Dune yıldızı, efsanevi sanatçı Bob Dylan'a dönüştü

İlk fragman yayımlandı

Yazar Elijah Wald'un Dylan Goes Electric adlı kitabına dayanan filmin aralıkta gösterime girmesi planlanıyor (Searchlight Pictures)
Yazar Elijah Wald'un Dylan Goes Electric adlı kitabına dayanan filmin aralıkta gösterime girmesi planlanıyor (Searchlight Pictures)
TT

Dune yıldızı, efsanevi sanatçı Bob Dylan'a dönüştü

Yazar Elijah Wald'un Dylan Goes Electric adlı kitabına dayanan filmin aralıkta gösterime girmesi planlanıyor (Searchlight Pictures)
Yazar Elijah Wald'un Dylan Goes Electric adlı kitabına dayanan filmin aralıkta gösterime girmesi planlanıyor (Searchlight Pictures)

Usta yönetmen James Mangold'un Bob Dylan'ın hayatını anlatan yeni filmi A Complete Unknown'dan ilk fragman paylaşıldı.

Dune: Çöl Gezegeni (Dune) serisinin yıldızı Timothée Chalamet, filmde efsanevi sanatçı Bob Dylan'ı canlandırıyor.

Chalamet ayrıca, tıpkı Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki'deki (Dune Part 2) rol arkadaşı Austin Butler'ın Elvis'te yaptığı gibi, Dylan' canlandırırken şarkıları kendisi seslendiriyor.

Fragmanda Chalamet, Manhattan sokaklarında yürüyor ve Dylan'ın Cafe Wha? ve Hotel Chelsea gibi favori mekanlarının önünden geçiyor. 

28 yaşındaki aktör ayrıca, Dylan klasiği A Hard Rain's A-Gonna Fall'u, şarkıcının yaşamı ve kariyerinden kesitler eşliğinde seslendiriyor.

Senaryosu Mangold ve Jay Cocks tarafından kaleme alınan biyografik drama, folk müzik efsanesinin New York'taki ilk yıllarını merkeze alıyor ve 1965 Newport Folk Festivali'ndeki performansı sırasında, elektro gitarını çalmaya başladığı ana kadar olan süreci anlatıyor.

Bol yıldızlı oyuncu kadrosu

Filmde ayrıca Edward Norton, Elle Fanning, Boyd Holbrook, Monica Barbaro, Dan Fogler, P.J. Byrne, Norbert Leo Butz, Will Harrison ve Scoot McNairy yer alıyor.

Asfaltın Kralları'nın (Ford v. Ferrari) yönetmeni Mangold, Dylan'ın hikayesini anlatma isteğiyle ilgili şöyle demişti:

Amerikan kültüründe inanılmaz bir dönem ve 19 yaşındaki genç Bob Dylan'ın cebinde 2 dolarla New York'a gelip üç yıl içinde dünya çapında bir sansasyon haline gelmesinin hikayesi... Önce New York'taki folk müzik ailesine kabul edilmek ve sonra elbette yıldızı inanılmayacak kadar yükselirken belli bir noktada onları geride bırakmak... Bu çok ilginç bir gerçek hikaye ve Amerikan sahnesinde çok ilginç bir anla ilgili.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter



Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
TT

Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)

Soyu tükenen Tazmanya kaplanını geri getirmeye çalışan şirket, bugüne kadarki en eksiksiz genomu elde ettiklerini öne sürerek önemli bir adıma imza attıklarını duyurdu. 

İnsanların avlaması sonucu popülasyonu gittikçe azalan Tazmanya kaplanlarının son üyesi, 1936'da Avustralya'daki bir hayvanat bahçesinde ölmüştü. 

Son yıllarda hız kazanan "türdiriltimi" çalışmalarında geri getirilmeye çalışılan türlerden biri de bu etçil hayvan.

