Sean Penn'e göre heteroseksüel oyuncular kuirleri canlandırabilmeli

Aktör, 2008 yapımı tarihi drama Milk'te Kaliforniya'da kamu görevine seçilen ilk açık gey olan Harvey Milk'i canlandırarak ikinci Oscar'ını kazanmıştı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Sean Penn'e göre heteroseksüel oyuncular kuirleri canlandırabilmeli

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Sean Penn, heteroseksüel oyuncuların kuir rolleri oynamasıyla ilgili süregelen tartışmalara değinerek, bu fikre karşı çıkan argümanları "korkak ve beceriksiz bir politika" diye niteledi.

63 yaşındaki aktör, 2008 yapımı biyografik film Milk'te canlandırdığı, Kaliforniya'da kamu görevine seçilen ilk açık gey olan Harvey Milk karakteriyle ikinci En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını almıştı.

Penn, The New York Times'a verdiği yeni bir röportajda, heteroseksüel bir oyuncunun Milk gibi kuir bir figürü canlandırmasının "böyle bir zamanda gerçekleşemeyeceğini" savundu.

Penn, "Bu muazzam bir aşırılık" dedi. 

Bu, insan hayal gücüne karşı korkak ve beceriksiz bir politika.

2021'de, Doctor Who'nun dizi sorumlusu Russell T. Davies, daha fazla özgünlük için kuir rollerin kuir oyunculara ayrılması gerektiğini söylemişti.

O dönemde The Independent'a, "Yüzlerce yıllık eşitsizliğin intikamını almaya çalışıyorum" diye konuşmuştu. 

[It’s A Sin] de geylere utanmadan heteroseksüel rolleri verdi. Bence bu iyi bir şey çünkü inanın bana, 8 yaşından itibaren heteroseksüel insanları ve onlara nasıl uyum sağlayacağımızı öğreniyoruz.

Aralarında Cate Blanchett (Carol), Rachel Weisz (Disobedience) ve Suranne Jones'un (Gentleman Jack) da bulunduğu, kuir karakterleri canlandıran birçok heteroseksüel oyuncu bu görüşe katılmıyor.

Blanchett 2018'de "İnançsızlığı askıya alma ve deneyimlerimin ötesindeki rolleri oynama hakkı için ölümüne savaşacağım" demişti.

Penn, The New York Times'a "setlerde 15 yıldır mutsuz olduğunu" çünkü "Milk'in en son iyi vakit geçirdiği film olduğunu" söyledi.

Gizemli Nehir (Mystic River) yıldızı şöyle açıkladı: 

Başrol oynayan, tanınmış bir oyuncu olan, iyi para alan ve filmde liderlik pozisyonuna sahip bir aktör gibi hissediyorum ve enerjik gelip bir şekilde yönetmenin koruması olmanız gerekiyor. Bu tür şeylerde numara yapıyordum ve bu çok yorucuydu. Çoğunlukla düşündüğüm şey, 'Saat kaç? Ne zaman çıkacağız?' Bittiğinden emindim ama bırakırsam evimi nasıl idare edeceğimi, özgürce seyahat edebileceğimi ya da bunun gibi şeyleri nasıl yapacağımı bilmiyordum.

Penn, Dakota Johnson'la birlikte rol aldığı ve 9 Ağustos'ta sinemalarda gösterime girecek yeni filmi New York'ta Bir Gece'yle (Daddio) seyircilerin karşısına çıkıyor.

Christy Hall'un yönettiği film, New York J.F.K. havalimanında bir taksiye binen ve şoföre yavaş yavaş hayatı ve evli bir adamla olan ilişkisi hakkında açılan bir kadını konu alıyor.

Penn film hakkında şunları söyledi: 

Bunun hoş bir deneyim olabileceğini hissettim ve bu benim için şimdi, belki de geçmişte olduğundan daha önemli olacak.

Independent Türkçe



Sinemaseverler 98 puanlı Netflix dramasında gözyaşlarına hakim olamadı

35 yaşındaki Elizabeth Olsen (sağda), filmde üç kız kardeşin en küçüğü Christine'i canlandırıyor (Netflix)
35 yaşındaki Elizabeth Olsen (sağda), filmde üç kız kardeşin en küçüğü Christine'i canlandırıyor (Netflix)
TT

Sinemaseverler 98 puanlı Netflix dramasında gözyaşlarına hakim olamadı

35 yaşındaki Elizabeth Olsen (sağda), filmde üç kız kardeşin en küçüğü Christine'i canlandırıyor (Netflix)
35 yaşındaki Elizabeth Olsen (sağda), filmde üç kız kardeşin en küçüğü Christine'i canlandırıyor (Netflix)

Netflix izleyicileri, mükemmele yakın Rotten Tomatoes puanı ve yıldızlarla dolu oyuncu kadrosuyla öne çıkan dramaya övgüler yağdırıyor.

Yayın platformunda bu ayın başında gösterime giren film, babalarının sağlık durumunun kötüye gitmesiyle eve dönen üç kardeşi merkeze alıyor.

"5 yıldız"

Başrollerinde Carrie Coon, Elizabeth Olsen ve Natasha Lyonne'un yer aldığı filmde Jay O. Sanders, kız kardeşlerin babası Vincent'ı canlandırıyor. 

Netflix, 18 yaşından küçükler için uygun olmadığını belirttiği filmin konusunu şöyle özetliyor:

Dargın üç kız kardeş hasta babalarının son günlerinde onun yanında olmak için New York'taki sıkışık apartman dairesinde bir araya gelince duygusal anlar yaşanır.

Kısa sürede kendine sağlam bir hayran kitlesi edilenen film, sinema yazarlarını da etkilemeyi başardı. His Three Daughters, 127 incelemeye göre eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 98 gibi mükemmele yakın bir puan elde etmeyi başardı.

Yayın devinin aboneleri, His Three Daughters'ı izler izlemez drama hakkındaki düşüncelerini belirtmek için sosyal medyaya akın etti.

Azazel Jacobs imzalı dramaya övgüler yağdıran bir izleyici şöyle yazdı:

Dün gece Netflix'te His Three Daughters'ı izledim ve bu üç hanımefendi, filmde oyunculuk dersi verdiler. 5 yıldız!

İkinci bir izleyiciyse şunları yazdı: 

Netflix'teki His Three Daughters muhteşem. Çekim tarzı, monologlar, kamera lensi, senaryo... Boş yok.

Henüz başındayken filmden etkilenen başka bir sinemasever ekledi:

Netflix'teki His Three Daughters'ın sadece 5. dakikasındayım, pardon 3 dakika 28. saniyede... Ve şimdiden iyi bir film olacağını biliyorum.

Filmin epey dokunaklı olduğunu ifade başka bir izleyici şöyle yazdı:

Az önce Netflix'te His Three Daughters'ı izledim, aman Tanrım hiç bu kadar ağlamamıştım.

Independent Türkçe, The Sun, Mirror