Konsantre meyve suyu erkek çocuklarda diyabete yol açabilir

Erkek çocuklarda insülin direncinde yüzde 34 artış, günlük şekerli içecek tüketimiyle bağlantılı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Konsantre meyve suyu erkek çocuklarda diyabete yol açabilir

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırma, çocuklukta ve ergenlikte şekerli içecek ve konsantre meyve suyu içmenin erkek çocuklarda diyabet riskini artırabildiğini keşfetti.

ABD'nin Massachusetts eyaletinde yaklaşık 500 çocukla yapılan çalışmada, çocuklukta düzenli şekerli içecek ve konsantre meyve suyu tüketiminin kızlara kıyasla erkek çocuklarda daha yüksek tip 2 diyabet riskiyle bağlantılı olduğu görüldü.

Yakın zamandaki bir Amerikan Kalp Birliği (AHA) konferansında sunulan bulgular, ilave şeker içeren içeceklerin tüketimiyle gençlerde uzun vadede tip 2 diyabet görülme riski arasındaki bağlantının kanıtlarını çoğalttı.

Çalışmanın başyazarı Soren Harnois-Leblanc, sağlık çalışanlarının "sağlıklı beslenme alışkanlıkları hakkında konuşurken genç hastaları ve ebeveynlerini, şekerli içecekler ve meyve sularıyla ilgili uyarması gerektiğini" söyledi.

Amerika'da her üç çocuk ve ergenden ikisi her gün gazoz, limonata veya enerji içeceği gibi en az bir şekerli içecek tüketiyor.

Araştırmalar şekerli içecekleri fazla tüketmenin yalnızca kilo almaya ve diş çürümesine yol açmakla kalmayıp kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve tip 2 diyabet riskini de artırdığını gösteriyor.

Yeni çalışmada bilim insanları, Massachusetts'in doğusunda 1999'da başlayan ve hâlâ devam eden araştırma Project Viva'ya dahil olan hamile kadınların doğurduğu çocukları gözlemledi. Şekerli içeceklerin, özellikle de yüzde 100 meyve sularının tip 2 diyabet gelişimine dair belirteçlerle bağlantılı olup olmadığını görmek istediler.

Araştırmacılar, çocuklukta ve ergenlikte ortalama şekerli içecek, yüzde 100 meyve suyu ve taze meyve tüketimini hesaplayarak bunun insülin direnci, açlık kan şekeri ve kandaki HbA1c molekülü gibi tip 2 diyabet belirteçleriyle potansiyel bağlantılarını değerlendirdi.

Bilim insanları, çocuklukta ve ergenlikte günde yaklaşık 236 mililitrelik bir şekerli içeceğin insulin direncini yüzde 34 artırdığını tespit etti.

Amerikan Kalp Birliği'nin beslenme komitesi üyesi Penny M. Kris-Etherton "Tip 2 diyabet riskinin pek çok ölçütünün bu kadar küçük yaştaki erkeklerde artması çarpıcı" dedi.

Araştırmacılar, bu dönemde taze meyve yemenin erkek ya da kız çocuklarda tip 2 diyabet riski üzerinde bir etkisini görmediklerini belirtti.  

Dr. Harnois-Leblanc araştırmayla ilgili şöyle dedi:

Diyet ve kardiyometabolik sağlık, pek çok faktör zamanla değişiklik gösterdiği ve farklı şekillerde etkileşime girdiği için karmaşık ve bu çalışma yapbozun küçük bir parçasını temsil ediyor.

Araştırmacılar, yeni çalışmada şekerli içeceklerin ve meyve sularının düzenli tüketimiyle diyabet arasında bir bağlantı gözlemlenmiş olduğu halde, içeceklerin hastalığa yol açtığını kanıtlayamayacağı konusunda uyardı.

Independent Türkçe



Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
TT

Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)

İnsan beyninin daha fazla büyüyen bölgelerinin daha hızlı yaşlandığı saptandı. 

6 ila 7 milyon yıl önce ortaya çıkan insanları, yakın akrabaları olan diğer primatlardan ayıran en önemli özelliklerden biri büyük bir beyne sahip olması. 

Milyonlarca yıllık evrim sürecinde büyümekle kalmayıp karmaşık bir yapıya da bürünen insan beyni, dille iletişim kurmaktan geleceği planlamaya kadar pek çok avantaj sağlıyor.

Öte yandan hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, bütün bunların bir bedeli de var. 

İnsan ve diğer primatların beyninin nasıl yaşlandığını gözlemlemek isteyen araştırmacılar, 480 insan ve 189 şempanzenin beyin taramalarını inceledi. 

Şempanzeler, insanların atası değil fakat iki tür de ortak bir atadan evrimleşti. İnsan beyni ise, şempanzelerinkinin üç katı büyüklükte.

Bilim insanları iki beyinde de 17 ayrı bölge olduğunu kaydetti. Bunların bazıları eşit boyuttayken, bir kısmı insanlarda daha geniş bir alana yayılmıştı. 

Bunlardan biri de gözlerin hemen arkasında yer alan ve karar vermede kritik rol oynayan orbitofrontal korteksti. 

Ardından yaşlanma sürecini inceleyen ekip, iki türün beyninin de zaman içinde küçüldüğünü gözlemledi. 

Ancak bazı kısımlar daha hızlı küçülürken, insan beynindeki en hızlı yaşlanmanın, orbitofrontal korteks ve evrimsel süreçte daha fazla büyümenin görüldüğü diğer bölgelerde gerçekleştiği bulundu.

Araştırmacılar ayrıca babun ve Hint şebeğinin beynini de şempanzelerle karşılaştırdı. Öte yandan bu kıyaslarda, beyin genişlemesi ve yaşa bağlı gerileme arasında bir ilişki saptanmadı. 

Heinrich Heine Düsseldorf Üniversitesi'nden ve çalışmanın yazarlarından Dr. Sam Vickery, beynin en hızlı genişleyen bölümlerinin, en karmaşık işlerden sorumlu olduğunu söylüyor. Bu durum, sözkonusu bölgelerin daha çabuk yıpranıp küçülmesini açıklayabilir.

Ancak insan beynindeki daha büyük kısımların neden daha hızlı küçüldüğünü açıklamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. 

Çalışmada yer almayan bazı uzmanlar da bulguların daha fazla katılımcıyla desteklenmesi gerektiğini düşünüyor. University College London'dan antropolog Dr. Aida Gomez-Robles "İnsanlardaki yaşlanmaya ilişkin benzer çalışmalar genellikle binlerce kişiyi içeriyor" diyerek ekliyor:

Bulgular, bu bölgelerin bazıları için geçerli ancak hepsi için geçerli olup olmadığını bilmiyoruz.

Bulguların kesin bir şekilde doğrulanması halinde ilginç bir durum da ortaya çıkıyor: İnsanların hayatta kalma şansını artırarak şempanzelerden daha uzun ömürlü olmasını sağlayan bölgeler, aynı zamanda ilk yaşlanan kısımlar.

Yaşın ilerlemesiyle ortaya çıkan bazı sorunlar, evrimin bir avantajla beraber bir dezavantaj da getirmesinin sonucu olabilir. Dr. Vickery şu ifadeleri kullanıyor:

Böyle muhteşem bir beynimiz var ama bunun bir bedeli de var.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, Science Advances