Nicole Kidman, Stanley Kubrick'in kendisini niye seçtiğini açıkladıhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5042237-nicole-kidman-stanley-kubrickin-kendisini-niye-se%C3%A7ti%C4%9Fini-a%C3%A7%C4%B1klad%C4%B1
Nicole Kidman, Stanley Kubrick'in kendisini niye seçtiğini açıkladı
Kubrick'in son filmi olan 1999 yapımı Gözleri Tamamen Kapalı, Arthur Schnitzler'ın Rüya Romanı (Dream Story) eserinden uyarlanmıştı (Warner Bros)
Stanley Kubrick'in son filmi Gözleri Tamamen Kapalı'nın (Eyes Wide Shut) vizyona girmesinin üzerinden 25 yıl geçerken Nicole Kidman, bu psikoseksüel dramı ve prodüksiyon sürecini olumlu anılarla hatırlıyor.
Kidman, filmin başrollerini o zamanki eşi Tom Cruise'la paylaşmıştı. İkili, ilişkilerinde çatışma yaşayan varlıklı bir New Yorklu çifti canlandırıyordu.
Los Angeles Times'a verdiği röportajda filmin yapım sürecini değerlendiren Kidman, karaktere kendisinden ne kattığı sorulduğunda, "cesaretimi" yanıtını verdi.
Ben son derece açık sözlüyüm ve Alice de oldukça açık sözlü oluyor, özellikle de kafası güzelken... Gerçi ben kafam güzelken öyle değildim. Doğuştan böyleydim. Açık sözlüyüm.
"Bir numaralı kuralı buydu"
57 yaşındaki Kidman, efsanevi auteur'le birlikte çalışmanın nasıl bir şey olduğuna da değindi.
Avustralya asıllı aktris, "Onunla ilgili en harika şey, bize 'Beni göklere çıkarmayın' demesiydi. Bir numaralı kuralı buydu" diyerek ekledi:
Çünkü evine geldiğimizde, 'Aman Tanrım. Büyük Stanley Kubrick' diyorduk. Ve bu tür bir düşünce yaratıcı süreci engeller. Dalkavuk istemezdi. Bize fikirlerimizi ortaya atmamızı söyledi. Ve herkes bir fikre hayır demeden önce en az 10 saniye beklemeli. Bunu duyduğumda 20'li yaşlarımdaydım ve 'Tamam. Başlıyoruz' dedim.
Kubrick'in performansını nasıl şekillendirdiği sorulduğundaysa Kidman, yönetmenin başarana kadar durmadığını söyledi. Kidman, Kubrick'in kendisine güvendiğini hissettiğini de ekledi:
Geriye kendime güvenmem kaldı. Sanırım beni bu yüzden seçti. O yaramazlığı, o kışkırtıcı doğayı keşfetti ve Alice'in içine daha çok işledi.
Otomatik Portakal (A Clockwork Orange), Cinnet (The Shining), Full Metal Jacket ve 2001: Uzay Macerası (2001: A Space Odyssey) gibi klasiklere imza atan Stanley Kubrick, 1999'da yaşamını yitirmişti.
Fransa'da kurallara uymayan uçak yolcularına ağır cezalar geldihttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5210682-fransada-kurallara-uymayan-u%C3%A7ak-yolcular%C4%B1na-a%C4%9F%C4%B1r-cezalar-geldi
Fransa'da kurallara uymayan uçak yolcularına ağır cezalar geldi
Mürettebatın güvenlik talimatlarına uymayı reddeden yolcular, Fransa'da ağır para cezalarıyla karşılaşabilir (Unsplash)
Fransa'da, rahatsız edici ve toplum kurallarına aykırı davranan uçak yolcuları artık 20 bin euroya kadar para cezası ve 4 yıla kadar uçuş yasağıyla karşı karşıya kalacak.
8 Kasım'da yürürlüğe giren 2025-1063 sayılı kararname, Fransız hava sahasında taşkınlık çıkaran yolculara yönelik cezaları düzenliyor.
