Kit Harington ayık kalmak hakkında konuştu: "Bambaşka biriyim"

Game of Thrones'un yıldızı 2019'da bağımlılıktan dolayı rehabilitasyona girmişti

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Kit Harington ayık kalmak hakkında konuştu: "Bambaşka biriyim"

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Ayıklık deneyimini anlatan Kit Harington, kendisini "bambaşka biri" gibi hissettiğini söyledi.

Fantastik dramanın 8 sezonunda da Jon Snow'u canlandıran Taht Oyunları (Game of Thrones) oyuncusu, 2019'da bağımlılık nedeniyle rehabilitasyona gitmişti ve alkol de bunun sebeplerinden biriydi.

GQ Hype'a konuşan iki çocuk babası, "Çocuk sahibi olmadan önce ayık hale geldiğim için çok şanslıydım" dedi ve bir noktada "tekrar içmemem fiziksel ve duygusal olarak imkansızdı" diye ekledi.

Bağımlılığı sırasında yaşadığı kendinden nefret etme ve düşük özgüven deneyimini gözler önüne seren 37 yaşındaki oyuncu sözlerini şöyle sürdürdü:

Aynaya bakar ve kendime pislik derdim. Kendimden nefret ederdim. Kelimenin tam anlamıyla kendimi hor görürdüm ve yaptığım hiçbir şeyden gurur duymazdım. Gurur duyamazdım.

Ödüllü fantezi dizisinde "seks sembolü" haline geldikten sonra kendisini nesneleştirilmiş hissettiğine dair yorumlarıyla büyük tepki toplayan Harington, dizinin çok kötü anılan son sezonunda hatalar yapıldığını kabul etti. Bununla birlikte, bağımlılığının üstesinden gelmekten duyduğu gururun, bir insan olarak tamamen değiştiğinin bir işareti olduğunu da sözlerine ekledi.

Ayık hale gelmekten gurur duyuyor olmam bile başlı başına tamamen farklı bir insan olduğumun göstergesi. Ve şimdi, adım attığım her setten, yaptığım her işten gurur duyuyorum çünkü her şeyimi ortaya koyduğumu biliyorum. Oysa daha önce sırtımda bana ağırlık yapan dev bir maymun vardı. Yani evet, kendimle gurur duymak benim için nispeten yeni bir olasılık.

Harington bu durumun böyle devam edip etmeyeceğinden emin olmasa da şunları ekledi:

Bakın, gelecekte ne olacağını bilemem. Devasa, dağınık, kaotik bir nüksetme yaşayabilirim. Umarım böyle bir şey olmaz. Ama sanırım bu konuda konuşarak kendimi koruyorum.

Bağımlılıkla ilgili yaşadığı zorlukları ele almada neden bu kadar açık olduğunu söylerken, "aynı sorunu yaşayan ve gerçekten, gerçekten mutlu, hayatından memnun yaşayan ve benim geri döneceğim şeye geri dönmeyi hayal edemeyen" insanlara, ünlülerden duymanın yardımcı olacağını umduğunu açıkladı.

2022'de The Guardian'a verdiği bir röportajda, "iyileşme yolunda epey ilerlediğini" doğrulamış ve bunu düşünebilecek diğer kişilere ayık olmayı tavsiye etmişti:

Bunu düşünen herkese söyleyebileceğim tek şey, hayatınızı yaşamanın harika bir yolu olduğu. Beni kurtardığı kesin.

Harington daha önce de akıl sağlığı hakkında kamuoyuna açıklamalarda bulunmuş, Taht Oyunları'nın 5. ve 6. sezonları arasında terapi gördüğünü açıklamıştı.

Independent Türkçe



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe