OpenAI hacklendi: Yapay zeka teknolojisinin detayları çalındı

Şirket, bu olayı ulusal güvenliğe tehdit olarak görmediği için bildirmemiş

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

OpenAI hacklendi: Yapay zeka teknolojisinin detayları çalındı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Bir hackerın yapay zeka geliştiricisi OpenAI'ın dahili mesajlaşma sistemlerine erişerek teknolojilerine dair "detayları çaldığı" ortaya çıktı.

Veri ihlali senenin başlarında gerçekleştiği halde şirket bu olayı ulusal güvenliğe tehdit olarak görmediği için bildirmeyi ya da yetkilileri bilgilendirmeyi tercih etmemiş.

Konuya yakın kaynaklar The New York Times'a, hackerin, çalışanların çevrimiçi bir forumda OpenAI'ın en yeni teknolojileri hakkındaki konuşmalarından yapay zeka teknolojilerine dair detayları çektiğini anlattı.  

Ama kaynaklar hackerın, şirketin yapay zekasını barındırdığı ve geliştirdiği sistemlere giremediğini söyledi.

OpenAI yöneticileri, olayı çalışanlarına Nisan 2023'te şirketin San Francisco ofisindeki bir toplantıda açıkladı. Yönetim kurulu da haberdar edildi.

Fakat kaynaklar gazeteye, müşterilerin veya ortakların hiçbir bilgisi çalınmadığı için yöneticilerin durumu kamuoyuyla paylaşmama kararı aldığını söyledi.

Olayın ulusal güvenliği tehdit ettiği düşünülmedi çünkü hackerin yabancı bir hükümetle bağlantısı olmayan sivil bir birey olduğuna inandılar. İddialara göre OpenAI patronları bu yüzden FBI'ı veya başka bir kolluk kuvvetini bilgilendirmedi.

The Times bu haberin bazı çalışanlarda, Çin gibi yabancı düşmanların zamanla ABD'nin ulusal güvenliğini tehlikeye sokabilecek yapay zeka teknolojileri çalabileceğine dair kaygı yarattığını bildirdi.

Bu, OpenAI'ın güvenliği ve şirket içinde yapay zekanın risklerine dair açığa çıkan kırıkları ne kadar ciddiye aldığının sorgulanmasına da yol açtı.

İhlal sonrasında, OpenAI teknik programı müdürlerinden Leopold Aschenbrenner, yeni yapay zeka teknolojilerinin ciddi zarara neden olmaması için çalışmaya odaklanarak şirketin yönetim kuruluna bir mesaj gönderdi.

Aschenbrenner, Çin hükümetinin ve diğer yabancı düşmanların sırları çalmasını engellemek için şirketin yeterince önlem almadığını öne sürdü.

OpenAI'ın güvenliğinin, yabancı aktörler şirkete sızdığı takdirde en önemli sırların çalınmasına karşı duracak güçte olmadığını da söyledi.

Aschenbrenner sonra OpenAI'ın, şirket dışına başka bilgiler sızdırdığı için, baharda onu kovduğunu ve işten çıkarılmasında siyasi motivasyonların olduğunu iddia etti. İhlali geçenlerde bir podcastte ima etti ama olayın detayları daha öncesinde bildirilmemişti.

OpenAI sözcülerinden Liz Bourgeois The New York Times'a konuştu:

Leopold'un OpenAI'dayken dile getirdiği endişeler için minnettarız ve ayrılmasının sebebi bu değildi. Güvenilir YGZ (yapay genel zeka) üretmeye bağlılığını paylaşsak da sonradan dile getirdiği çalışmalarımıza yönelik iddialarının çoğuna katılmıyoruz.  Buna güvenliğimizi, özellikle kendisi şirkete girmeden önce ele aldığımız ve kurulumuza ilettiğimiz bu olayı tanımlama şekli de dahil.

Independent Türkçe



İnsanlığı yeni ufuklara taşıyacak metal yakıtlı uzay teknolojisi test ediliyor

Bilim insanları, yeni iticilerin yanabilen herhangi bir metalle çalışabileceğini söylüyor (Southampton Üniversitesi)
Bilim insanları, yeni iticilerin yanabilen herhangi bir metalle çalışabileceğini söylüyor (Southampton Üniversitesi)
TT

İnsanlığı yeni ufuklara taşıyacak metal yakıtlı uzay teknolojisi test ediliyor

Bilim insanları, yeni iticilerin yanabilen herhangi bir metalle çalışabileceğini söylüyor (Southampton Üniversitesi)
Bilim insanları, yeni iticilerin yanabilen herhangi bir metalle çalışabileceğini söylüyor (Southampton Üniversitesi)

Bilim insanları metallerle çalışabilen bir uzay aracı iticisini test etmeye başladı. Uzay araçlarının demir ve alüminyum gibi metalleri yakıt olarak kullanmasını amaçlayan bu çalışma, insanlığın daha önce gitmediği kadar uzağa gitmesinin önünü açabilir. 

Uzay araçlarının uzun mesafeler kat etmesinin önündeki engellerden biri yakıt sıkıntısı. Dünya atmosferinin dışına çıktıktan sonra genellikle ksenon ya da kripton gibi nadir bulunan kimyasal elementler itici görevi görüyor.

Birleşik Krallık'taki (BK) Southampton Üniversitesi'nden araştırmacılar bu sorunun üstesinden gelmek için roketlerin uzayda bolca bulunan metalleri kullanabileceğini düşünüyor. 

BK merkezli uzay şirketi Magdrive'la birlikte çalışan ekip, metalleri yakıta dönüştürebilecek bir sistem tasarladı. 

Super Magdrive denen teknoloji, uzay araçlarının yakıt için Dünya'ya dönmek yerine asteroit, kuyrukluyıldız ve uydulardaki metalleri kullanmasını sağlayabilir. 

Güneş panelleriyle enerji depolayan sistem, daha sonra bu enerjiyi yüksek bir voltajda açığa çıkararak metalleri iyonize ediyor. Bu sayede yüksek yoğunluk ve sıcaklıkta bir dizi plazma "mermisi" oluşturuyor. Ardından bu mermiler hızlandırılarak belirli bir yöne doğru itme gücü yaratabiliyor. 

Araçların yeryüzünden havalanmak için yine de kimyasal yakıtlara ihtiyaç duyması bekleniyor. Ancak uzaya çıkan roketin, metalleri bu şekilde yakıta çevirerek yol alması muhtemel görünüyor. 

Halihazırda sistemi laboratuvar ortamında test eden ve çalışmaya liderlik eden Dr. Minkwan Kim "Bu yeni iticiler; demir, alüminyum ve bakır gibi yanabilen bütün metallerden güç alabilir" diyerek ekliyor:

Bu uzay aracına eklendikten sonra araç, mineraller açısından zengin bir kuyrukluyıldıza ya da uyduya inerek ihtiyaç duyduğu yakıtı alıp dolu bir depoyla yoluna devam edebilir. 

Halihazırda uydulara odaklanan Magdrive, uyduları yörüngede tutmak için gereken yakıt maliyetinin kayda değer derecede düşürelebileceğini öne sürüyor. 

Diğer yandan yeni sistemin başarılı olması durumunda derin uzaya yapılacak görevlerde kullanılabileceğini söyleyen Dr. Kim ekliyor:

Bu sistem yeni gezegenleri keşfetmemize, yeni yaşam arayışlarına girmemize, daha önce hiçbir insanın gitmediği yerlere gitmemize ve hiç bitmeyen keşiflere imkan sağlayabilir.

Independent Türkçe, New Atlas, Phys.org