doğma ihtimali ve genomik düzenlemeyle ilgili etik kaygılar da ele alınmalı.

Independent Türkçe, BioSpace, Food Navigator, Science Daily, BBC



‘Welad Rizk 3’ gişede 12 milyon doların üzerinde hasılat elde etti

Welad Rizk 3 oyuncuları serinin üçüncü filminin başarısından duydukları mutluluğu dile getirdi. (Suudi Arabistan Eğlence İdaresi)
Welad Rizk 3 oyuncuları serinin üçüncü filminin başarısından duydukları mutluluğu dile getirdi. (Suudi Arabistan Eğlence İdaresi)
TT

‘Welad Rizk 3’ gişede 12 milyon doların üzerinde hasılat elde etti

Welad Rizk 3 oyuncuları serinin üçüncü filminin başarısından duydukları mutluluğu dile getirdi. (Suudi Arabistan Eğlence İdaresi)
Welad Rizk 3 oyuncuları serinin üçüncü filminin başarısından duydukları mutluluğu dile getirdi. (Suudi Arabistan Eğlence İdaresi)

Welad Rizk 3 (Rizk'in Oğulları 3), gösterime girdiği 13 gün içinde 12 milyon dolardan fazla hasılat elde ederek Arap ve Batı sinemalarındaki olağanüstü başarısını sürdürdü.

Yaklaşık 8 milyon dolarlık bütçesiyle Arap sinema tarihinin en büyük prodüksiyonu olan film, Suudi Arabistan Eğlence İdaresi ve Riyad Sezonu'nun sponsorluğunda Suudi Arabistan ve Mısır'da uluslararası sinemayla kıyaslanabilecek bir prodüksiyon kalitesiyle çekildi.

Filmin galası, Arap sanatını desteklemekten duyduğu mutluluğu vurgulayan Suudi Arabistan Eğlence İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı Turki Âl eş-Şeyh'in himayesinde 17 Haziran'da Riyad'da yapıldı. Eş-Şeyh, “Amaç, Riyad Sezonu’na fayda sağlayacak bir filmle başarıya ulaşmak. Ancak hayalimiz bunun çok ötesinde” ifadelerini kullandı.

Serinin ‘The Judge’ başlıklı üçüncü filmindeki olaylar, ‘Rizk’ kardeşlerin farklı yaşam biçimleriyle ayrılmalarının üzerinden yıllar geçtikten sonra suça geri dönmelerini ve bir gün geçmişten bir hayaletin geri dönerek üzerlerine gölge düşürmesini ve kendilerini kurtarmak için tarihlerindeki en büyük, en tehlikeli ve en önemli kader operasyonunda onları tekrar suç ve hırsızlık hayatına dönmeye zorlamasını içeren bir hikâye etrafında dönüyor.

Film, Rizk’in oğullarının soygun operasyonlarının yıllar sonra yeniden başlaması ve İngiliz boksör Tyson Fury'nin Riyad Sezonu’na katılımı sırasında taktığı bir saati çalmak amacıyla, çoğu başkent sokaklarının yanı sıra Riyad Şehir Bulvarı’nda çekilen aksiyon sahneleri ve kovalamacalarla olayları başlatmak üzerine kurulmuş.

Ahmed Ezz, Amr Yusuf, Kerim Kasım, Muhammed Lutfi, Aser Yasin, Seyid Receb, Nesrin Emin, Muhammed Memduh, Ahmed Davud, Ali Suphi ve aralarında uluslararası boksör Tyson Fury ve yıldız Kerim Abdulaziz'in de bulunduğu bir dizi onur konuğunun rol aldığı filmin senaryosunu Salah el-Cuheyni kaleme alırken, yönetmenliğini Tarık el-Aryan üstlendi.

Film ekibi, Suudi Arabistan Eğlence İdaresi ve Riyad Sezonu ile iş birliği içinde bu filmi üretmekten büyük mutluluk duyduklarını ve serinin üçüncü filminin niteliksel bir sıçrama ve büyük gişe rakamları elde ettiğini ifade ederek, Turki Âl eş-Şeyh'in desteği ve rehberliğinin buna katkıda bulunduğunu vurguladı.