Türdiriltimi çalışmaları, soyu tükenmiş türlerin birebir aynısından ziyade onlara benzer canlıları getirmeyi amaçlıyor.

ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, Tazmanya kaplanlarını geri getirmek için 2022'de Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'yle işbirliğine başlamıştı.

Australian Broadcasting Corporation'ın haberine göre ekip, soyu tükenmiş bir canlıya ait "bugüne kadarki en eksiksiz" genomu elde etti.

Bugün (17 Ekim) Sidney'de yapılacak bir etkinlik öncesinde gelişmeleri duyuran araştırmacılar, "yüzde 99,9'dan daha doğru" bir Tazmanya kaplanı genomuna ulaştıklarını iddia ediyor.

Bilim insanları derisi yüzülerek etanol içinde 110 yıl boyunca muhafaza edilen bir kafa örneğini kullanarak hayvanın DNA diziliminin büyük bir kısmının yanı sıra RNA'sını da elde ettiklerini öne sürüyor.

RNA parçalarının Tazmanya kaplanı hayattayken farklı dokularda devreye giren genleri tespit etmeye katkı sağlaması bekleniyor. Bilim insanları bu sayede hayvanın neyi tadabildiği, koklayabildiği, görebildiği ve beyninin nasıl çalıştığını anlamayı umuyor.

Çalışmaya liderlik eden Dr. Andrew Pask, zaman içinde bozulmaya epey yatkın olan RNA'nın korunması sayesinde hayvanın "biyolojisini hayal edemedikleri seviyede anlamayı" umuyor.

Öte yandan çalışmada yer almayan bazı uzmanlar bulguların hakem onayından geçmesini beklemeyi tercih ediyor. 

Avustralya Müzesi Araştırma Enstitüsü Baş Bilim İnsanı Prof. Kris Helgen soyu tükenmiş bir türde böyle bir sonuca ulaşılmasını takdir ederken, genomun yapbozun sadece bir parçası olduğunu belirtiyor. 

Prof. Helgen ayrıca Tazmanya kaplanının geri getirilme ihtimali olmadığını düşünüyor. 

Daha önce yünlü mamutları diriltme projesinde Colossal Biosciences'la çalışan biyoteknoloji uzmanı Dr. Parwinder Kaur da hakemli dergilerdeki yayınları beklediğini ifade ediyor.

Fakat Dr. Kaur özellikle yapay üreme alanındaki gelişmeden dolayı heyecan duyduğunu söylüyor. 

Colossal Biosciences son duyurusunda, Tazmanya kaplanlarının yaşayan en yakın akrabası olan keseli türü Sminthopsis crassicaudata'da yumurtlamayı tetiklediklerini öne sürdü. 

Şirket, Tazmanya kaplanlarının genomu tamamlandığında bunu, üretilen yumurtalara enjekte etmeyi planlıyor. Ayrıca bu canlıların, geri getirilmeye çalışılan hayvanlara taşıyıcı annelik yapması planlanıyor. 

Yapay bir rahim cihazı üzerine de çalışan araştırmacılar, hamileliğin başından ortasında kadar embriyoların burada gelişebildiğini iddia ediyor.

Dr. Pask bütün bu gelişmelerin, 2025 başlarından itibaren hakemli dergilerdeki çalışmalarla destekleneceğini söylüyor. 

Diğer yandan türdiriltimi çalışmaları etik kaygılara da sebep oluyor. Geri getirilen hayvanların ve taşıyıcı annelerin yaşayabileceği sağlık sorunları, itirazların merkezinde yer alıyor. Ayrıca yünlü mamut gibi hayvanların yalnızlık çekeceğinden endişe duyanlar da var.

2000'de nesli tükenen Capra pyrenaica pyrenaica, 2003'te geri getirilmiş ancak akciğerlerindeki sorunlar nedeniyle sadece birkaç dakika yaşayabilmişti. 

Independent Türkçe, Australian Broadcasting Corporation, Live Science