Cara Delevingne: İlk kez 8 yaşında sarhoş oldum

Oyuncu, bağımlılıkla mücadelesini anlattı

Model, bağımlılıkla mücadelesine dair açıkça konuştu (AP)
Model, bağımlılıkla mücadelesine dair açıkça konuştu (AP)
TT

Cara Delevingne: İlk kez 8 yaşında sarhoş oldum

Model, bağımlılıkla mücadelesine dair açıkça konuştu (AP)
Model, bağımlılıkla mücadelesine dair açıkça konuştu (AP)

Cara Delevingne ilk sarhoşluğunu daha sekiz yaşındayken yaşadığını açıkladı.

Daha önce de bağımlılıkla mücadelesi hakkında açıkça konuşan 32 yaşındaki model ve oyuncu, sırrını The Times'la yeni bir röportajda paylaştı.

2001'de, teyzesinin düğününde çocuk ve nedime olduğu zamanı hatırlarken Delevingne "O gün sarhoş oldum. Sekiz yaşındaydım. Sarhoş olmak için ne kadar çılgın bir yaş" dedi.

Ninemin evinde yatak odamda, nedime elbisesiyle akşamdan kalma bir halde uyandım.

Delevingne düğünde "etrafta dolaşıp şampanya kadehlerini kafaya diktiğini" anlattı. "Eskiden uyuşturucu ve alkolün olaylarla başa çıkmama yardım ettiğini düşünürdüm. Ama etmiyordu. Beni üzgün ve gerçekten depresif yapıyorlardı" dedi.

Kağıttan Kentler (Paper Towns), Suicide Squad: Gerçek Kötüler (Suicide Squad) ve Karnaval Sokağı'nın (Carnival Row) yıldızı, sektörün en büyük moda kampanyalarından bazılarının yüzü oldu ki bu markaların arasında Chanel, Burberry ve Dolce and Gabbana da var.

Ama Delevingne, çocukluğunun pek de gösterişli olmadığını ifade etti ve hiçbir zaman cinsel kimliğiyle ilgili içinin rahatlatılmadığını açıkladı.

Önceki aylarda Met Gala'da Variety'ye konuşan Delevingne, ayıklık yolculuğu hakkında içini dökmüş ve ayık kalmaya çalışanlara ilham verici bir mesaj yollamıştı.   

"Yalnız değilsiniz" demişti.

Ben başarabiliyorsam herkes başarabilir. Ama iletişim kurmanız ve mümkün olduğunca dürüst olmanız gerekiyor, özellikle de kendinizle.

Neden uyuşturucu ve alkolle ilişkisi hakkında bu kadar açık konuştuğunu ve bunun iyileşme yolunu nasıl açtığını da anlatmıştı.

"Bence bu sektörde her şeyi bu şekilde yaptım" demişti.

Kaygı, depresyon, iyileşme, herhangi bir şey hakkında konuşmak olsun, yaşadığınız zorluklardan bahsetmeyi insanlara borçlusunuz çünkü bu dünyada yaşamak mükemmel değil. Kimse mükemmel değil. Yani açıkçası, en azından bunu yapabilirim.

Mart 2023'te yayımlanan Vogue kapak hikayesinde Delevingne, Eylül 2022'de rehabilitasyona gitme kararı üzerine düşüncelerini paylaşmıştı. 

Delevingne, ayıklık yolculuğunun bir havalimanındaki viral olan fotoğraflarını görmesiyle başladığını dile getirmişti. Hayranları, Delevingne'ın fotoğraflarda "darmadağınık" göründüğünü söylemişti.

Independent Türkçe



Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
TT

Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)

Yeni bir araştırmaya göre tek bir psikoterapi seansı, şiddetli bel ağrısı çeken kişilere yıllarca rahatlama sağlayabilir.

The Lancet Rheumatology'de yayınlanan araştırma, bilişsel fonksiyonel terapinin (cognitive functional therapy/CFT) bel ağrısını en az üç yıl boyunca hafifletebildiğini gösteriyor.

Öngörülemeyen nüksetmeler ve ağrı ataklarıyla kendini gösteren kronik bir rahatsızlık olan bel ağrısı, dünya çapında engelliliğin önde gelen nedenlerinden biri.

Dünya çapında 600 milyondan fazla kişiyi etkilese ve 2050'ye kadar yaklaşık 840 milyon kişiyi etkileyeceği tahmin edilse de çoğu tedavi yöntemi sadece düşük ila orta derecede iyileşme sağlıyor.

CFT, kronik bel ağrısının tedavisinde halihazırda ilk tercih edilen yöntem ancak faydalarının ne kadar etkili ve kalıcı olduğu henüz tam bilinmiyor.

Hastanın kronik ağrısıyla ilişkisini değiştirmeyi amaçlayan kişiselleştirilmiş bir yaklaşım olan CFT, ağrıya ve engelliliğe katkıda bulunan olumsuz bilişsel süreçleri, duyguları ve davranışları hedef alarak etki yaratıyor.

Son araştırma CFT'nin, bel ağrısından muzdarip kişilerde fiziksel aktiviteye katılımı üç yıla kadar etkili bir şekilde artırdığını gösteriyor.

Bilim insanları çalışmada Avustralya'da kronik bel ağrısı çeken yaklaşık 500 hastayı 8 seanslık normal bakım, CFT veya CFT'yle biofeedback tedavisi almak üzere rastgele gruplara ayırarak verilerini inceledi. Biofeedback tedavisi, kalp atış hızı gibi vücut fonksiyonlarını ölçmek ve hastanın bunları değiştirmesini sağlamak için sensörler kullanan bir teknik.

Normal bakım ise ağrı kesiciler, fizik tedavi veya masaj gibi, sağlık hizmeti sağlayıcıları tarafından hastalara önerilen herhangi bir tedaviyi ifade ediyor.

Çalışma, CFT ve CFT'yle biofeedback alan hastaların fiziksel aktiviteye katılımlarında normal bakıma göre gelişmeler olduğunu ortaya koydu.

Üç yıl sonra sadece CFT ve CFT'yle biofeedback alanlar arasındaki farkın küçük olduğu ve kayda değer olmadığı bulundu.

Araştırmaya göre CFT alan kişiler ağrıya yönelik bakış açılarını değiştirebilir, hareket kalıpları ve yaşam tarzı iyileştirmeleri yoluyla kendi kendilerini yönetebilirler.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak CFT'nin bel ağrısı çekenler için fiziksel aktivite üzerinde uzun vadeli faydalar sağladığını ve müdahalenin yaygın olarak uygulanabilmesi halinde rahatsızlığı hafifletmek için bir fırsat sunduğunu söylüyor.

Çalışmada şu ifadeler yer alıyor: 

CFT kronik, engellilik yaratan bel ağrısından muzdarip kişilere, normal bakımdan çok daha düşük toplumsal maliyetle büyük ve sürekli iyileşmeler sağlayabilir.

Araştırmacılar, CFT'ye daha fazla erişilebilmesi ve yaygın olarak uygulanabilmesi için klinik tedavi uzmanı eğitiminin yaygınlaştırılması çağrısı yapıyor.

Independent Türkçe