Bir döneme damgasını vurmuştu: 20 Emmy ödüllü dizi, film oluyor

9 sezon boyunca ekranlara gelmişti

Toplam 204 bölümden oluşan 24'ün finali, 14 Temmuz 2014'te ekranlara gelmişti (Fox)
Toplam 204 bölümden oluşan 24'ün finali, 14 Temmuz 2014'te ekranlara gelmişti (Fox)
TT

Bir döneme damgasını vurmuştu: 20 Emmy ödüllü dizi, film oluyor

Toplam 204 bölümden oluşan 24'ün finali, 14 Temmuz 2014'te ekranlara gelmişti (Fox)
Toplam 204 bölümden oluşan 24'ün finali, 14 Temmuz 2014'te ekranlara gelmişti (Fox)

Bir dönemin en popüler televizyon dizilerinden biri olan 24, beyazperdeye uyarlanıyor. 

Köklü yapım şirketi Imagine Entertainment'ın kurucu ortağı ve prodüktör Brian Grazer, MSNBC'nin Squawk Box programına katılarak projeyle ilgili müjdeyi verdi.

Imagine her zaman sinema salonlarında başarılı olma ihtimalinin yüksek olduğu bir alanda oynamıştır. Bu bizim için harika, çünkü 30 yıl boyunca 100'den fazla farklı ürün ve marka inşa ettik, ister bugün Glen Powell'la birlikte yapacağım Backdraft olsun, ister Disney ve Fox'la birlikte çok ilginç bir şekilde yapacağımız 24 filmi olsun.

Joel Surnow ve Robert Cochran tarafından yaratılan 24, ilk olarak 2001-2014'te 9 sezon boyunca izleyiciyle buluşmuştu. 

Dizi aynı zamanda 2008'de 24: Redemption adlı bir televizyon filmi ortaya çıkarmıştı. 

Kiefer Sutherland, ABD hükümetinin Terörle Mücadele Birimi'nden ajan Jack Bauer'ı canlandırmıştı. 

Her sezon, bölünmüş ekran ve dijital bir saatle vurgulanan gerçek zamanlı anlatım yöntemini kullanarak, Bauer'ın hayatındaki 24 ardışık saati kapsıyordu.

Dizi gösterimde kaldığı süre boyunca 68 Emmy adaylığı elde etmiş ve bunlardan 20 tanesini kazanmıştı. 

Başroldeki Sutherland ise 2006'da, En İyi Erkek Oyuncu dalında ödülün sahibi olmuştu. 

Sutherland'e Mary Lynn Rajskub, Leslie Hope, Sarah Clarke, Elisha Cuthbert, Dennis Haysbert ve Carlos Bernard eşlik etmişti.

Independent Türkçe, Variety, Deadline



Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
TT

Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)

Avrupa'nın bazı bölgelerinde Hıristiyanlığa geçildikten sonra bile at eti yenmeye devam edildiği ortaya çıktı. 

Hıristiyanlık öncesi Avrupa'da at eti tüketimi epey yaygındı. Bu alışkanlık Ortaçağ'da azalırken yazılı kaynaklar bunun başlıca nedeninin Hıristiyanlığın kabulü olduğunu öne sürüyor. Metinlere göre bu dönemde at eti yemenin "barbarlık" veya "kafirlik" olduğuna inanılıyordu.

Ancak İsveç'teki Stockholm Üniversitesi'nden László Bartosiewicz ve Macaristan'daki HUN-REN Beşeri Bilimler Araştırma Merkezi'nden Erika Gál'in araştırmasına göre daha farklı bir durum sözkonusu olabilir. 

Bulguları hakemli dergi Antiquity'de yayımlanan çalışmayı yürüten arkeologlar, Macaristan'da Ortaçağ'a ait 198 çöp çukurundaki kalıntıları inceledi. Bu çukurlar Macaristan'ın yanı sıra bugünkü Avusturya, Hırvatistan, Romanya, Sırbistan ve Slovakya'da yer alıyordu. 

Araştırmacılar hayvan kemiklerinin oranına göre atların besin olarak tüketilip tüketilmediğini anlamaya çalıştı. 

Nispeten yüksek sayıda kemik bulan ekip, bölge halkının Macaristan'ın MS 1000'de Hıristiyanlığı kabul etmesinden en az 200 yıl sonra bile muhtemelen at yemeye devam ettiğini düşünüyor. Özellikle kırsal bölgelerdeki at kemikleri, çukurlardaki çiftlik hayvanı kalıntılarının üçte birini oluşturuyordu. 

Ancak çöplüklerdeki kalıntılara göre at tüketimi, 1241-42 Moğol istilasının ardından düşüşe geçti. Araştırmacılar Macaristan'da at tüketiminin, 16. yüzyıldaki Osmanlı işgaliyle birlikte pratikte sona erdiğini öne sürüyor.

Arkeologlar 13. yüzyılda başlayan düşüşün, atların sayısının azalması ve besin yerine savaşlarda kullanılmasına öncelik verilmesinden kaynaklandığını tahmin ediyor. Ekip makalede şöyle yazıyor:

Atlar değerli savaş ganimetleriydi ve hayatta kalan atlar muhtemelen yiyecek dışındaki amaçlar için yüksek talep görüyordu.

Ayrıca Moğol istilasında, Macaristan halkının kayda değer bir bölümünün ölmesi sonucu bölgeye batıdan göçler teşvik edilmişti. Bu grupların at yerine domuz eti tercih etmesinin de gözlemlenen düşüşte rol oynaması muhtemel.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak at eti tüketiminin dini sebeplerden değil, hayvanların sayısının azalması ve demografik değişimlerden kaynaklandığını savunuyor. Yeni çalışmada Macaristan'daki at eti tüketimi analiz edilse de Avrupa'nın farklı bölgelerinde de din dışındaki etkenler sözkonusu olabilir.

Ekip makalede "Belgelere dayanarak at eti tüketiminin terk edilmesi, genellikle Ortaçağ Avrupası'nda Hıristiyanlığın ortaya çıkışıyla ilişkilendiriliyor" diye yazıyor: 

Öte yandan açık bir yasağın yokluğunda (Yahudilik/İslam'daki domuz eti yasağı gibi), Avrupa genelinde at etinin bırakılmasında büyük ölçüde bölgesel çeşitlilikler görülüyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Popular Science, Antiquity