Uzmanlar inceledi: Kırmızı ışık uyku kalitesini artırıyor mu?

Uzmanlar uykuyla melatonin arasındaki bağlantıya da dikkat çekti (Unsplash)
Uzmanlar uykuyla melatonin arasındaki bağlantıya da dikkat çekti (Unsplash)
TT

Uzmanlar inceledi: Kırmızı ışık uyku kalitesini artırıyor mu?

Uzmanlar uykuyla melatonin arasındaki bağlantıya da dikkat çekti (Unsplash)
Uzmanlar uykuyla melatonin arasındaki bağlantıya da dikkat çekti (Unsplash)

İspanyol gazetesi El Pais'e konuşan uzmanlar, kırmızı ışığın kaliteli uyku sağlayıp sağlamadığını inceledi. 

Barselona'daki Vall d'Hebron Üniversitesi Hastanesi'nden Alex Ferre, insan vücudunun sağlıklı bir uyku düzeni için "fizyolojik günbatımına" ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Teknolojik aletler ve yapay ışıklandırmalar nedeniyle uyku kalitesinin düştüğüne dikkat çeken Ferre, son dönemde moda haline gelen kırmızı ışık cihazlarını değerlendirdi. 

Uyku tıbbı alanında çalışan Dr. Ferre, 480 nanometrelik ışık spektrumunda yer alan yeşil ve mavi ışığın melatonini engellediğine dikkat çekiyor. 

Ferre, "Işık spektrumunun geri kalanı, ateş ışığı gibi olan sarı, kırmızı ve turuncu, melatonin ritmine müdahale etmez" diyor.

Barselona'daki Estivill Uyku Kliniği'nde çalışan Dr. Eduard Estivill de benzer şekilde "alacakaranlık ışığının" melatonin üretimini desteklediğini belirtiyor. 

Estivil, "Beyin bu tür bir ışık aldığında, melatonin üretiminden sorumlu olan epifiz bezine emir vermeye başlar" diyor.

İki uzman da uyku kalitesi için kırmızı ışığın şart olmadığını ve sıcak renklerin tercih edilebileceğini söylüyor.

Bunlara ek olarak Ferre, sağlıklı bir uyku düzeni için yatmadan iki ya da üç saat önce herhangi bir spor aktivitesi yapılmaması gerektiğine de işaret ediyor. 

Uzman, uyku sırasında odanın tamamen karanlık olması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullanıyor:

Tamamen karanlıkta uyunmalı. Dışarıdan ne kadar az ışık gelirse o kadar iyi. Eğer içeri ışık giriyorsa ya da odada dijital çalar saat varsa, düşük yoğunluklu kırmızı, sarı ya da turuncu ışıklar iyi bir seçenek sağlar.

Dr. Guillermo Rodriguez de ışık ve melatonin üretimi arasındaki ilişkiyi şöyle açıklıyor:

Özellikle cep telefonlarındaki veya bilgisayar ekranlarındaki mavi ışığa maruz kaldığımızda melatonin üretimi azalır, bu da bizi uyanık tutar. Öte yandan karanlık, melatonin üretimi artarak vücudu uykuya hazırlar.

Uzman kırmızı ışığın "beyin üzerinde rahatlatıcı bir etki yaratarak stres ve kaygıyı azaltmayı sağladığını, bunun da uykuyu kolaylaştırdığını" belirtiyor. 

Diğer yandan Rodriguez, kırmızı ışığın uyku sağlığı üzerindeki etkisinin net şekilde belirlenemediğini de sözlerine ekliyor.

2012'de Çin'de yapılan bir araştırmada, kırmızı ışık terapisinin 20 kadın basketbol oyuncusunun uyku kalitesi ve performansı üzerindeki etkisi incelenmişti. Araştırmada, grubun uyku ve melatonin seviyelerinde iyileşme görüldüğü bildirilmişti. 

Independent Türkçe, El Pais, CNN



Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
TT

Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)

Bilim insanları gizemli bir enerji patlamasının, kırmızı cüce bir yıldızdan ve ölü bir yıldızın kalıntısından geliyor olabileceğini buldu.

Gökbilimciler radyo dalgası yayan bir patlama türünü uzun zamandır anlamaya çalışıyor. Normalde bir bölgeden gelen art arda patlamalar arasında birkaç saniye hatta daha kısa süre olur.

Ancak 2006'dan beri, patlamalar arasındaki sürenin birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebildiği olaylar saptanmaya başladı.

Uzun periyotlu radyo geçişi denen bu olaylar neredeyse 20 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyor ve bu aralıklı patlamalarda nasıl radyo dalgası üretildiğini anlamaya çalışıyorlar.

Bunlar genellikle galaksinin kalabalık bölgelerinde görüldüğü için hangi cisimden geldiklerini anlamak da zorlu bir iş.

Bulguları hakemli dergi Astrophysical Journal Letters'ta 26 Kasım'da yayımlanan yeni çalışmadaysa Samanyolu'nun daha az gökcismi içeren eteklerinden gelen bir uzun periyotlu radyo geçişi incelendi.

GLEAM-X J0704-37 adı verilen bu olayda her üç saatte bir 30 ila 60 saniye süren patlamalar gerçekleşiyor. Uzun periyotlu radyo geçişi olayları arasında, art arda patlamaları arasında en çok süre olan GLEAM-X J0704-37 bu anlamda rekoru elinde tutuyor.

Güney Afrika'daki MeerKAT ve Şili'deki Güney Astrofizik Araştırma teleskoplarını kullanan bilim insanları, GLEAM-X J0704-37'nin M-tipi yıldız diye de bilinen bir kırmızı cüceden geldiğini gözlemledi.

Curtin Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Natasha Hurley-Walker "M-tipi yıldızlar, Güneş'in kütlesinin ve parlaklığının çok azına sahip olan düşük kütleli yıldızlardır. Samanyolu'ndaki yıldızların yüzde 70'ini oluştursalar da hiçbiri çıplak gözle görülemez" diyerek ekliyor: 

M-tipi yıldız tek başına bizim gördüğümüz miktarda enerji üretemez.

Verileri tekrar inceleyen ekip kırmızı cücenin muhtemelen ikili bir sistem içinde yer aldığını buldu. Araştırmacılar diğer cismin, beyaz cüce yıldız olduğunu tahmin ediyor. 

Güneş gibi yıldızlar, süpernova patlaması geçirecek kütleye sahip olmadığı için yaşam döngülerinin sonuna geldiğinde dış katmanlarını atmaya başlıyor. Geriye kalan çekirdekse muazzam bir yoğunluğa sahip beyaz cüceye dönüşüyor. 

Bilim insanları sistemdeki güçlü manyetik alanların, hızla dönen nötron yıldızları (pulsar) gibi düzenli enerji patlamalarına yol açtığını öne sürüyor. 

Ekip halihazırda çalışmalarına devam ederek bu sistemi doğrulamaya ve radyo dalgalarını tam olarak nasıl ürettiğini anlamaya çalışıyor. 

Ayrıca teleskopların eski gözlemlerinde, GLEAM-X J0704-37'ye benzer patlamalar da bulmayı umuyorlar.

Independent Türkçe, Space.com, Science Daily, Astrophysical Journal Letters