"Ağzım Açık Kaldı": 520 milyon yıllık fosil bilim insanlarını şaşırttı

Türe, standart Çincede "larva" anlamına gelen "yòutǐ" ve "ilkel" anlamındaki "yuánshǐ" kelimelerinin birleşiminden oluşan Youti yuanshi adı verildi (Durham Üniversitesi)
Türe, standart Çincede "larva" anlamına gelen "yòutǐ" ve "ilkel" anlamındaki "yuánshǐ" kelimelerinin birleşiminden oluşan Youti yuanshi adı verildi (Durham Üniversitesi)
TT

"Ağzım Açık Kaldı": 520 milyon yıllık fosil bilim insanlarını şaşırttı

Türe, standart Çincede "larva" anlamına gelen "yòutǐ" ve "ilkel" anlamındaki "yuánshǐ" kelimelerinin birleşiminden oluşan Youti yuanshi adı verildi (Durham Üniversitesi)
Türe, standart Çincede "larva" anlamına gelen "yòutǐ" ve "ilkel" anlamındaki "yuánshǐ" kelimelerinin birleşiminden oluşan Youti yuanshi adı verildi (Durham Üniversitesi)

Bilim insanları son derece nadir ve iyi korunmuş 520 milyon yıllık bir fosil buldu. Böcek, örümcek ve yengeçlerin atasına ait fosil, araştırmacıları şaşkına çevirdi. 

Çin'in kuzeyinde mikroskobik fosiller içerdiği bilinen bir alandaki kaya birikintilerini inceleyen araştırmacılar, yaklaşık bir kum tanesi büyüklüğünde bir kalıntıya rastladı. 

Çalışmaya liderlik eden Dr. Martin Smith, mikroskopla incelediği larva fosilinin "çok özel" bir örnek olduğunu fark edince bunu Birleşik Krallık'a (BK) götürerek daha detaylı bir incelemeye koyuldu. 

Nature adlı hakemli dergide dün (31 Temmuz) yayımlanan araştırmada larvanın, Kambriyen Dönem'e ait yeni bir tür olduğu saptandı. Bilim insanları böcek, örümcek ve yengeçlerin de içinde yer aldığı eklembacaklılar şubesine ait bu türe Youti yuanshi adını verdi. 

Eklembacaklıların evrimini anlamak için nasıl geliştiklerini görmenin elzem olduğunu söyleyen Dr. Smith, hep bu canlılara ait bir larva fosili bulmayı hayal etmiş. BK'deki Durham Üniversitesi'nden Dr. Smith şöyle diyor:

Ama larvalar o kadar küçük ve kırılgan ki fosilleşmiş bir tane bulma ihtimali neredeyse sıfır; ya da ben öyle sanıyordum!

X ışınıyla yapılan analizlerle fosilin üç boyutlu görüntülerini oluşturan ekip, larvanın iç yapısının şaşırtıcı derecede iyi korunduğunu gördü. 

Görüntüler, 520 milyon yıl önce gelişim aşamasındayken ölen canlının beyninin bazı bölümlerini, sindirim bezlerini, ilkel dolaşım sistemini ve bacaklarıyla gözlerine giden sinirlerin izlerini gözler önüne serdi.

Dr. Smith "Bu basit solucan benzeri fosilin özel bir şey olduğunu zaten biliyordum ancak derisinin altında korunmuş şaşırtıcı yapıları gördüğümde ağzım açık kaldı" diyerek ekliyor:

Bu karmaşık yapılar çürümekten nasıl kurtuldu ve yarım milyar yıl sonra nasıl hâlâ burada görülebiliyor?

Bilim insanları larvanın neredeyse mükemmel seviyede korunmasının, kısa ömrünü geçirdiği sulardaki fosfor oranıyla açıklanabileceğini düşünüyor. 

Larvanın ölümünden sonra, yumuşak dokularının yerini fosfatın almasıyla kayanın içinde korunmuş olabilir. Dr. Smith sudaki fosforun, canlı hücrelerin fosfat minerallerine dönüşmesini sağlayan maddeleri sağladığını tahmin ediyor.

