Ryan Reynolds'ın gişede umduğunu bulamayan filmi ikinci baharını yaşıyor

Animasyonla canlı çekimi buluşturan Hayali Arkadaşlar'da Ryan Reynolds'a Cailey Fleming eşlik ediyor (Paramount Pictures)
Animasyonla canlı çekimi buluşturan Hayali Arkadaşlar'da Ryan Reynolds'a Cailey Fleming eşlik ediyor (Paramount Pictures)
TT

Ryan Reynolds'ın gişede umduğunu bulamayan filmi ikinci baharını yaşıyor

Animasyonla canlı çekimi buluşturan Hayali Arkadaşlar'da Ryan Reynolds'a Cailey Fleming eşlik ediyor (Paramount Pictures)
Animasyonla canlı çekimi buluşturan Hayali Arkadaşlar'da Ryan Reynolds'a Cailey Fleming eşlik ediyor (Paramount Pictures)

Ryan Reynolds'ın başrolünde yer aldığı Hayali Arkadaşlar (IF), gişede bekleneni veremese de aradığı ilgiyi gösterime girdiği yayın platformunda buldu.

John Krasinski'nin yazıp yönettiği film, terk edilmiş hayali arkadaşları görme yeteneğine sahip olduğunu öğrenen genç Bea'nin hikayesini anlatıyor.

Seslendirme kadrosunda tanıdık sesler

Filmin son derece etkileyici seslendirme kadrosundaysa Phoebe Waller-Bridge, Steve Carell, Emily Blunt, Matt Damon, Jon Stewart, Sam Rockwell, Christopher Meloni, Blake Lively, George Clooney, Bradley Cooper ve Amy Schumer gibi isimler yer alıyor. 

Mayısta gösterime giren Hayali Arkadaşlar, eleştirmenlerden hem olumlu hem de olumsuz yorumlar almıştı 

100 milyon dolar bütçesine karşılık film, dünya çapında 185,8 milyon dolar hasılat elde edebilmişti. 

Müziklerini Ratatuy (Ratatouille), Yukarı Bak (Up) ve İnanılmaz Aile (The Incredibles) gibi Pixar animasyonlarıyla tanınan Michael Giacchino'nun yaptığı Hayali Arkadaşlar, 9 Temmuz'da ABD'de yayın yapan Paramount+'ta gösterime girdi.

Listeye 9. sıradan girdi

Reelgood'un paylaştığı verilere göre Hayali Arkadaşlar, 4-10 Temmuz haftasında ABD'de internet üzerinden yayımlanan en popüler 9. film oldu.

Sessiz bir Yer (A Quiet Place) serisiyle tanınan Krasinski'nin aile filmi, Hit Man, Bir Aile Meselesi (A Family Affair) ve Godzilla ve Kong: Yeni İmparatorluk (Godzilla x Kong: A New Empire) gibi yapımların gerisinde kaldı.

Eleştirmenler, Hayali Arkadaşlar'ı aşırı karmaşık hikayesi nedeniyle eleştirmişti. Film, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 49 puan alabilmişti.

Independent Türkçe, ScreenRant, Variety, Reelgood



Guy Ritchie ve Jason Statham yeniden bir arada: 6. filmleri yolda

Jason Statham, Guy Ritchie'nin 2000 yapımı suç komedisi Kapışma'da, boks dünyasının arka sokaklarında dönen illegal işlerden birine karışan bir menajer rolündeydi (Columbia Pictures)
Jason Statham, Guy Ritchie'nin 2000 yapımı suç komedisi Kapışma'da, boks dünyasının arka sokaklarında dönen illegal işlerden birine karışan bir menajer rolündeydi (Columbia Pictures)
TT

Guy Ritchie ve Jason Statham yeniden bir arada: 6. filmleri yolda

Jason Statham, Guy Ritchie'nin 2000 yapımı suç komedisi Kapışma'da, boks dünyasının arka sokaklarında dönen illegal işlerden birine karışan bir menajer rolündeydi (Columbia Pictures)
Jason Statham, Guy Ritchie'nin 2000 yapımı suç komedisi Kapışma'da, boks dünyasının arka sokaklarında dönen illegal işlerden birine karışan bir menajer rolündeydi (Columbia Pictures)

Guy Ritchie ve Jason Statham'ın uzun soluklu işbirliği, yeni bir aksiyon filmiyle devam ediyor. İkili, Viva La Madness adlı yapımda 6. kez bir araya gelecek.

