House Of The Dragon'un yeni sezonuna ilk tepkiler

Yavaş temposu, zayıf karakterleri ve mizah yoksunluğu nedeniyle eleştiriliyor.

İkinci sezon 16 Haziran'da gösterime giren bölümle başladı (HBO)
İkinci sezon 16 Haziran'da gösterime giren bölümle başladı (HBO)
TT

House Of The Dragon'un yeni sezonuna ilk tepkiler

İkinci sezon 16 Haziran'da gösterime giren bölümle başladı (HBO)
İkinci sezon 16 Haziran'da gösterime giren bölümle başladı (HBO)

Kış yakın zamanda gelmeyecek olsa da Game Of Thrones hayranları, pazartesi günü epik prequel (orijinal yapımdaki olayların öncesini anlatan dizi ya da film) House Of The Dragon'un uzun zamandır beklenen ikinci sezonunun gösterime girmesiyle keyiflenecek bir şeyler buldu. 

HBO'nun popüler dizisi Game Of Thrones'da anlatılan olaylardan 200 yıl önce geçen dizi, kaldığı yerden devam ediyor. Ancak izleyiciler dizinin açılış bölümüne olumlu tepkiler verirken eleştirmenler ekran başından onlar kadar mutlu ayrılmadı.

İki rakip krallık arasındaki amansız veraset savaşını ve Targaryen Hanesi'nin çöküşünü anlatan dizi, etkileyici sinematografisiyle övgü toplamasına rağmen tempo eksikliği, zayıf diyalogları ve sıkıcı aksiyon sahneleri nedeniyle eleştiriliyor. 

"Mizahtan ölesiye korkuyor gibi"

İlk 4 bölümü değerlendiren Guardian şöyle yazıyor: 

İlk izlenim bir kez daha Game of Thrones'un eğlencesiz hali olacağı yönünde. Savaşın kötü olduğunu, intikam peşinde koşmanın ölüme yol açtığını ve her iki tarafta da ejderhalar kadar güçlü silahlar varken, tek sonucun karşılıklı yıkım olduğunu hüzünlü bir şekilde vurgulayarak ilerliyor, ki bu kesinlikle günümüzün yenilenen nükleer paniği için bir benzetme.

Guardian yazarı Rebecca Nicholson, incelemesini şöyle sürdürüyor: 

Game of Thrones komik olabilirdi ama House Of The Dragon mizahtan ölesiye korkuyor gibi görünüyor.

"Öfkelenmemek elde değil"

USA Today ise eleştirisinde şu ifadelere yer verdi:

Zaman zaman bu diziye kesinlikle öfkelenmemek elde değil. Yazarlar sürekli daha az ilginç, daha az zorlayıcı hikaye anlatımı seçimini yapıyorlar. Her sıkıcı kararda ve cansız replik okumalarında çok fazla kayıp potansiyel var.

Telegraph da değerlendirmesinde mizah eksikliğine vurgu yaptı:

House Of The Dragon'un belki de en büyük sorunu tonu. Her şey çok sıkıcı ve kendini ciddiye alıyor, bir diziyi yeterlilikten mükemmelliğe yükseltmek için genellikle ihtiyaç duyulan insani laubalilik yok.

 Independent Türkçe, Daily Mail, Guardian, USA Today, Telegraph



Trump ailesi, Akdeniz’deki son bakir adayı “tek kurşun sıkmadan fethetti”

Adriyatik ve İyonya Denizi'nin ortasında yer alan ada, eskiden askeri bölge olarak kullanılıyordu (AFP)
Adriyatik ve İyonya Denizi'nin ortasında yer alan ada, eskiden askeri bölge olarak kullanılıyordu (AFP)
TT

Trump ailesi, Akdeniz’deki son bakir adayı “tek kurşun sıkmadan fethetti”

Adriyatik ve İyonya Denizi'nin ortasında yer alan ada, eskiden askeri bölge olarak kullanılıyordu (AFP)
Adriyatik ve İyonya Denizi'nin ortasında yer alan ada, eskiden askeri bölge olarak kullanılıyordu (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın kızı Ivanka Trump ve eşi Jared Kushner, Arnavutluk’a bağlı Sazan Adası’nı baştan dönüştürmeyi planlıyor. 

Arnavutluk yönetimi, Ivanka ve Jared’ın adayı satın almasına ilişkin iznin verildiğini geçen yıl 30 Aralık’ta duyurmuştu. 

Ancak Guardian’ın haberinde, 1,4 milyar dolarlık satışın uzun süre hem halktan hem de siyasetçilerden gizli şekilde yürütüldüğünü yazıyor. 

Haberde, Jared Kushner ve ortağı Asher Abehsera’nın şirketi Affinity Global Development’ın adayı lüks bir tatil merkezine dönüştürmeyi planladığı aktarılıyor.

Adada tropikal bitki örtüsü ve koruma altındaki hayvan türleri bulunuyor. Ayrıca Sazan’ın çevresindeki iki kilometrelik bölge de yasal koruma altında. 

Çevreciler projeye büyük tepki gösteriyor. Deniz biyoloğu Olsi Nika şu uyarıları yapıyor: 

Yat trafiği, iskele inşaatı ve kanalizasyon bu doğal alanı mahvedebilir.

Haberde, Arnavutluk’un eski komünist lideri Enver Hoca'nın yönetiminde adanın askeri bölge olarak kullanıldığına da dikkat çekiyor. Adada bu dönemde inşa edilmiş 3 bin 600 beton sığınak ve kilometrelerce uzunlukta tünel bulunuyor. Bunlardan bazılarının otel projelerine dahil edileceği aktarılıyor. 

Ayrıca adada hâlâ patlamamış mühimmatlar da var. İnşaatlar başlamadan bunların temizlenmesi gerektiğine işaret ediliyor. 

Sazan Adası’nı “ailesi ve arkadaşlarıyla vakit geçirmek için ideal bir tatil bölgesine” çevirmek istediğini söyleyen Kushner, şöyle devam ediyor: 

İlk gördüğümde şaşırmıştım. Akdeniz’in ortasında böyle bakir bir yerde hâlâ inşaat yapılmamış olması inanılmazdı.

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama da projenin ülke için önemli bir fırsat sunduğunu savunuyor:

Sazan gibi bir hediyeyi değerlendirmeme şansımız yok. Lüks turizme, çölün suya ihtiyaç duyduğu gibi ihtiyacımız var.

Kushner’ın firması Affinity’ye proje için önemli kolaylıklar da sağlandı. Arnavutluk Turizm ve Çevre Bakanı Mirela Kumbaro, inşaat için vergi muafiyeti tanındığını ve elektrik, su, kanalizasyon gibi altyapı çalışmalarının tamamının devlet tarafından yapılacağını söylüyor. 

Haberde, Sazan’ın Akdeniz’de el değmemiş son bölgelerden biri olduğu ve adanın “tek kurşun bile sıkılmadan fethedildiği” yazılıyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Balkan Insight