Bilim insanları aralıklı oruçla ilgili 4 miti çürüttü

Kalori hesabı yapmadan kilo verdiren diyet sağlıklı mı?

Bazı uzmanlar aralıklı oruçta protein alımını gün içine yaymayı öneriyor (Unsplash)
Bazı uzmanlar aralıklı oruçta protein alımını gün içine yaymayı öneriyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları aralıklı oruçla ilgili 4 miti çürüttü

Bazı uzmanlar aralıklı oruçta protein alımını gün içine yaymayı öneriyor (Unsplash)
Bazı uzmanlar aralıklı oruçta protein alımını gün içine yaymayı öneriyor (Unsplash)

Son yıllarda popülarite kazanan aralıklı oruç genellikle kilo vermek isteyenlerin tercih ettiği bir diyet. Bu beslenme biçiminde kişiler ya haftanın belli günleri çok düşük kalori alıyor ve diğer günler istediğini tüketiyor ya da günün belli saatleri hiçbir şey yemeyip geri kalan zamanda serbest bir şekilde besleniyor. 

Healthline'da yer alan bir yazıya göre aralıklı oruç genellikle sağlıklı kabul edilse de bazı sıkıntılara yol açıyor. Sağlıklı yaşam sitesinde bu diyetin baş ağrısı, yorgunluk ve sindirim sorunlarını beraberinde getirebileceği belirtiliyor. 

Bu yıl yapılan bir araştırmada da aralıklı orucun kalp hastalıklarından ölme riskini büyük ölçüde artırabileceği bulunmuştu. 

ABD'deki Chicago Illinois Üniversitesi Kinesiyoloji ve Beslenme bölümünde öğretim üyesi olan Krista Varady, aralıklı oruç üzerine 20 yıldır çalıştığını belirterek "Ortalıkta pek çok yanlış bilgi var. Ancak bu fikirler bilime değil, sadece kişisel görüşlere dayanıyor" diyor.

Varady, Nature Reviews Endocrinology adlı hakemli dergi için ekip arkadaşlarıyla birlikte kaleme aldığı yazıda bu yanlış bilgilerin 4'üne dair doğruları açıkladı. Araştırmacılar kendilerinin veya başka bilim insanlarının yürüttüğü çalışmalara dayanarak bu mitleri çürüttü.

1. Kötü beslenmeye yol açmıyor

Varady ve diğer araştırmacılar aralıklı oruçta alınan şeker, doymuş yağ ve kafein gibi maddelerin miktarının değişmediğini söylüyor. 

Ayrıca karbonhidrat ve proteinin de bu diyeti uygulamadan önceki zamanla yakın miktarlarda tüketildiğini belirten bilim insanları, bunun kötü beslenmeye yol açmadığı görüşünde. 

Öte yandan böyle beslenmeye karar veren kişilerin, aldıkları besinleri dikkatle takip etmesinde fayda var. 

Varady, Medical News Today'e yaptığı açıklamada "Aralıklı oruç, kilo verme ve kişinin genel sağlığını iyileştirmede fayda sağlayacak güçlü bir araç olabilir" ifadelerini kullanıyor.

2. Yeme bozukluklarına neden olmuyor

Nature Reviews Endocrinology'de yayımlanan yazıda incelenen çalışmalarda, aralıklı oruç uygulayan kişilerin yeme bozukluğu geliştirdiği gözlemlenmedi. 

Öte yandan araştırmacılar, yeme bozukluğu geçmişi olan kişilerin bu diyeti uygulamamasını tavsiye ediyor. 

Ayrıca ergenlik çağındaki obezite hastalarının aralıklı oruca başlaması durumunda doktorların yakın takipte olması gerektiğini söylüyorlar. Bilim insanları, yeme bozukluğu açısından bu yaş grubunun yüksek bir risk altında olduğunu söylüyor. 

3. Büyük miktarda kas kütlesi kaybına yol açmıyor

Araştırmacılar yağsız kas kütlesi kaybının, aralıklı oruçta diğer diyetlerden fazla olmadığını belirtiyor. 

Kilo vermek için uygulanan bu diyetlerde egzersiz yaparak ve protein tüketimini artırarak yağsız kas kütlesi kaybını önlemek mümkün. 

4. Seks hormonlarını etkilemiyor

Bilim insanları yaygın yanlış kanılardan birinin de aralıklı orucun seks veya üreme hormonlarını etkilediği düşüncesi olduğunu söylüyor. 

Fakat araştırmalar bu diyetin östrojen, testosteron veya diğer ilgili hormonlarda bir değişikliğe yol açmadığını gösteriyor. 

