Mike Tyson, Jake Paul'la neden dövüşeceğini açıkladı: Açık konuşayım mı?

58 yaşındaki Tyson, ilk başta 20 Temmuz olarak belirlenen maçın ertelenmesi sebebiyle 27 yaşındaki Paul'la kasımda ringe çıkacak

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix
TT

Mike Tyson, Jake Paul'la neden dövüşeceğini açıkladı: Açık konuşayım mı?

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix

Jake Paul'la ertelenen maçını bekleyen ağırsıklet efsanesi Mike Tyson, YouTuber'la dövüşme gerekçeleri hakkında konuştu.

58 yaşındaki Tyson ve 27 yaşındaki Paul, 20 Temmuz Cumartesi günü boks yapacaktı ancak mayıstaki bir uçuş sırasında "Demir Mike"ın ülseri alevlendi. Resmi onaylı profesyonel maç bu sağlık sorunu nedeniyle kasıma ertelendi ve Paul bunun yerine bu hafta sonu eski UFC dövüşçüsü Mike Perry'yle karşılaşacak.

Profesyonel boks kariyerinde 9 galibiyeti ve 1 mağlubiyeti olan Paul, Bare Knuckle Fighting Championship yıldızıyla Florida eyaletinin Tampa kentindeki Amalie Arena'da dövüşecek. Paul-Tyson karşılaşması daha sonra, planlandığı gibi 15 Kasım'da Teksas'ın Dallas kentindeki AT&T Stadyumu'nda gerçekleşecek.

Esquire tarafından Paul'la dövüşme motivasyonu sorulduğunda Tyson ekibine dönüp "Açık konuşayım mı?" diye sordu. Eski dünya şampiyonu daha sonra röportajcısına şunları söyledi:

Bana zarar verebileceğini sanmıyorum. [Ve] ben bir şöhret bağımlısıyım. İnsanların bütün gün beni düşünmesini seviyorum. Bilinmeden uzun yaşamaktansa şöhret dolu kısa bir hayatı tercih ederim. Ben buyum işte. Savaşmaya tüm bu lanet statüyü elde etmek için başladım. Hayatımın sonuna kadar bunun peşinde olacağım, bunu biliyorum. İstediğimi asla elde edemeyeceğim, çünkü ben acıya aç biriyim. Asla doyamıyorum.

Paul'la yapacağı dövüş, 58 yaşındaki Tyson'ın Roy Jones Jr.'la bir gösteri maçında berabere kaldığı 2020'den bu yana ilk maçı olacak. Bu müsabakadan önce Tyson en son 2006'da dövüşüp profesyonel bokstan emekli olmuştu.

Paul-Tyson karşılaşması bu yıl duyurulduğundan beri şiddetli eleştirilere konu oluyor. Daha önce benzeri görülmemiş bir hamleyle dövüş, Netflix'ten canlı yayımlanacak.

Independent Türkçe



Büyük keşfin ardından bilim insanlarından "yoga hapı" adımı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Büyük keşfin ardından bilim insanlarından "yoga hapı" adımı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Çığır açan bir beyin devresi keşfi, anksiyete ve stres bozuklukları için yeni tedavilere ve potansiyel olarak yoganın faydalarını sağlayan bir hapa önayak olabilir.

ABD'deki Salk Enstitüsü'nden araştırmacılar, farelerin beyinlerinde istemli nefes alma ve duygusal düzenlemenin arkasındaki yolu keşfetti.

Nature Neuroscience adlı akademik dergide kısa süre önce yayımlanan çalışmalarında, beynin daha karmaşık bölgeleriyle nefes almanın duygusal durumla koordinasyonunu sağlayan ilkel beyin sapının nefes alma merkezi arasındaki bağlantıları ortaya çıkardılar.

Nefes almak çoğunlukla otomatik olsa da insanlar ve bazı hayvanlar soluk almayı yavaşlatarak kendi kendilerini sakinleştirebiliyor. Bu yaklaşım farkındalık ve yoga gibi uygulamaların ana parçalarından biri.

Beynin nefes almayı tam olarak nasıl düzenlediği ve bunun anksiyeteyi ve kişinin duygusal durumunu nasıl etkilediği çok az anlaşılmış durumda. Bilim insanları şimdiye kadar sadece beyin sapındaki bilinçaltı nefes alma mekanizmalarının tam olarak anlaşıldığını söylüyor.
 

cyju
Fare beyninde nefes almayı düzenleyen nöronlar (Salk Enstitüsü)

Yeni çalışmada araştırmacılar, duygusal düzenleme ve nefes almayı birbirine bağlayan, bilinçli yukarıdan aşağıya mekanizmaları bulmak için yola çıktı.

İlk olarak farklı beyin bölgeleri arasındaki bağlantıları araştırmak için bir beyin bağlantı veri tabanını değerlendirdiler. Analiz, anterior singulat korteks adı verilen frontal bir bölgeyi, daha sonra hemen altındaki medullaya bağlanan bir ara beyin sapı bölgesine bağlayan potansiyel bir solunum devresini ortaya çıkardı.

Önceki çalışmalar, medullanın aktif olduğunda nefes almayı başlattığını ancak beyin sapı bölgesinden gelen sinyallerin bu aktiviteyi engellediği ve nefes almayı yavaşlattığını ortaya koymuştu.

Araştırmacılar, belirli duyguların veya davranışların beyin sapı bölgesinin aktivasyonuna yol açabileceğini, bunun da medulladaki aktiviteyi azaltabileceğini ve nefesi yavaşlatabileceğini varsaydı.

Teoriyi test etmek için, farelerde koklama, yüzme ve içme gibi aktivitelerin yanı sıra korku ve endişe uyandıran koşullar sırasında nefes alış verişleri değiştiğinde beyin aktivitesini kaydettiler.

Araştırmacılar, korteks ve beyin sapı bölgesi arasındaki bağlantı aktive edildiğinde, farelerin daha sakin olduğunu ve daha yavaş nefes aldığını buldu.

Kaygı uyandıran durumlardaysa bu iletişim azaldı ve nefes alma hızları arttı.

Araştırmacılar bu yolu takip ederek, farelerin beyninin ön korteksinde beyin sapına bağlanan ve nefes alma gibi temel işlevleri yöneten bir grup nöron keşfetti.

Araştırmacılar, bu bağlantının farelerin nefes alış verişlerini mevcut davranışları ve duygusal durumlarıyla koordine etmelerini sağladığını söylüyor.

Bağlantının daha ileri analizleri, bilim insanlarının ilaçlarla hedeflenebileceğine inandığı yeni bir dizi beyin hücresi ve molekülü ortaya çıkardı.

Araştırmacılar bulguların anksiyete, stres ve panik bozukluğu olan insanlar için uzun vadeli çözümlere yol açabileceğini söylüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Jinho Jhang, "Bulgularımız beni düşündürdü: Bu nöronları aktive edecek ve panik bozukluğunda nefesimizi kendi kendimize yavaşlatacak veya hızlı solumayı önleyecek ilaçlar geliştirebilir miyiz?" dedi.

Çalışmanın başka bir yazarı Sung Han, "Bu bulguları bir yoga hapı tasarlamak için kullanmak istiyorum. Kulağa aptalca gelebilir ve çalışmamızın pazarlanabilir bir ilaca dönüştürülmesi yıllar alacak ancak artık nefes almayı anında yavaşlatabilecek ve huzurlu, meditatif bir durumu başlatabilecek ilaçlar üretmek için potansiyel olarak hedeflenebilir bir beyin devresine sahibiz" dedi.

Independent Türkçe