Konusu şimdilik gizli tutulan film, J.J. Connolly'nin aynı adlı romanından uyarlanıyor. Roman, yazarın 2004 tarihli kült suç filmi Layer Cake'in temelini oluşturan eserinin devamı niteliğinde. Ancak yeni film, Connolly'nin önceki hikayeleriyle doğrudan bağlantısı bulunmayan, bağımsız bir yapım olarak sunuluyor.

Ritchie senaryoyu da kaleme alıyor

Çekimlerin Ocak 2026'da başlaması planlanıyor. Şimdilik kadroda yalnızca Statham'ın yer alacağı kesinleşti. Guy Ritchie ise filmin hem senaryosunu yazacak hem de yönetmenliğini üstlenecek. 

2011'de yayımlanan Viva La Madness, "X" takma adlı Londralı bir uyuşturucu satıcısının etrafında dönen, kara mizah unsurları, entrikalar, kirli para ve suç dolu bir hikaye anlatıyor.

Connolly'nin 2000 tarihli romanından uyarlanan Layer Cake, Matthew Vaughn'un ilk yönetmenlik deneyimi olmuştu. Vaughn daha önce Ritchie ve Statham'ı dünya çapında tanıtan Ateşten Kalbe, Akıldan Dumana (Lock, Stock and Two Smoking Barrels) ve Kapışma'nın (Snatch) yapımcılığını üstlenmişti. Daniel Craig'in başrolünde yer aldığı Layer Cake, tarzı ve dinamik kurgusuyla övgü almış, Craig'e James Bond rolünün kapısını aralamıştı. Film, Sienna Miller için de önemli bir çıkış noktası olmuştu.

Layer Cake'in Ritchie ve Statham'la çekilecek bir devam filmi yıllardır gündemdeydi. Hatta 2013'teki ilk haberlerde Statham'ın Daniel Craig'in canlandırdığı karakteri devralacağı öne sürülmüştü.

Kariyerine Ateşten Kalbe, Akıldan Dumana'yla başlayan Ritchie, son yıllarda yeniden suç sinemasına dönerek The Gentlemen ve Netflix'teki aynı adlı yan dizisi, Paramount+ yapımı MobLand ve yakında gösterime girecek Wife & Dog gibi projelere imza attı. 

Yönetmenin Statham'la ortak geçmişi ise Tabanca (Revolver), İntikam Vakti (Wrath of Man) ve Servet Operasyonu (Operation Fortune) gibi yapımlara uzanıyor.

Independent Türkçe, Variety, ScreenRant


Yeni araştırma: Zayıflama ilaçları sayesinde ABD'de obezite oranı düşüyor

Ankete göre Ozempic ve diğer zayıflama ilaçlarının kullanımı 2024'ten bu yana iki kattan fazla arttı (AFP)
Ankete göre Ozempic ve diğer zayıflama ilaçlarının kullanımı 2024'ten bu yana iki kattan fazla arttı (AFP)
TT

Yeni araştırma: Zayıflama ilaçları sayesinde ABD'de obezite oranı düşüyor

Ankete göre Ozempic ve diğer zayıflama ilaçlarının kullanımı 2024'ten bu yana iki kattan fazla arttı (AFP)
Ankete göre Ozempic ve diğer zayıflama ilaçlarının kullanımı 2024'ten bu yana iki kattan fazla arttı (AFP)

Salı günü yayımlanan yeni bir Gallup anketi, Amerika'daki obezite oranında düşüş yaşadığını gösteriyor. Popüler GLP-1 sınıfı diyabet ve zayıflama ilaçlarının kullanımındaki artışla birlikte oran neredeyse yüzde üç azaldı.

Gallup'un yaklaşık 17 bin yetişkinle yaptığı anket, ABD'de obeziteyle yaşayan yetişkin sayısının üç yıl öncesine göre 7,6 milyon azaldığını ortaya koydu.

Bu bulgular, ülkenin obezite oranının 2022'de yüzde 39,9'la rekor seviyeye ulaşmasının ardından geldi. Küresel analiz ve danışmanlık şirketi, bu oranın da yüzde 37'ye düştüğünü belirtiyor.

2020'ye ait federal veriler, 100 milyondan fazla Amerikalı yetişkinin felç, kanser ve 40'tan fazla hastalıkla bağlantılı bu kronik rahatsızlıkla yaşadığını göstermişti.

Gallup katılımcıların obezitesini, vücut kitle indeksini kullanarak değerlendirdi. Doktorlar bu ölçütün demode ve hatalı olduğunu söylerken yakın tarihli bir analiz, ABD'de obezitenin ciddi biçimde eksik hesaplandığını gösteriyor.

