İzleyiciler 100 tam puanlı Netflix dizisine övgüler yağdırıyor

Supacell, 27 Haziran'da gösterime girdi (Netflix)
Supacell, 27 Haziran'da gösterime girdi (Netflix)
TT

İzleyiciler 100 tam puanlı Netflix dizisine övgüler yağdırıyor

Supacell, 27 Haziran'da gösterime girdi (Netflix)
Supacell, 27 Haziran'da gösterime girdi (Netflix)

Netflix izleyicileri yeni süper kahraman dizisi Supacell'i çok sevdi.

Hayranlar, yayın platformunda gösterime girmesinden sadece günler sonra, Supacell'in ikinci sezonunun çekilmesini talep ediyor.

İlk sezonu uykusuz kalmayı göze alarak tek seferde bitirdiklerini söyleyen izleyiciler, bilimkurguyu "aydınlatıcı ve ufuk açıcı" diye nitelendirirken, bazıları "bütün gece uyumadıklarını" itiraf etti. 

6 bölümden oluşan Supacell'in Doctor Who'yla da tanınan başrol oyuncusu Tosin Cole, ışınlanma yeteneğine sahip teslimat şoförü Michael Lasaki rolünde.

Cole'a Michael'ın nişanlısı Dionne Ofori rolünde Adelayo Adedayo ve onları avlamaya çalışan Eddie Marsan eşlik ediyor. 

Supacell, 24 - 30 Haziran haftasında sadece 4 günde 33,5 milyon izlenme ve 6,4 milyon saat görüntülenmeyle Netflix'in çok izlenenler listesinde Bridgerton'ın ardından ikinci sıraya yerleşmeyi başardı.

Eleştirmenlerden 100 tam puan aldı

Rapman adıyla bilinen Britanyalı rap'çi Andrew Onwubolu imzasını taşıyan dizi, hem izleyiciler hem de eleştirmenler tarafından övgüyle karşılandı.

Bilindik bir konuyu farklı şekilde işlemesiyle televizyon yazarlarının gönlünü çalarak övgü dolu yorumlar alan Supacell, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 tam puana sahip.

Süper kahraman dizisini çok beğenen bir izleyici, eski adı Twitter olan X'te şöyle yazdı: 

Hepinizin Supacell'i izlemesini istiyorum. Bu dizinin fantastik ve bilimkurgu yönü sayesinde eğlenceli olmayı başarması ama aynı zamanda bu kadar aydınlatıcı ve ufuk açıcı olması gerçekten güzel bir sürprizdi. Orak hücre hakkında yeterince konuşulmuyor! ACİLEN ikinci sezona ihtiyacım var.

"Çok akıllıca ve iyi düşünülmüş"

Bir diğeriyse şunları ekledi:

Supacell'i izledikten sonra 'Buna bayıldım' butonuna basmayı sakın unutmayın. İkinci sezonu bu şekilde alacağız.

Başka bir izleyici, "Supacell'in ikinci sezonuna hızlı bir şekilde ihtiyacım var" derken bir diğeri şöyle yazdı:

Supacell, orak hücre farkındalığı, azınlıkların kaçırılması farkındalığı ve çok daha fazlasını içeren bir bilimkurgu, gerilim ve drama. Çok akıllıca ve iyi düşünülmüş bir dizi. Çok daha fazla sezonu hak ediyor ve bence bunlara kavuşacak.

"Başka hiçbir şey umrumda değil"

Dizinin devamının gelmesini isteyen başka biri, yayın devine seslenerek ekledi:

Hey Netflix, gerçekten başka hiçbir şey umurumda değil. Sadece benim için #Supacell'in ikinci sezonunu hızlandır. Hepsi bu.

Bir hayransa daha en başından dizeye tutulduğunu ifade etti:

SupaCell'in 30. dakikasındayım ve diziyi art arda izlemem gerektiğini biliyorum.

Diziyi öven biri de şöyle yazdı:

Supacell aşırı iyi. Tüm gece uyumayacağım.
 

Independent Türkçe, Daily Mail, Deadline



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe