Yapay zeka sistemleri "saçmalığa dönüşmenin eşiğinde olabilir"

Araştırmacılar "model çöküşünün" ChatGPT gibi sistemleri daha az kullanışlı kılabileceğini söylüyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yapay zeka sistemleri "saçmalığa dönüşmenin eşiğinde olabilir"

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar internet yapay zekanın ürettiği içeriklerle dolmasıyla, yapay zeka sistemlerinin saçmalığa dönüşebileceğine dair uyarıda bulundu.

OpenAI'ın ChatGPT'si gibi metin üreten sistemlere duyulan heyecan son yıllarda giderek arttı. Bu heyecan, pek çok kişiyi sistemler tarafından yaratılan blog yazıları ve çeşitli içerikler yayımlamaya teşvik etti,  böylelikle yapay zekanın ürettiği içerikler, internetin giderek daha büyük bir kısmını kapladı.

Fakat bu sistemleri üreten şirketlerin çoğu, sistemleri eğitmek için internetteki metinlerden yararlanıyor. Bu, metinleri üretmek için kullanılan yapay zeka sistemlerinin aynı metinlerle eğitildiği bir döngüye yol açabilir.

Yeni bir çalışmada araştırmacılar, bunun yapay zeka araçlarını hızlıca anlamsızlığa ve saçmalığa sürükleyebileceği konusunda uyardı. Uyarıları, internetin giderek büyüyen bir kısmının kısır döngüye girerek otomatikleştiğini öne süren daha geniş "ölü internet teorisi" kaygısının bir parçası.    

Araştırmaya göre, sistemin içerik ürettiği ve ürettiği içeriklerle eğitildiği döngünün yalnızca birkaç kez yaşanması, sistemin saçmalık üretmeye başlaması için yeterli.

Örneğin araştırmacılar, ortaçağ mimarisi hakkındaki metinlerle test edilen bir sistemde, sadece 9 üretimde çıktının kendini tekrarlayan bir kır tavşanı çeşitleri listesine dönüştüğünü gözlemledi.

Yapay zekanın yine yapay zeka tarafından üretilen veri setleriyle eğitilmesi ve çıktıları kirletmesine "model çöküşü" denmişti. Araştırmacılar, yapay zeka sistemleri internette daha sık kullanıldıkça bu durumun yaygınlaşabileceği konusunda uyarıyor.

Sistemler ürettikleri verilerle eğitildikçe, verinin daha az yaygın kısımlarını dışarıda bırakmaya eğilimli olduğu için bu sorun yaşanıyor. Bu çalışmada yer almayan araştırmacı Emily Wenger, farklı köpek cinsleriyle eğitilen bir sistemi örnek vermişti: asıl veride golden retriever daha çok varsa sistem veriden onları seçerek süreç ilerledikçe diğer köpekleri dışarda bırakıyor ve sonunda çökerek yalnızca saçmalık üretmeye başlıyor.

Araştırmacılar, ChatGPT ve Google'ın Gemini'ı çalıştıran büyük dil modellerinde de aynı sonucun ortaya çıktığını gözlemledi.

Bu, yalnızca sistemler giderek işlevini yitireceği için değil, çıktılarındaki çeşitlilik giderek azalacağı için de sorun teşkil edebilir. Veri üretilip geri dönüştürüldükçe sistemler, dünyadaki farklılıkları yansıtmakta zorlanabilir ve daha küçük gruplar ve bakış açıları tamamen silinebilir.

Araştırmacılar, makalede "eğitimde internetteki büyük ölçekli verileri temizlemenin faydalarını sürdürmek isteniyorsa sorunun ciddiye alınması gerektiğini" yazıyor. Bu durum, halihazırda sistemlerini eğitmek üzere veri kazımış şirketlerin, geçmişte toplanan verilerde gerçek insan çıktısı daha fazla bulunduğu için avantajlı olduğu anlamına da gelebilir.

