Selena Gomez tarih yazdı

Gomez, Türkiye'de Disney+'ta ekranlara gelen Only Murders in the Building'de Steve Martin (solda) ve Martin Short'la birlikte rol alıyor (Hulu)
Gomez, Türkiye'de Disney+'ta ekranlara gelen Only Murders in the Building'de Steve Martin (solda) ve Martin Short'la birlikte rol alıyor (Hulu)
TT

Selena Gomez tarih yazdı

Gomez, Türkiye'de Disney+'ta ekranlara gelen Only Murders in the Building'de Steve Martin (solda) ve Martin Short'la birlikte rol alıyor (Hulu)
Gomez, Türkiye'de Disney+'ta ekranlara gelen Only Murders in the Building'de Steve Martin (solda) ve Martin Short'la birlikte rol alıyor (Hulu)

Sinema ve televizyon eleştirmenlerinin ortak görüşüne göre 2024, Selena Gomez'in yılı olabilir.

Gomez, 2024 Emmy Ödülleri'nde Only Murders in the Building'le ilk En İyi Kadın Oyuncu adaylığını elde etti.

Cannes'da da kazandı

Aktris, daha önce Emmy ödüllü dizide yönetici yapımcı olarak yaptığı çalışmalarla aday gösterilmiş ancak oyunculuk kategorisinde aday olmamıştı.

Gomez, Abbott Elementary'den Quinta Brunson, The Bear'dan Ayo Edebiri, Loot'tan Maya Rudolph, Hacks'ten Jean Smart ve Palm Royale'den Kristen Wiig'le birlikte aday gösterildi.

Böylece Gomez, Cannes Film Festivali'nde kazandığı En İyi Kadın Oyuncu ödülünün ardından, Emmy'ye de aday gösterilerek tarih yazmış oldu.

31 yaşındaki Gomez, Cannes'daki ödülünü Jacques Audiard'ın Emilia Pérez filmindeki rol arkadaşları Zoe Saldaña, Karla Sofía Gascón ve Adriana Paz'la paylaşmıştı.

Kategori tarihinde aday gösterilen 4. Latin

Gomez, 1983'te Rita Moreno, 2007 ve 2008'de America Ferrera ve geçen yıl Wednesday'le Jenna Ortega'nın ardından, kategori tarihinde aday gösterilen 4. Latin oldu. Ugly Betty'deki performansıyla Ferrera, bu üçlü arasındaki tek kazanan kişi.

Oyunculuğunun yanı sıra Gomez, Only Murders in the Building'in yönetici yapımcısı olarak da tarihe geçti.

Gomez'in En İyi Komedi Dizisi dalında üst üste üçüncü kez aday gösterilmesi, onu Emmy tarihinde en çok aday gösterilen Latin yapımcı yapıyor. 

Eleştirmenler, kendisini gururla üçüncü kuşak Meksika asıllı Amerikalı diye tanımlayan Gomez'in katkısının, Hollywood'daki Latin temsiline yeni bir soluk getirdiği görüşünde.

76. Primetime Emmy Ödülleri, 16 Eylül'de sahiplerini bulacak.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter



Kült film yeniden çekiliyor: Altından kalkmak zor olacak

Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)
Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)
TT

Kült film yeniden çekiliyor: Altından kalkmak zor olacak

Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)
Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)

Mary Harron imzalı Amerikan Sapığı (American Psycho) 25. yılını kutlarken, kült yapımın ekibi, yönetmen Luca Guadagnino'nun yeni projeyle ilgili planlarını Hollywood Reporter'a değerlendirdi.

Amerikan Sapığı, 2000'de yazar Bret Easton Ellis'in çok satan romanından uyarlanmıştı. Christian Bale'in Patrick Bateman karakterine hayat verdiği film, 1980'lerin beyaz yakalı kültürüne sert bir hicivle yaklaşan, karanlık ve çarpıcı bir yapımdı. Lionsgate, geçtiğimiz haftalarda Guadagnino'nun, Scott Z. Burns'ün kaleme aldığı senaryoyla romanı yeniden uyarlayacağını duyurdu. Guadagnino, bu ay CinemaCon'da video aracılığıyla projeye dair ilk ipuçlarını da paylaştı.

Filmin oyuncularından Matt Ross, yeni proje fikrine temkinli yaklaştığını söyledi: 

Bir yandan yeniden çevrimler her zaman beni biraz üzer. Geçmişte bana da benzer teklifler geldi ama bu iş genellikle sadece ticari kaygıyla yapılmış gibi geliyor ve bu yüzden uzak duruyorum.

Lionsgate, Guadagnino'nun projesinin filmin değil, romanın yeni bir yorumu olacağını özellikle vurguluyor.

Ross, Guadagnino'yu "harika bir yönetmen" diye tanımlarken, romanın kaynak metin olması sayesinde projeye farklı bir yaklaşım getirilebileceğini düşünüyor. 

Shakespeare oyunlarının her kuşakta yeniden sahnelenmesi gibi bu işin de farklı yorumlara açık olduğunu kabul etmek gerek. Yine de bana göre hâlâ ticari bir hamle. Ama kitabı temel alması işin rengini biraz değiştiriyor. Yalnız işlerinin zor olduğunu söylemek lazım çünkü Christian Bale'in performansı gerçekten istisnaiydi.

2000 yapımı filmin yapımcılarından Chris Hanley ise Hollywood'da popüler yapımları yeniden yorumlamanın artık olağanlaştığını belirtiyor. 

Herkes bana dönüp 'Amerikan Sapığı'nı yeniden mi yapacaklar, ne kadar saçma' diyor. Ama ben öyle düşünmüyorum. Luca harika bir yönetmen, şimdiye kadar kötü bir filmi olmadı.

Beni Adınla Çağır (Call me By Your Name) ve Rekabet'in (Challengers) yönetmeni Guadagnino ise CinemaCon'daki video mesajında, 1991 tarihli Ellis romanının hayatında önemli bir yeri olduğunu belirtti. "Bu kitap benim için çok kıymetli. Beni derinden etkilemiş bir metin" diyen yönetmen, senaryonun da "son derece iyi ilerlediğini" ifade etti. Henüz oyuncu kadrosuna dair resmi bir açıklama yapılmazken, geçen yıl Austin Butler'ın başrol için düşünüldüğü yönünde söylentiler çıkmıştı.

Filmin casting direktörü Kerry Barden, Butler'ın Bateman'dan çok Jared Leto'nun canlandırdığı Paul Allen karakterine daha uygun olacağını düşünüyor: 

Austin kesinlikle çok yakışıklı ve biz Jared'ı da bu yüzden seçmiştik. Tabii Jared da çok iyi bir oyuncu ve Austin'in de derinliği var. Ama o tür güzelliğe herkes sahip değil.

Filmin yapımcılarından Alessandro Camon ise meslektaşlarıyla aynı fikirde. "İkonik bir filmi yeniden yapmak ya da böylesine unutulmaz bir karaktere hayat vermek her zaman büyük bir meydan okuma" diyen Camon şöyle devam ediyor: 

Ama oyuncular için de bu tarz işler heyecan verici olabilir. Elbette Laurence Olivier denince akla Hamlet gelir ama mesele onu geçmek değil kendi Hamlet'ini bulmak.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, CBR.com