Ancak uzmanlar bu ölçüm esas alınsa bile, obeziteyle yaşayan veya aşırı kilolu kabul edilen Amerikalıların sayısının, bu eğilimleri tersine çevirmek için "acilen eyleme" geçilmediği takdirde 2050'ye gelindiğinde neredeyse üç katına çıkacağı uyarısında bulunmuştu.

Ve karşınızda Ozempic ve aktif bileşeni semaglutid olan diğer ilaçlar.

Bu ilaçlar, Amerikalıların sadece birkaç ay içinde onlarca kilo vermesine yardımcı oldu.

Gallup, enjeksiyonların (haplar da yolda) kullanımının geçen yılın başından bu yana iki kattan fazla arttığını ifade ediyor. İlaç kullanma oranlarının en yüksek olduğu yaş grupları, obezite oranlarında da en büyük düşüşleri gördü.

Çoğunluğu kadın olan yetişkinlerin yüzde 12,4'ü ilaçları özellikle kilo vermek için kullandığını bildirirken, bu oran geçen yıl şubatta yalnızca yüzde 5,8'di.

Ülke genelinde ilaçlara ilişkin farkındalığın artmasıyla birlikte hem erkekler hem de kadınlar arasındaki kullanımı geçen yıl iki kattan fazla arttı.

Gallup, ABD'deki obezite oranının düşüş eğilimini sürdürüp sürdürmeyeceğinin, bu iğnelere erişimin yaygınlaşmasına bağlı olabileceğini belirtiyor.

Gallup şu ifadeleri kullanıyor:

Bu tedavilere erişimin yaygınlaştırılması, obezitedeki mevcut düşüşün kalıcı bir eğilim haline gelip gelmeyeceğini belirlemede önemli bir faktör olabilir. Çünkü son dönemdeki düşüşlere rağmen ABD'deki obezite oranı tarihsel standartlara göre hâlâ çok yüksek.

Kâr amacı gütmeyen sağlık politikaları kuruluşu KFF'ye göre, halihazırda 13 eyalet obezite tedavisi için GLP-1'leri Medicaid kapsamında karşılıyor.

Gallup ayrıca obezite oranları düşmesine rağmen diyabet teşhislerinin katılımcıların yüzde 13,8'iyle tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını vurguluyor.

Gallup, "Yeni diyabet vakalarının oranı düşmeye başlarsa ABD'deki genel oran da sonunda düşüş gösterecek..." ifadelerini kullanıyor. 

Sağlıkta sürekli bir ilerleme sağlamak muhtemelen yalnızca tıbbi inovasyona değil, aynı zamanda farmakolojik tedavileri tamamlayan daha sağlıklı günlük rutinlerin yeniden oluşturulmasına da bağlı olacak.

Independent Türkçe


Jonathan Margolis: Musk'ın icatları bu kadar inanılmazken söyledikleri gerçekten önemli mi?

"Twitter'dan X'e geçiş bir korku hikayesi olsa da Musk'ın külliyatının geri kalanı değersiz çöp olmaktan çok uzak" (Reuters)
"Twitter'dan X'e geçiş bir korku hikayesi olsa da Musk'ın külliyatının geri kalanı değersiz çöp olmaktan çok uzak" (Reuters)
TT

Jonathan Margolis: Musk'ın icatları bu kadar inanılmazken söyledikleri gerçekten önemli mi?

"Twitter'dan X'e geçiş bir korku hikayesi olsa da Musk'ın külliyatının geri kalanı değersiz çöp olmaktan çok uzak" (Reuters)
"Twitter'dan X'e geçiş bir korku hikayesi olsa da Musk'ın külliyatının geri kalanı değersiz çöp olmaktan çok uzak" (Reuters)

Bu dünyadaki tartışmadan en uzak beyanlardan biri, bir insan olarak Elon Musk'ın biraz kabus gibi olması.

Tommy Robinson diye anılan kişinin yasal masraflarını karşıladığını ve onun için düzenlenen mitingde konuştuğunu Britanya'da gördük. Burnunu (bazılarını seçerek) ayartma çeteleri meselesine soktu. San Francisco sokaklarındaki uyuşturucu bağımlısı berduşlara karşı askerlerin konuşlandırılması için çağrı yaptığını ABD'de gördük. Bu delilik. Ve Donald Trump'la yakın ilişkisinin, Nazilerinkine benzeyen selamlar vermesinin ve Twitter'ı aptalca bir isme sahip bir lağım çukuruna dönüştürmesinin etkilerini dünya genelinde gördük.