Bu sorun, çıktıyı filigranla işaretleyip otomatik sistemler tarafından tespit edilerek eğitim kümelerinin dışında tutulmasını sağlamak da dahil birçok farklı yolla çözülebilir. Ama filigranları silmenin kolay olması ve yapay zeka şirketlerinin filigran kullanmakta işbirliğine direnmesi gibi başka problemler de bulunuyor.

"Yapay zeka modelleri özyineleyerek üretilen verilerle eğitildiğinde çöküyor (AI models collapse when trained on recursively generated data)" isimli çalışma Nature'da yayımlandı.

Independent Türkçe



Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
TT

Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)

İnsan beyninin daha fazla büyüyen bölgelerinin daha hızlı yaşlandığı saptandı. 

6 ila 7 milyon yıl önce ortaya çıkan insanları, yakın akrabaları olan diğer primatlardan ayıran en önemli özelliklerden biri büyük bir beyne sahip olması. 

Milyonlarca yıllık evrim sürecinde büyümekle kalmayıp karmaşık bir yapıya da bürünen insan beyni, dille iletişim kurmaktan geleceği planlamaya kadar pek çok avantaj sağlıyor.

Öte yandan hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, bütün bunların bir bedeli de var. 

İnsan ve diğer primatların beyninin nasıl yaşlandığını gözlemlemek isteyen araştırmacılar, 480 insan ve 189 şempanzenin beyin taramalarını inceledi. 

Şempanzeler, insanların atası değil fakat iki tür de ortak bir atadan evrimleşti. İnsan beyni ise, şempanzelerinkinin üç katı büyüklükte.

Bilim insanları iki beyinde de 17 ayrı bölge olduğunu kaydetti. Bunların bazıları eşit boyuttayken, bir kısmı insanlarda daha geniş bir alana yayılmıştı. 

Bunlardan biri de gözlerin hemen arkasında yer alan ve karar vermede kritik rol oynayan orbitofrontal korteksti. 

Ardından yaşlanma sürecini inceleyen ekip, iki türün beyninin de zaman içinde küçüldüğünü gözlemledi. 

Ancak bazı kısımlar daha hızlı küçülürken, insan beynindeki en hızlı yaşlanmanın, orbitofrontal korteks ve evrimsel süreçte daha fazla büyümenin görüldüğü diğer bölgelerde gerçekleştiği bulundu.

Araştırmacılar ayrıca babun ve Hint şebeğinin beynini de şempanzelerle karşılaştırdı. Öte yandan bu kıyaslarda, beyin genişlemesi ve yaşa bağlı gerileme arasında bir ilişki saptanmadı. 

Heinrich Heine Düsseldorf Üniversitesi'nden ve çalışmanın yazarlarından Dr. Sam Vickery, beynin en hızlı genişleyen bölümlerinin, en karmaşık işlerden sorumlu olduğunu söylüyor. Bu durum, sözkonusu bölgelerin daha çabuk yıpranıp küçülmesini açıklayabilir.

Ancak insan beynindeki daha büyük kısımların neden daha hızlı küçüldüğünü açıklamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. 

Çalışmada yer almayan bazı uzmanlar da bulguların daha fazla katılımcıyla desteklenmesi gerektiğini düşünüyor. University College London'dan antropolog Dr. Aida Gomez-Robles "İnsanlardaki yaşlanmaya ilişkin benzer çalışmalar genellikle binlerce kişiyi içeriyor" diyerek ekliyor:

Bulgular, bu bölgelerin bazıları için geçerli ancak hepsi için geçerli olup olmadığını bilmiyoruz.

Bulguların kesin bir şekilde doğrulanması halinde ilginç bir durum da ortaya çıkıyor: İnsanların hayatta kalma şansını artırarak şempanzelerden daha uzun ömürlü olmasını sağlayan bölgeler, aynı zamanda ilk yaşlanan kısımlar.

Yaşın ilerlemesiyle ortaya çıkan bazı sorunlar, evrimin bir avantajla beraber bir dezavantaj da getirmesinin sonucu olabilir. Dr. Vickery şu ifadeleri kullanıyor:

Böyle muhteşem bir beynimiz var ama bunun bir bedeli de var.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, Science Advances