Hem futbolcu hem uyuşturucu baronu: Sebastián Marset'in ikili yaşamı

Sebastián Marset'in uyuşturucu ticaretinden kazandıklarını futbol üzerinden akladığı savunuluyor (Unsplash)
Sebastián Marset'in uyuşturucu ticaretinden kazandıklarını futbol üzerinden akladığı savunuluyor (Unsplash)
TT

Hem futbolcu hem uyuşturucu baronu: Sebastián Marset'in ikili yaşamı

Sebastián Marset'in uyuşturucu ticaretinden kazandıklarını futbol üzerinden akladığı savunuluyor (Unsplash)
Sebastián Marset'in uyuşturucu ticaretinden kazandıklarını futbol üzerinden akladığı savunuluyor (Unsplash)

Uluslararası ölçekte aranan Uruguaylı Sebastián Marset, futbolculuk kisvesinin altında yıllardır uyuşturucu baronluğu yapıyor. 

Amerikan gazetesi Washington Post'un (WP) analizinde, Paraguay, Uruguay ve Bolivya polisinin paylaştığı bilgilerle 33 yaşındaki Marset'in telefon kayıtları ve mesajlaşmaları incelendi. 

Haberde, Marset'in 28 yaşında özel jetlerden oluşan bir filoyla Güney Amerika'da kokain ve bavullar dolusu nakit parayla gezdiği belirtildi. 

Futbolcu 31 yaşındayken 1 milyar dolardan fazla para kazandı.

Analizde, "Güney'in Kralı" lakaplı uyuşturucu baronunun "Batı Avrupa'ya ulaşan kokain dalgasının arkasındaki kilit isimlerden biri" olduğu ifade edildi. 

Savcılık kayıtlarına göre Marset'in Paraguay'deki Capiata futbol kulübünde Maradona, Messi ve Pele gibi efsanelerin giydiği 10 numaralı formayla sahaya çıkabilmek için takıma 10 bin dolar rüşvet ödedi.

hyj6uk
Marset, polise meydan okuyarak kendisini yakalayamayacaklarını savunmuştu (Reuters)

Marset'in maçtaki faul pozisyonlarına hakemlerin düdük çalmadığı ve kendisinin takımda neredeyse dokunulmaz bir oyuncu olduğu belirtildi.

Uruguaylı sporcu, futbol kariyerini sürdürürken uyuşturucu ticaretinde de hızlı adımlarla yükseldi. Uruguay limanlarından Belçika, Hollanda ve Almanya'ya tonlarca uyuşturucu göndererek dünyanın dört bir yanındaki kartellerle bağlar kurdu.

Marset'in futbol kariyerini uyuşturucudan elde ettiği geliri aklamak için kullandığına dikkat çekildi. Paraguay savcılığının raporunda "Yasadışı gelirlerin meşrulaştırılması spor aracılığıyla yapıldı" dendi.

WP'nin analizde uyuşturucu baronunun spor geçmişini yasadışı faaliyetlerini gizlemek için kullandığına dikkat çekilerek şu değerlendirmeler paylaşıldı: 

Marset, statüsünü ve servetini sadece profesyonel futbol takımlarını finanse etmek için değil, aynı zamanda bu takımlarda oynamak için de kullanan ilk büyük uyuşturucu kaçakçısı. Bazı maçlarını, rakip karteldeki isimlerin cesetlerini bıraktığı yerden sadece birkaç kilometre uzakta oynadı.

ABD ve Güney Amerika ülkelerinin peşinde olduğu Marset'in Bolivya'daki evine geçen yıl ağustosta polis baskını düzenlenmişti. 

Marset, olayın ardından bir video yayımlamış, Bolivya polisinden bazı yetkililerin kendisini önceden uyardığını ve bu şekilde kaçtığını öne sürmüştü. Bolivya polisiyse iddiaları reddetmişti.

Uyuşturucu baronu videosunda şunları söylemişti: 

Ben sizin için fazla zekiyim. İsterseniz beni yakalamaya çalışmaya devam edin ama size söyleyeyim, ben çok uzaktayım.

Marset, ülkesinde organize suç örgütlerine karşı verdiği mücadeleyle tanınan Paraguaylı savcı Marcelo Pecci'nin, 2022'de Kolombiya'da balayındayken uyuşturucu mafyası tarafından öldürülmesinden de sorumlu tutuluyor. 

Savcı, 2020'de sahte Paraguay pasaportuyla ülkeye girmeye çalışan Brezilyalı eski futbolcu Ronaldinho'nun tutuklandığı dava üzerinde de çalışmıştı.

Profesyonel futbolcu ve uyuşturucu baronu olarak ikili bir hayat süren Marset'in nerede olduğu bilinmiyor. 

Independent Türkçe, Washington Post, BBC



Dünya Sağlık Örgütü: Cep telefonuyla beyin kanseri arasında ilişki yok

İklim aktivistleri COP27 zirvesi sırasında bir protestoya katılırken kızlar telefonlarını kullanıyor Şarm El-Şeyh, Mısır, 17 Kasım 2022 (Arşiv- Reuters)
İklim aktivistleri COP27 zirvesi sırasında bir protestoya katılırken kızlar telefonlarını kullanıyor Şarm El-Şeyh, Mısır, 17 Kasım 2022 (Arşiv- Reuters)
TT

Dünya Sağlık Örgütü: Cep telefonuyla beyin kanseri arasında ilişki yok

İklim aktivistleri COP27 zirvesi sırasında bir protestoya katılırken kızlar telefonlarını kullanıyor Şarm El-Şeyh, Mısır, 17 Kasım 2022 (Arşiv- Reuters)
İklim aktivistleri COP27 zirvesi sırasında bir protestoya katılırken kızlar telefonlarını kullanıyor Şarm El-Şeyh, Mısır, 17 Kasım 2022 (Arşiv- Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yaptırılan ve dünya çapında yayınlanmış mevcut kanıtları içeren yeni bir inceleme, cep telefonu kullanımı ile beyin kanseri riskinin arasında bir bağlantı olmadığı sonucuna vardı.

Araştırma, kablosuz iletişim teknolojisinin kullanımındaki büyük artışa rağmen, beyin kanseri insidansında buna karşılık gelen bir artış olmadığını ortaya koydu. Salı günü yayınlanan incelemeye göre bu durum, uzun mesafeli telefon görüşmeleri yapan ya da on yıldan uzun süredir cep telefonu kullanan kişiler için bile geçerli.

Nihai analiz, Avustralya hükümetinin Radyasyondan Korunma Kurumu da dahil olmak üzere 10 ülkeden 11 araştırma kuruluşu tarafından değerlendirilen ve 1994 ile 2022 yılları arasında yürütülen 63 çalışmayı içermektedir.

Yeni Zelanda'daki Auckland Üniversitesi'nden kanser epidemiyolojisi profesörü Mark Elwood, incelemenin cep telefonları, televizyon, bebek monitörleri ve radarlarda kullanılan radyofrekans frekanslarının etkisini değerlendirdiğini belirtti. Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre Elwood, “İncelenen temel konulardan hiçbiri risk artışı göstermedi” dedi.

Araştırma, yetişkinlerde ve çocuklarda beyin kanserlerinin yanı sıra hipofiz ve tükürük bezi kanserleri ile lösemiyi, cep telefonları, vericiler ve yayın istasyonlarının kullanımıyla ilişkili riskleri ve mesleki maruziyeti de inceledi.

WHO ve diğer uluslararası sağlık kuruluşları daha önce cep telefonu radyasyonunun sağlık üzerinde olumsuz etkileri olduğuna dair kesin bir kanıt bulunmadığını söylemiş, ancak daha fazla araştırma yapılması çağrısında bulunmuşlardı.

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) şu anda bu tür radyasyonu “muhtemelen kanserojen” veya B2 olarak sınıflandırmaktadır; bu, ajansın olası bağlantıyı göz ardı edemediğinde kullandığı bir sınıflandırma.

UAEA Danışma Grubu, 2011'deki son değerlendirmeden bu yana açıklanan yeni veriler doğrultusunda sınıflandırmanın mümkün olan en kısa sürede yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulundu.

WHO değerlendirmesinin önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde açıklanması bekleniyor.