Yulaf lapası kutusundan çıkan 4 bin yıllık balta başlarının gizemi çözüldü

İrlanda'daki Westmeath Kontluğu'ndan bir çiftçi, müzenin daha fazla bilgi talebiyle yaptığı çağrının ardından ortaya çıktı

İrlanda'da bir müzeye yulaf lapası kutusu içinde 4 bin yıllık balta başları gönderilmişti (İrlanda Ulusal Müzesi)
İrlanda'da bir müzeye yulaf lapası kutusu içinde 4 bin yıllık balta başları gönderilmişti (İrlanda Ulusal Müzesi)
TT

Yulaf lapası kutusundan çıkan 4 bin yıllık balta başlarının gizemi çözüldü

İrlanda'da bir müzeye yulaf lapası kutusu içinde 4 bin yıllık balta başları gönderilmişti (İrlanda Ulusal Müzesi)
İrlanda'da bir müzeye yulaf lapası kutusu içinde 4 bin yıllık balta başları gönderilmişti (İrlanda Ulusal Müzesi)

İrlanda'da bir müze, küratörlere yulaf lapası kutusu içinde teslim edilen, Tunç Çağı'na ait iki balta başının tuhaf gizemini çözdü.

Haziranda, kimliği belirsiz bir göndericiden yulaf lapası kutusu içinde köpüğe sarılı 4 bin yıllık iki balta başı alan İrlanda Ulusal Müzesi şaşkına dönmüştü.

Artık göndericinin, arazisinde metal dedektörü kullanırken "tam anlamıyla çılgınca" bir keşif yapan, Westmeath Kontluğu'ndan çiftçi Thomas Dunne olduğu belirlendi.

Ailesi 40 yıldır arazinin sahibi olan Dunne, ilk başta balta başlarını at nalı kalıntısı sandığını ve önemlerini keşfettiğinde "şoke olduğunu" söylüyor.

Irish Times'a konuşan çiftçi "Haberlere çıktıktan sadece bir hafta sonra öğrendim ve en hafif tabiriyle şaşırdım. Düşününce bu tam anlamıyla çılgınca" diyor.

Müzenin "ritüelden doğaüstü olaylara kadar uzanabilecek nedenlerle" balta başlarının "bulunduğu yerin tam olarak bilinmesinin kritik önem taşıdığını" belirterek daha fazla bilgi talebiyle çağrı yapmasının ardından Dunne ortaya çıktı.

Müzenin İrlanda eski eserlerinden sorumlu müdür yardımcısı Matt Seaver şöyle demişti:

Erken Tunç Çağı'na ait bu balta başlarının keşfinden büyük heyecan duyuyoruz ancak bunların önemini gerçekten anlayabilmek için nerede bulunduklarını bilmemiz gerekiyor.

Ulusal müzeden araştırmacılar, 4 bin yıl önce orada yaşamış kişiler hakkında daha fazla bilgi edinme umuduyla kayıt tutmak için halihazırda bölgeyi ziyaret ediyor.

Ayrıca müze, bu tür eserlerde kullanılan metallerin kökeninin izini sürmek için bronz çağı metal işçiliğiyle ilgili uluslararası bir çalışmaya katıldıklarını ve son keşfin buna katkı sağladığını da ifade etmişti.

Müze, arkeolojik nesnelerin bakımından sorumlu otorite olduğunu ve İrlanda devletinin, hem kazılardan hem de diğer kaynaklardan gelen tüm arkeolojik nesnelerin deposu olduğunu belirtmişti. 

İrlanda'da yazılı izin alınmadığı sürece metal dedektörü kullanarak arkeolojik nesneleri aramak yasadışı.

Üç aya kadar hapis ya da 63 bin 486 euroya kadar para cezası verilebiliyor. Öte yandan Dunne'ın herhangi bir yasal suçlamayla karşılaşmayacağı anlaşılıyor.

Müze, "Ayrıca metal dedektörleri kullanarak arkeolojik nesneleri aramayla ilgili düzenlemeleri herkese hatırlatmak isteriz" ifadelerini kullanmıştı.

Sahibi belli olmayan arkeolojik bulgular devletin malıdır ve kolektif mirasımız kapsamında ulusal ve belirlenmiş müzelerde korunur.

Independent Türkçe



Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
TT

Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)

Myanmar'daki yeni nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milisler tarafından korunuyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan yetkililer, madenlerin Çin destekli Birleşik Wa Eyaleti Ordusu’nun (UWSA) koruması altında çalıştığını söylüyor.

Tayland sınırındaki Şan eyaletinde yer alan en büyük silahlı örgüt UWSA, aynı zamanda dünyanın en büyük kalay madenlerinden birini de kontrol ediyor.

Washington merkezli kâr amacı gütmeyen ABD Barış Enstitüsü’nün verilerine göre örgütün Pekin yönetimiyle köklü ticari ve askeri ilişkileri var. Örgüt, Burma Komünist Partisi’nin silahlı kolu dağıldıktan sonra 1989’da kurulmuştu.

Haberde, Şan eyaletindeki maden çalışmalarının Nisan 2023’te başladığı belirtiliyor. Reuters’ın incelediği uydu görüntülerine göre nadir toprak elementlerinin çıkarılmasıysa bu yıl şubatta başladı.

 Madenlerde özellikle terbiyum ve disprozyum bulunduğu belirtiliyor.

Çinli madencilik firmalarının nadir toprak elementlerini çıkararak ülkeye taşıdığı, bölgenin korumasınınsa UWSA tarafından sağlandığı aktarılıyor.

Örgütün, Myanmar’daki cuntayla uzun süredir devam eden bir ateşkes anlaşması var. Ancak USWA’nın 30 bin ila 35 bin kişiden oluşan ve çoğunlukla Çin’den temin edilen modern silahlarla donatılmış bir güce sahip olduğu düşünülüyor.

Güneydoğu Asya Barış Enstitüsü’nden (SEAPI) Ye Myo Hein şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

UWSA, Çin'in Myanmar-Çin sınırı boyunca stratejik üstünlüğünü sürdürmesi ve diğer etnik silahlı gruplar üzerinde etki kurması için kilit rol oynuyor.

UWSA birliklerinin özel kimlikler dağıttığı ve bunları taşımayan kişilerin maden alanlarına girişine izin verilmediği aktarılıyor. Kaynaklar, madenlerde en az 100 kişinin gece gündüz vardiyalı olarak çalışıp nadir toprak elementlerini çıkardığını söylüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı’nın Reuters'a gönderdiği açıklamada, yurtdışında faaliyet gösteren Çinli firmaların "yerel yasa ve yönetmeliklere uyduğu” belirtildi. USWA ve cuntaysa ajansın yorum taleplerine yanıt vermedi.

Dünyadaki nadir toprak elementlerinin yüzde 90'ı Çin'in elinde. Bu madenlerden elektrikli otomobilden havacılık ve uzay sektörüne kadar birçok önemli alanda faydalanılıyor.

Pekin yönetimi, bu kritik mineral üzerindeki kontrolünü Washington'ın gümrük tarifelerine karşı koz olarak kullanıyor. Çin'in madenlerin ihracatına getirdiği kısıtlamalar, Avrupa'daki otomotiv sektörünü altüst etmişti.

Independent Türkçe, Reuters, CNBC