İzleyenleri bölmüştü: Netflix'te tüm zamanların en çok seyredilenlerinden biri oldu

5 Haziran'dan bu yana 120 milyon saat izlendi

Paris'in Altında'nın çekimleri Fransa'nın yanı sıra İspanya ve Belçika'da gerçekleşti (Netflix)
Paris'in Altında'nın çekimleri Fransa'nın yanı sıra İspanya ve Belçika'da gerçekleşti (Netflix)
TT

İzleyenleri bölmüştü: Netflix'te tüm zamanların en çok seyredilenlerinden biri oldu

Paris'in Altında'nın çekimleri Fransa'nın yanı sıra İspanya ve Belçika'da gerçekleşti (Netflix)
Paris'in Altında'nın çekimleri Fransa'nın yanı sıra İspanya ve Belçika'da gerçekleşti (Netflix)

Netflix'in yeni köpekbalığı gerilimi Paris'in Altında (Sous la Seine), gösterime girmesinin üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen yayın devi için büyük bir hit oldu. 

Yayıncı kuruluştan gelen son rakamlara göre film, şimdiden tüm zamanların en çok izlenen yapımları listesindeki yerini aldı.

5. sıraya yerleşti

Paris'in Altında, gösterime girdiği 5 Haziran'dan bu yana 120 milyon saat izlendi ve toplam 69,9 milyon görüntüleme sayısına ulaştı. 

Bu da filmi, The Platform ve Nowhere'in hemen ardından, en çok izlenen İngilizce olmayan Netflix filmleri arasında 5. sıraya yerleştiriyor. Bu, 2024 Yaz Olimpiyatları öncesinde Paris'te geçen yeni film için epey büyük bir başarı. 

Xavier Gens'in yönettiği filmde Arjantin asıllı Fransız aktris Bérénice Bejo, Sen Nehri'nde bir köpekbalığı görüldüğü ihbarı üzerine yardıma çağrılan yaslı bir deniz biyoloğunu canlandırıyor. 

Bu balığın, yıllar önce bir araştırma görevi sırasında karşılaştığı ve tüm ekibini yok eden köpekbalığı olduğu ortaya çıkıyor. Bir triatlon etkinliğinin tarihi yaklaşırken, nehri sporcular için güvenli hale getirmek amacıyla zamana karşı yarış başlıyor.

Eleştirmenler ve sinemaseverler uzlaşamadı

Yayın platformundaki başarısına rağmen Paris'in Altında'nın aldığı yorumlar epey çelişkili. Sinema yazarları gerilimi çoğunlukla beğendi ve övgü dolu yorumlarda bulundu. Bu da filmin eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'daki puanını 100 üzerinden 66'ya getirdi. 

Ancak filmin izleyici skoru çok daha düşük. Film, seyircilerden 100 üzerinden sadece 31 puan alabildi.

Bir izleyici "Sonuna kadar seyrettiğim için kendime kızgınım" yorumunda bulunurken bir diğeri şöyle yazdı:

Hiç iyi değil. Sadece köpekbalıkları tüm sinir bozucu karakterleri öldürdüğü için fazladan bir yıldız verdim. Bunu kim yazdıysa kesinlikle insanları sevmiyor.

Öte yandan köpekbalığı filminin ünlü bir hayranı da var. Efsanevi korku yazarı Stephen King, Paris'in Altında'yı çok beğendiğini söyleyen bir tweet atmış ve filmin özellikle "son 25 dakikasına bayıldığını" söylemişti.

Independent Türkçe, GamesRadar, Yahoo!, Rotten Tomatoes



Bakteri kullanılarak plastikten ağrı kesici üretildi

Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
TT

Bakteri kullanılarak plastikten ağrı kesici üretildi

Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)

Bilim insanları bir bakteriyi kullanarak plastik atıkları ağrı kesiciye dönüştürmeyi başardı. 

Günümüzde birçok ilaç gibi, asetaminofen veya daha yaygın ismiyle parasetamol de büyük ölçüde fosil yakıtlardan üretiliyor. İklim kriziyle mücadelede fosil yakıtların kullanımının azaltılmasının yanı sıra plastik atıkların dönüştürülmesi de büyük önem taşıyor.

Birleşik Krallık'taki Edinburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar, bu iki hedefe aynı anda hizmet eden çığır açıcı bir buluşa imza attı. 

Bilim insanları genetiği değiştirilmiş Escherichia coli adlı bakteri yardımıyla şişelerde kullanılan plastikten parasetamol üretti. 

Bulguları hakemli dergi Nature Chemistry'de dün (23 Haziran) yayımlanan çalışmada şişe ve gıda ambalajlarında sıkça yer alan polietilen tereftalat (PET) türündeki plastikler kullanıldı. 

Araştırmacılar PET şişeleri kimyasal yolla parçalayarak işe koyuldu. Daha sonra bu malzemeyi, genetiği değiştirilmiş E. coli bakterilerine verdiler. 

Ekip bu süreçte bakterinin katalizör olarak fosfatı kullanarak molekülleri azot içeren organik bir bileşiğe dönüştürdüğünü gözlemledi. 

Çalışmaya göre bu dönüşümde Lossen düzenlenmesi denen bir tepkime gerçekleşmiş olmalı. İlginç bir şekilde normalde doğada görülmeyen ve zorlu laboratuvar koşulları gerektiren bu tepkime canlı hücreler aracılığıyla başarıyla gerçekleştirildi. 

Araştırmacılar tepkime sonucu ortaya çıkan PABA'nın, bakterilerin büyümek için ihtiyaç duyduğu kritik bir madde olduğunu ve genellikle hücre içinde diğer maddelerden üretildiğini söylüyor. Ancak deneyde genetiği değiştirilerek bu üretimi yapması engellenen E. coli, PET'ten gelen malzemeyi kullanmak zorunda kaldı.

Bilim insanları daha sonra bakteriye, biri mantarlardan, diğeri toprak bakterilerinden alınan iki geni ekleyerek PABA'yı parasetamole dönüştürmesini sağladı.

Kimya ve biyolojiden yararlanan atılım, aynı anda hem plastik kirliliğine hem de fosil yakıt kullanımına çözüm sunuyor.

Makalenin başyazarı Prof. Stephen Wallace, "İnsanlar halihazırda parasetamolün petrolden elde edildiğini bilmiyor" diyerek ekliyor: 

Bu teknoloji, kimya ve biyolojiyi ilk kez bu şekilde birleştirerek parasetamolü daha sürdürülebilir bir şekilde üretebileceğimizi ve aynı zamanda çevredeki plastik atıkları temizleyebileceğimizi gösteriyor.

Ekip, E. coli'yi kullanarak PET bazlı hammaddeyi 24 saatten kısa bir sürede yüzde 92'ye varan verimle parasetamole dönüştürebildiklerini belirtiyor. Ayrıca sürecin oda sıcaklığında gerçekleşmesi, ısıtma veya soğutma için enerji harcanmadığı anlamına geliyor.

Bu işlemin endüstriyel ve ticari açıdan uygulanabilir olduğunu kanıtlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Ancak bulgular umut vaat ediyor ve araştırmacılar başka plastik ve bakteri türlerinin de kullanılabileceğini düşünüyor.
Independent Türkçe, Guardian, Science Alert, Nature Chemistry