Bulgular, eklembacaklıların evrimine de ışık tutuyor. Örneğin bilim insanları larvanın beynindeki bir bölgenin, daha gelişmiş bir kafanın oluşmasını sağladığını söylüyor. Anten, göz ve ağız gibi organları da beraberinde getiren bu gelişim, eklembacaklıların hayatta kalmasına ve çeşitlenmesine zemin hazırladı.

Independent Türkçe, Live Science, BBC, Phys.org, Nature



James Gunn: Superman, Amerika'nın hikayesi

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
TT

James Gunn: Superman, Amerika'nın hikayesi

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)

DC Stüdyoları eş CEO'su James Gunn, Superman karakterinin kökenlerine sadık kalan yeni filmiyle ilgili konuştu. 

11 Temmuz'da vizyona girecek yapımda David Corenswet, Lois Lane'le birlikte Daily Planet'ta muhabirlik yapan ikonik süper kahramanı canlandırıyor. 

Filmde Superman, hem ülke içinde hem de dünya genelinde yaşanan krizlerle karşı karşıya geliyor. Bu sırada Nicholas Hoult tarafından canlandırılan teknoloji milyarderi Lex Luthor'ın yükselme planları da devreye giriyor.

Gunn, The Times'a verdiği röportajda Superman'in göçmenlik deneyimini temsil ettiğini hatırlatarak şunları söyledi:

Superman, Amerika'nın hikayesidir. Farklı yerlerden gelen göçmenlerin ülkeyi şekillendirmesidir. Ama benim için bu, en temelde insani nezaketin bir değer olduğunu ve artık yitirildiğini anlatan bir hikaye.

"Film temelde insan nezaketiyle ilgili"

Filmin ABD'deki siyasi kutuplaşma ortamında nasıl karşılanacağı sorulduğunda ise Gunn şu ifadeleri kullandı:

Evet, farklı kesimlerde farklı tepkiler alacaktır ama film temelde insan nezaketiyle ilgili. Elbette bunu yanlış anlayıp sadece nezaketten bahsettiğimiz için alınacak bazı tipler olacak. Ama umurumda değil.

Gunn, Superman'in politik bir film olduğunu kabul ediyor ancak bunun sadece siyasetten ibaret olmadığını da vurguluyor:

Evet, içinde siyaset var. Ama başka bir düzlemde bu bir ahlak öyküsü. 'Ne olursa olsun asla öldürme' ilkesine bağlı Superman'le daha esnek bir bakış açısına sahip Lois'in ilişkisi üzerinden anlatılıyor. Temelde ahlaki inanç farklılıklarının iki insanı nasıl birbirinden uzaklaştırabileceğini ele alıyoruz.

"Tam da şu anda böyle birine ihtiyaç var"

Filmin verdiği mesajla aile dostu eğlence arasındaki dengeyi gözetmeye çalıştığını belirten yönetmen, asıl amacının insani bir hikaye anlatmak olduğunu söylüyor:

Bu Superman, insanların birbirine olan güvenini kaybettiği bir dönemde karşımıza çıkıyor. Ben tamamen iyi olan bir adamın hikayesini anlatıyorum. Böyle birine tam da şu anda ihtiyaç var çünkü kültürel figürlerin internetteki kabalığı, toplumda genel bir hoyratlık hissi yarattı.

Gunn, dijital çağın insanlar üzerindeki etkisine de değinerek sözlerini şöyle tamamladı:

Buna ben de dahilim. Milyonlarca insanın internette durmaksızın öfke nöbetleri geçirdiği bir dönemden geçiyoruz. Bir kültür olarak nasıl ilerleyeceğiz? Neyin gerçek olduğunu bilmiyoruz, insan beyni için bu gerçekten tehlikeli bir durum. Eğer bir düğmeye basıp interneti ortadan kaldırabilseydim, ciddi ciddi düşünürdüm. Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum.

Independent Türkçe, Deadline, The Times, Hollywood Reporter