Varady, bu 4 konuyla ilgili araştırmaların sonucu karşısında şaşırmadığını söyleyerek aralıklı orucun genel anlamda sağlıklı olduğunu ifade ediyor. 

Öte yandan bu yazıda ele alınan veya alınmayan etkilerin, kişiden kişiye farklılık göstermesi muhtemel. Çalışmada yer almayan diyetisyen Monique Richard, aralıklı oruç diyeti yapmak isteyen kişilerin kayıtlı bir diyetisyen veya beslenme uzmanıyla görüşmesini öneriyor.

Richard ayrıca aralıklı orucun uygulanma biçimine de dikkat edilmesini vurguluyor:

Aralıklı oruç çeşitleri; ideal sindirim, organ fonksiyonları, psikolojik ve bilişsel sağlık gibi açılardan ters etki yaratabileceğinden, 'her istenenin yeneceği bir gün' gibi uygulanmamalı.

Independent Türkçe, Science Daily, Medical News Today, Nature Reviews Endocrinology, Healthline



Stephen King'den yeni korku filmine büyük övgü

Birinci Gün'ün yönetmenliğini, 2021 yapımı ilk filmi Pig'le eleştirmenlerin beğenisini kazanan Michael Sarnoski üstleniyor (Paramount Pictures)
Birinci Gün'ün yönetmenliğini, 2021 yapımı ilk filmi Pig'le eleştirmenlerin beğenisini kazanan Michael Sarnoski üstleniyor (Paramount Pictures)
TT

Stephen King'den yeni korku filmine büyük övgü

Birinci Gün'ün yönetmenliğini, 2021 yapımı ilk filmi Pig'le eleştirmenlerin beğenisini kazanan Michael Sarnoski üstleniyor (Paramount Pictures)
Birinci Gün'ün yönetmenliğini, 2021 yapımı ilk filmi Pig'le eleştirmenlerin beğenisini kazanan Michael Sarnoski üstleniyor (Paramount Pictures)

O (It), Göz (Carrie) ve Medyum (The Shining) gibi meşhur romanların yazarı Stephen King, geçen hafta sonu gösterime giren yeni korku filmine hayran kaldı.

Sosyal medyayı aktif olarak kullanan Amerikalı yazar, 7 milyonu aşkın takipçisine sık sık film, dizi ve kitap önerilerinde bulunuyor.

John Krasinski'nin yarattığı Sessiz Bir Yer (A Quiet Place) serisinin yeni halkasını zaman kaybetmeden izleyen 76 yaşındaki King, sosyal medya hesabından filme methiyeler düzdü.

Amerikalı yazar, Birinci Gün gibi yapımların ender görüldüğünü ifade ettiği tweet'inde şöyle dedi:

Sessiz Bir Yer: Birinci Gün: Hem samimi hem de dokulu olan nadir 'büyük Hollywood filmi'. (Ve kedi tüm dikkatleri üzerine çekiyor.)

Bilimkurgu ve gerilimi harmanlayan Sessiz Bir Yer: Birinci Gün (A Quiet Place: Day One), izleyiciyi uzaylı istilasının ilk anlarına götürüyor. 

Lupita Nyong'o ve Joseph Quinn'in başrollerini paylaştığı 70 milyon dolar bütçeli film, sadece King'den değil eleştirmen ve sinemaseverlerden de övgü dolu yorumlar almayı başardı.

RogerEbert.com'dan Brian Tallerico, övgüler yağdırdığı Birinci Gün'le ilgili şöyle yazdı:

Para kazanmaya yönelik bir film olabilecekken daha yüce hedefler koyan, asla sıkıcı olmayan ve parçalanan bu dünyada neyin gerçekten önemli olduğuna dair büyük sorulara yol açacak kadar kışkırtıcı bir film.

Wall Street Journal yazarı Kyle Smith ise incelemesinde, filmi izlerken donup kaldığını ve çıt çıkaramadığını itiraf etti.

Boston Globe'dan Natalia Winkelman da şöyle yazdı:

Birinci Gün, akıllıca oyuncu seçimiyle varlığını haklı çıkarıyor: Lupita Nyong'o ve bir kedi.

Prömiyerini 26 Haziran'da Tribeca Film Festivali'nde yapan Sessiz Bir Yer: Birinci Gün, geçen hafta sonu Türkiye'de de gösterime girdi.

Vizyondaki ilk üç gününde sadece ABD'de 53 milyon dolar kazanmayı başaran film, dünya çapında 99 milyon dolar gelir ederek serinin en iyi başlangıcına imza attı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Screen Daily