Terminatör "Japonya'nın Skynet'e cevabıyla" dönüyor

Gösterime girmesine az kalan Netflix dizisinin detayları sızıyor

Skynet de yeni kötü karakterle aynı soruyu cevaplandırmak zorunda kalmıştı (Netflix)
Skynet de yeni kötü karakterle aynı soruyu cevaplandırmak zorunda kalmıştı (Netflix)
TT

Terminatör "Japonya'nın Skynet'e cevabıyla" dönüyor

Skynet de yeni kötü karakterle aynı soruyu cevaplandırmak zorunda kalmıştı (Netflix)
Skynet de yeni kötü karakterle aynı soruyu cevaplandırmak zorunda kalmıştı (Netflix)

Netflix, efsanevi bilimkurgu serisi Terminatör'ü yeniden canlandırmak için harekete geçti. 

1995 filmi Kabuktaki Hayalet'te (Ghost in the Shell) imzası bulunan Production I.G. adlı stüdyo, Terminator Zero'yu yapıyor.

29 Ağustos'ta dijital yayın platformunda vizyona girmesi planlanan animenin detayları sızıyor.

Yetersiz görülen kötü karakterlerle yıllardır tepki toplayan seri, bu animeyle daha güçlü bir düşmana kavuşuyor. 

Anime, Terminatör 2: Mahşer Günü'nde (Terminator 2: Judgment Day) görüldüğü gibi Skynet benzeri bir yapay zekanın dünyayı ele geçirdiği bir evrende geçecek. 

Esasen 1997'de geçmesi planlanan dizi, insanlarla makineler arasında 2022'de patlak veren savaşa da değinecek. Terminatör 2'de Skynet'in insanlara 1997'de isyan ettiği ve o tarihten iki yıl önce de Sarah ve John Connor'ın bu durumdan kaçınmak için harekete geçtiği görülüyordu. 

Terminator Zero'da Skynet yerine bir başka yapay zeka ortaya konuyor. Kokoro adındaki yeni düşman, "Japonya'nın Skynet'e cevabı" diye niteleniyor. Animenin sinopsisine göre en az Skynet kadar güçlü olacak Kokoro, tıpkı onun gibi, insanlığın Dünya için gerçekten veba niteliğinde olup olmadığı değerlendirecek. 

Kokoro'nun dizideki tek kötü karakter olup olmayacağı henüz netleşmedi. İlk iki Terminatör filmine benzer bir şekilde gelecekten gönderilen bir asker, bu yapay zekanın yaratıcısı Malcolm Lee'yi engellemek için harekete geçecek. Kokoro'nun fiziksel yansıması da ekranda gözükecek. 

Tüm Terminatör yapımlarında asıl kötü karakter olan Skynet'in Kokoro'yla değiştirilmesinin serinin hikayesini hangi yeni yollara saptıracağı zamanla görülecek gibi. 

Ana Terminatör'ü seslendirecek Timothy Olyphant'ın iyi ya da kötü karakter olup olmayacağı da bilinmiyor. Önceki tüm yapımlarda kötü tarafta bir Terminatör bulunmuştu. Arnold Schwarzenegger dönemindeki gibi bu animede de hem iyi hem de kötü tarafta olması muhtemel. 

Independent Türkçe, Screen Rant, Deadline



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe