DSÖ:  Hala haftada bin 700 kişi Kovid-19’dan ölüyor

Çin'in Wuhan kentinde koronavirüs vakalarının görüldüğü bir hastanenin önünde koruyucu giysili bir güvenlik görevlisi (Arşiv - Reuters)
Çin'in Wuhan kentinde koronavirüs vakalarının görüldüğü bir hastanenin önünde koruyucu giysili bir güvenlik görevlisi (Arşiv - Reuters)
TT

DSÖ:  Hala haftada bin 700 kişi Kovid-19’dan ölüyor

Çin'in Wuhan kentinde koronavirüs vakalarının görüldüğü bir hastanenin önünde koruyucu giysili bir güvenlik görevlisi (Arşiv - Reuters)
Çin'in Wuhan kentinde koronavirüs vakalarının görüldüğü bir hastanenin önünde koruyucu giysili bir güvenlik görevlisi (Arşiv - Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) perşembe günü yaptığı açıklamada, Dünya çapında hafta yaklaşık bin 700 kişinin Kovid-19’dan  öldüğünü enfeksiyon riski yüksek olan kişilere virüse karşı aşı olmaya devam etmeleri çağrısında bulundu.

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, aşılarla korumanın azalması tehlikesi konusunda uyardı.

Düzenlediği basın toplantısında Ghebreyesus, ölümler kaydedilmeye devam etse de veriler, enfeksiyon riski en yüksek gruplar arasında yer alan sağlık çalışanları ve 60 yaş üstü kişiler arasında aşılarla korunmanın azaldığını belirtti.

Ghebreyesus: "Dünya Sağlık Örgütü, enfeksiyon riski en yüksek olan gruplarda yer alan kişilerin (Kovid-19) aşısını son dozdan itibaren 12 ay içinde yaptırmalarını tavsiye ediyor” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü'ne Korona virüsü nedeniyle 7 milyondan fazla ölümün olduğu bilgisi verildi ancak salgının gerçek sayısının çok daha yüksek olduğuna inanılıyor.

Ekonomileri çökerten Kovid-19 virüsü sağlık sistemlerini felce uğrattı.

Tedros, virüsün 2019'un sonlarında Çin'in Wuhan kentinde ilk kez tespit edilmesinden yaklaşık 4 yıl sonra Mayıs 2023'te Kovid-19"un sona erdiğini küresel bir sağlık acil durumu olarak ilan etti.

Dünya Sağlık Örgütü, hükümetleri virüsleri izlemeye ve kayıt altına almaya devam etmeye ve güvenilir ve uygun fiyatlı testlere, tedavilere ve aşılara erişimi sağlamaya çağırdı.



Beynin "İsveç çakısının" hafıza üzerindeki rolü ortaya kondu

Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)
Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)
TT

Beynin "İsveç çakısının" hafıza üzerindeki rolü ortaya kondu

Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)
Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)

Beyindeki yıldız şeklindeki hücrelerin anıların işlenip depolanmasında önemli bir rol oynadığı öne sürüldü.

Bilim insanları uzun zamandır anıların sadece nöronlarda saklandığını düşünüyordu. Nöronlar dışındaki beyin hücrelerinin destekleyici rollere sahip olduğu varsayılırken, son yıllarda bu düşünce değişiyor.

Hakemli dergi Nature'da dün (6 Kasım) yayımlanan makalede astrosit denen yıldız şeklindeki hücrelerin hafıza açısından nasıl bir görev üstlendiği araştırıldı.

Nöronlara destek sağlamaktan kan-beyin bariyerini oluşturmaya kadar çok sayıda kritik işi yerine getiren astrositler "beynin İsveç çakısı" diye de biliniyor.

Yeni araştırmayı yürüten ekip fareler üzerinde yaptıkları deneylerde öğrenmeyle ilişkili astrosit hücrelerini inceledi. 

LLA denen bu hücrelerin bir kısmının öğrenme deneyimi sırasında aktive olduğu gözlemlendi. Araştırmacılar ayrıca farklı bir ortamda yeniden aktive edilen bu hücrelerin anıların hatırlanmasını teşvik ettiğini kaydetti.

Bunun yanı sıra öğrenme deneyimiyle aktive olan LAA'ların, NFIA adlı gen tarafından ifade edilen bir proteini yüksek seviyede tuttuğu bulundu. Bu proteinin üretiminin engellenmesi, sözkonusu öğrenme deneyimine ilişkin anıların da hatırlanmasını engelledi.

Bu durum, astrositlerin anıların hem depolanması hem de hatırlanmasında rol oynadığına işaret ediyor.

Ancak araştırmacılar anıların depolanmasındaki rolünün net olmadığını ifade ediyor. Makalenin başyazarı Benjamin Deneen, "Astrositlerin hafızanın geri çağrılmasında rol oynadığı artık açık" diyerek ekliyor: 

Anıları gerçekten depoluyorlar mı yoksa geri çağırmada bir kanal görevi mi görüyorlar, bu henüz bilinmiyor. Belki de hücresel düzeyde astrositler ve nöronlar arasında bir 'indeksleme' vardır; bir nöron hafıza 'bilgisini' yakınındaki bir dizi LAA'ya dağıtıyor olabilir.

Yine de yeni çalışma hem nöronlar dışındaki beyin hücrelerinin önemini vurguluyor hem de hafızanın nasıl çalıştığını anlamaya katkı sağlıyor.

Bulguların insanlar için geçerli olup olmadığı henüz bilinmiyor. Ancak bunun doğrulanması durumunda Alzheimer gibi hafızayla ilgili hastalıklar da daha iyi anlaşılabilir. 

Independent Türkçe, Popular Science, Science Blog, Nature