Ancak işte tartışmalı bir önerme: Berbat olması önemli mi? Ve iğrenç olmak için kabul edilebilir nedenleri var mı? Her iki konuda da kendi pozisyonum daha tartışmalı tarafta. Bu çok düşük ihtimal ama onu tanısam veya onunla tanışsam bile Elon Musk'ı gayet seveceğimi düşünüyorum. Ve onun hayatında şu ana kadar ortaya koyduğu çalışmaların büyük bir kısmına hayranım.

Başarılarına gelince, Twitter'dan X'e geçiş bir korku hikayesi olsa da Musk'ın külliyatının geri kalanı değersiz çöp olmaktan çok uzak.

Eserleri son 50 yılın en önemli ve faydalı teknolojik gelişmeleri arasında yer alıyor: Elektrikli araçları ana akım haline getirmek, yeniden kullanılabilir roketler aracılığıyla uydu fırlatma maliyetlerinde devrim yaratmak, uzak bölgelere internet erişimi sağlamak ve felçli veya omurga yaralanması olan kişilere kaybettikleri işlevleri yeniden kazandırabilecek Neuralink üzerinde çalışmak.

Şirketi SpaceX, pazar günü 56 uydudan oluşan yeni bir grubu başarıyla göndererek 10 bininci Starlink'i yörüngeye fırlattı ve Musk'ı sadece Dünya'nın en zengin adamı olmakla bırakmayıp aynı zamanda uzaydaki en güçlü kişi de yaptı.

Pek çok mucidin, dik inen o olağanüstü, neredeyse baleyi andıran roketleri yapmak şöyle dursun, onları önerecek hayal gücüne sahip olabileceğinden emin değilim. Bu nefes kesici bir şey, duygusal ve kişisel düzeylerdeki saçmalıklarına rağmen Musk derin bir hayranlığı hak ediyor.

Tamam, mesele onu sevmeye gelince destek görmeyeceğimi ve onunla bağlantısı olan birçok kişinin Musk'ı sevmediğini kabul ediyorum. Yine de çekici bulduğum iki şeyi var. Birincisi, onun teknolojide bir putkırıcı olması. Teknoloji meraklıları onlarca yıldır uçan otomobillerin hayalini kuruyor. Şirketler bunları geliştirmek için hâlâ milyarlarca dolar harcıyor. Ancak Musk, bunun gülünç derecede kötü bir fikir olduğunu düşünen çok az kişiden biri. Bu konuda çok da komik. Bu meseleye dair konuştuğu YouTube videolarına bakın.

Sevdiğim diğer şeyse konuşma şekli. Trump veya "Robinson"ın yanında gülünç davranmadığında, büyüklük taslayan birinin tam zıttı olarak görülebilecek tereddütlü, oldukça mütevazı bir konuşma tarzı var. Bir kişinin konuşma tarzından çok şey anlayabileceğinizi hep düşünmüşümdür ve Musk'ınki de, her neyle olursa olsun kafayı bulmadığında, gayet sempatik.

Geçmişindeki iğrenç istismarın tuhaf karakter kusurunu mazur gösterdiğini söyleyebilirim. Musk okulda korkunç bir şekilde zorbalığa uğradı, (kendi üvey kızından çocuğu olan, iyi mi?) tuhaf babasından daha da kötü muamele gördü ve içine doğduğu apartheid rejiminin sebep olduğu dehşetle büyütüldü. Genç Elon'un kendini bilimkurgu ve fantezide kaybetmesine şaşmamalı.

Gerçek şu ki, mucitler ve yenilikçilerin neredeyse hepsi kusurlu, dengesiz ve kısmen tatsız insanlardır. Newton'dan Edison'a, Gates'ten Jobs, Tesla, Watt, Marconi, Ford, Baird ve Bell'e kadar bunların arasında sosyalleşerek zaman geçirmek isteyeceğiniz kimse yok. Hepsi bir ölçüde egomanyak. Hepsinin vizyonlarını kabul ettirmek için aşırı azim göstermesi gerekti ama kabul edilmeli ki onların tamamı düşüncelerini dünyaya yayacak kendi sosyal medya platformlarına ya da ABD Başkanı erişimine sahip milyarderler değildi.

Başka bir deyişle, iyi insanlar olan büyük yenilikçilerin listesi acınacak kadar kısa. Tim Berners Lee, Douglas Engelbart (farenin ve hipermetin bağlantısının mucidi), Linus Torvalds (Linux işletim sisteminin mucidi), en tuhaf bilim gerçeklerinden birinin başrolü olan 1930'ların Hollywood yıldızı Hedy Lamarr (WiFi, Bluetooth ve GPS'in temelleri üzerinde çalıştı ve para kazanmadı). Hepsi bu kadar.
Independent Türkçe