Bundan sonra Fransa Sivil Havacılık Müdürü, tekrarlayan suçlarda 10 bin euro veya 20 bin euro para cezası verebilir.
Hükümetin açıklamasında listelenen suçlar arasında, uçuş ekibi tarafından uçuşun bir kısmı veya tamamı boyunca kullanımı yasaklanmış elektronik veya elektrikli cihazların kullanılması, uçuş ekibinin güvenlik görevlerinin yerine getirilmesini engelleme ve uçuş ekibi tarafından verilen güvenlik talimatlarına uymayı reddetme yer alıyor.
En ciddi vakalarda, suçlular 4 yıla kadar uçuş yasağıyla karşı karşıya kalabilir.
Fransız hava yolu şirketlerinin "zararlı davranışları" bildirmesi için oluşturulacak özel veritabanı, Fransa Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yönetilecek.
Fransa Ulaştırma Bakanı Philippe Tabarot, "Yolcuların ve mürettebatın güvenliği bizim mutlak önceliğimizdir" dedi.
Uçakta rahatsız edici davranışlarda bulunmak kabul edilemez. Bu tür davranışlar uçuş güvenliğini tehlikeye atar ve uçuş ekibinin çalışma koşullarını olumsuz etkiler.
Bakan yeni düzenlemeyi "hızlı, adil ve orantılı bir uygulama" diye nitelendirdi.
Tabarot, "Bu yeni düzenleyici çerçeve güçlü bir mesaj veriyor: Rahatsız edici davranışlar artık tolere edilmeyecek ve etkili idari yaptırımlara tabi tutulacak" diye ekledi.
Hava yolcularının kurallara aykırı davranışları, uçuş güvenliği için giderek artan bir tehdit yaratıyor.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği'ne (IATA) göre, 2024'te her 395 uçuşta bir olay meydana geldi.
Avrupa'daysa Avrupa Hava Emniyeti Ajansı (EASA) ayda 200 ila 500 olay bildiriyor.
The Independent'ın seyahat muhabiri Simon Calder, "Telefonunuzu uçak moduna almayı unuttuğunuz için 10 bin euro para cezası biraz ağır görünebilir ancak uçakta çirkin ve tehlikeli davranışları caydırmak için bu ceza tam da ihtiyaç duyulan şey" diyor.
Rahatsız edici yolcular, diğer yolcuları ve mürettebatı sıkıntıya sokan ve güvenliği tehlikeye atan davranışları nedeniyle çoğu zaman ceza almıyor.
Independent Türkçe
3,3 milyar yıllık kayada Dünya'daki yaşamın başlangıcından izler bulunduhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5210681-33-milyar-y%C4%B1ll%C4%B1k-kayada-d%C3%BCnyadaki-ya%C5%9Fam%C4%B1n-ba%C5%9Flang%C4%B1c%C4%B1ndan-izler-bulundu
3,3 milyar yıllık kayada Dünya'daki yaşamın başlangıcından izler bulundu
Dünya'daki yaşamın izini daha kesin kanıtlarla daha eskiye sürmenin yolu bulundu (NASA)
Bilim insanları yapay zeka yardımıyla Dünya'daki yaşamın en eski izlerinden bazılarını tespit etti. Bulguların, Mars ve diğer gezegenlerdeki yaşam arayışına da katkı sunması bekleniyor.
Yaklaşık 4,5 milyar yıl önce oluşan Dünya'da yaşamın ne zaman ve nasıl başladığı kesin olarak bilinmiyor.
Birkaç yüz milyon yıl içinde, okyanuslardaki hidrotermal bacalarda ortaya çıkan mikroorganizmalarla başlamış olması muhtemel senaryolar arasında.
Yaşamın ilk izlerini araştıran bilim insanları genellikle fosil buluntularını inceliyor.
Avustralya'daki 3,5 milyar yıllık mikrobiyal birikintiler olan stromatolit örnekleri, canlı organizmalara dair en eski fosil kanıtları arasında yer alıyor. Güney Afrika'da da benzer yaşta mikrobiyal yapılar bulunuyor.
Yaşamın geçmişini araştırmanın bir diğer yolu da canlı organizmaların kayalar üzerindeki kimyasal kalıntılarını aramaktan geçiyor.
Bu izlerin canlılar mı yoksa doğal jeolojik süreçler mi tarafından oluştuğunu anlamak ise epey güç. Ayrıca bu kimyasal kalıntıların geçmişi çok eski dönemlere kadar takip edilemiyordu.
Carnegie Bilim Enstitüsü'nden araştırmacılar geliştirdikleri makine öğrenimi algoritmasıyla bu zorlukların üstesinden gelmeyi başardı.
2,5 milyar yıl öncesine dayanan fotosentez izleri (siyah çizgiler) keşfedildi (Andrea Corpolongo/Carnegie Bilim Enstitüsü)
Ekip ilk olarak yapay zeka aracını eğiterek eski kayalardaki mikroplar, bitkiler ve hayvanlar gibi biyolojik kökenli organik molekülleri, cansız olanlardan ayırt etmesini sağladı. Makine öğrenimi algoritması yüzde 90 doğruluk oranına ulaştı.
Yapay zeka, insanların göremeyeceği kadar küçük izleri yakalamaya olanak sağladı.
Hakemli dergi PNAS'te 17 Kasım Pazartesi yayımlanan makalenin ortak başyazarı Robert Hazen şu ifadeleri kullanıyor:
Buradaki dikkat çekici bulgu, yüksek seviyede bozulmuş moleküllerden, antik yaşamın izlerini ortaya çıkarabilmemiz.
Çalışmada incelenen kaya örnekleri 3,8 milyar yıl öncesine kadar uzanıyordu. Bunlar arasında yaşam izi taşıyan en eski örnek, Güney Afrika'daki yaklaşık 3,3 milyar yıllık Josefsdal Chert kayasıydı.
Hazen "Sonuçlarımız, antik yaşamın geriye fosillerden daha fazlasını; kimyasal 'yankılar' bıraktığını gösteriyor" diyor.
Bulgular, daha eski kayaların biyolojik izler taşımadığı anlamına gelmiyor; bu izlerin yeni aracın tanımlayamayacağı kadar bozunduğu ve yaşamın çok daha eskiye uzandığı düşünülüyor.
Yine de yeni çalışma yaşamın kimyasal kalıntılarının saptandığı zaman ölçeğini, 1,6 milyar yıldan 3,3 milyar yıla çıkarmasıyla büyük önem taşıyor.
Araştırmacılar ayrıca fotosentezin tarihini değiştiren kritik bir keşif de yaptı.
Güney Afrika ve Kanada'daki 2,52 ve 2,3 milyar yıllık kayalarda, bugüne kadar bulunan en eski fotosentez kanıtlarını tespit ettiler. Bulgular, gezegenin atmosferini oksijenli hale getiren fotosentezin, sanılandan 800 milyon yıl daha önce başladığını gösteriyor.
Makalenin bir diğer başyazarı Anirudh Prabhu "Bu biyoimza tekniği sadece canlıyı cansızdan ayırt etmekle kalmıyor, fotosentetik organizmalar gibi farklı yaşam türlerini de ayırt edebiliyor" diyerek ekliyor:
Ayrıca makalemiz, tüm orijinal biyomoleküller bozulmuş olsa bile, makine öğreniminin eski kayalarda yaşamın izlerini tespit edebileceğini gösteriyor.
Bu gelişmenin Mars'taki antik yaşamı arama çalışmalarına da katkı sunması bekleniyor.
Bilim insanları Kızıl Gezegen'den getirilen örneklerin yanı sıra Satürn ve Jüpiter'in yaşamı barındırma potansiyeli taşıyan uydularında da bu tekniği kullanmayı umuyor.
Hazen, "Bu çalışma, Dünya'nın en eski biyolojik izlerini deşifre etme yeteneğimizde büyük bir sıçrama anlamına geliyor" diyerek ekliyor:
Güçlü kimyasal analizle makine öğrenimini birleştirerek, milyarlarca yıl sonra hâlâ sırlarını fısıldayan, erken yaşamın geride bıraktığı moleküler 'hayaletleri' okumanın bir yolunu bulduk.
Slovenya’da azınlıkları hedef alan yasa tartışma yarattıhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5210680-slovenya%E2%80%99da-az%C4%B1nl%C4%B1klar%C4%B1-hedef-alan-yasa-tart%C4%B1%C5%9Fma-yaratt%C4%B1
Slovenya’da azınlıkları hedef alan yasa tartışma yarattı
Cinayetin ardından Romanları hedef alan protesto yürüyüşleri düzenlenmişti (AFP)
Slovenya'da Roman azınlıkları "güvenlik tehdidi" ilan eden yasanın onaylanması tartışma yarattı.
Slovenya Parlamentosu'nda pazartesi günü düzenlenen oturumda, Kamu Güvenliğini Sağlamak İçin Acil Önlemler Yasası kabul edildi.
Yasa kapsamında polis, "güvenlik riski taşıyan" bölgelerdeki ev veya işyerlerine mahkeme emri olmadan baskın düzenleyebilecek.
Ayrıca bu bölgelerde kişilerin can veya mal kaybı riski oluştuğunda, drone ve plaka tespit araçları da kullanılabilecek.
"Güvenlik riski taşıyan bölgelerin" coğrafi sınırları çeşitli güvenlik değerlendirmelerinin ardından emniyet genel müdürlüğü tarafından belirlenecek.
Tartışmalı yasa, geçen ay Novo Mesto'daki LokalPatriot adlı gece kulübü önünde meydana gelen cinayetin ardından gündeme taşındı.
Olayda 48 yaşındaki Ales Sutar, oğlunun acil yardım çağrısı üzerine gece kulübüne gitmişti. Sutar, 21 yaşındaki Roman bir gençle mekan önünde tartışma yaşamış, ardından kimliği açıklanmayan bu kişi tarafından öldürülmüştü.
Yerel medyadaki haberlere göre Roman genç 5 ila 15 yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
Slovenya'nın güneyindeki olayın ardından birçok protesto patlak vermiş, polis Romanların yaşadığı mahallelerde güvenlik önlemlerini artırmıştı. Ayrıca Slovenya İçişleri Bakanı Bostjan Poklukar ve Adalet Bakanı Andreja Katic istifa etmişti.
Merkez sol Özgürlük Hareketi partisinden Başbakan Robert Golob, "belirli bir etnik gruba karşı değil, suçun kendisine karşı" olduğunu savundu. Ancak yerel medyada "Sutar Yasası" diye de anılan tasarının Parlamento'dan geçmesi büyük tepki çekti.
Avrupa'daki Roman topluluklarını güçlendirmeye odaklanan Brüksel merkezli sivil toplum kuruluşu Avrupa Roman Vakfı Başkan Yardımcısı Mensur Haliti şunları söylüyor:
Bu yasa, tüm mahalleleri güvenlik bölgelerine dönüştürüyor. Mahalle sakinlerini de güvenlik kategorilerine sokuyor. Slovenya, Avrupa Birliği içinde nadiren kabul edilen bir şeyi yaptı ve tüm bir azınlığı güvenlik tehdidi olarak gören bir yasa çıkardı.
Muhalefetteki sol koalisyonlar yasayı "baskıcı" diye niteleyerek Parlamento'daki oylamaya katılmayı reddetti.
Diğer yandan Slovenya'nın kamu yayıncısı RTV Slovenia'nın anketine göre katılımcıların yüzde 60'ından fazlası yasayı desteklediğini söyledi.
Independent Türkçe, Guardian, Eu Observer
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة