Kanarya Adaları açıklarındaki batık dağ, Atlantis efsanesine ilham vermiş olabilir

La Palma'daki Tojagaite volkanının su altındaki lavında mercanlar ve balıklar (IGME-CSIC)
La Palma'daki Tojagaite volkanının su altındaki lavında mercanlar ve balıklar (IGME-CSIC)
TT

Kanarya Adaları açıklarındaki batık dağ, Atlantis efsanesine ilham vermiş olabilir

La Palma'daki Tojagaite volkanının su altındaki lavında mercanlar ve balıklar (IGME-CSIC)
La Palma'daki Tojagaite volkanının su altındaki lavında mercanlar ve balıklar (IGME-CSIC)

Bilim insanları, modern İspanya'daki Kanarya Adaları'nın kıyısında, muhtemelen milyonlarca yıl önce suya batmış geniş bir dağın Atlantis efsanesine ilham vermiş olabileceğini söylüyor.

İspanya'nın Jeoloji ve Madencilik Enstitüsü'nden (CSIC) araştırmacılar, Mount Los Atlantes diye isimlendirilen deniz dağında, her biri yaklaşık 50 kilometre çapında ve tabanları okyanusun yüzeyinin 2 kilometreden daha fazla altında, üç aktif olmayan volkan bulunduğunu ileri sürüyor.

CSIC, bu volkanların bir zamanlar, 56 ila 34 milyon yıl önce Eosen döneminde, Batı Afrika kıyısı açıklarında, Lanzarote'nin doğusunda yer alan bir ada takımının parçası olduğunu belirtti.

Jeolog ve proje koordinatörü Luis Somoza "Atlantis efsanesinde anlatıldığı gibi, volkanlar geçmişte adaydı ve battı, hâlâ da batıyor. Bazılarımız, adaların sahillerini koruduklarını doğrulamayı başardı" dedi.

Dr. Somoza, Platon'un eserlerinde geçen Cebelitarık Boğazı açıklarındaki hayali adayı kastederek Live Science'a "Bu Atlantis efsanesinin kaynağı olabilir" diye anlattı.

Yeni bir araştırmada, bir jeolog ekibi CSIC'nin Sarmiento de Gamboa isimli oşinografik gemisine binerek bölgenin volkanik hareketliliğini daha iyi anlamak üzere gelişmiş bir uzaktan kumandalı araç (ROV) kullanarak yaklaşık 2,5 kilometre derinlikteki suları taradı.

ROV'nin, 5K ultra yüksek çözünürlüklü kameraları, deniz yatağından örnek almak için robotik kolları ve suda karbondioksit ve metan izlerini aramaya yönelik gaz sensörleri bulunuyor.

Araştırmacılar 27 Haziran'dan 6 Ağustos'a kadar takımadalarının civarındaki deniz yatağının durumunu inceleyerek gelecekte İspanya halkına risk oluşturabilecek magma ve su altı volkanik faaliyet izleri aradı.

Araştırmacılar, bu ekstrem koşullarda su altı minerallerinin oluşumunun yanı sıra sudaki manganez, kobalt ve fosfat gibi enerji aktarımında öneme sahip metallerin oluşumunu destekleyen mikroorganizma seviyelerini de ölçtü.

Çalışma, su altı bölgesindeki volkanlardan bazılarının, geçmişte sanıldığından daha genç ve İspanya'daki Timanfaya volkan takımının deniz altındaki eşdeğeri olabileceğini ileri sürüyor.

Görsel kaldırıldı.
La Palma'daki Tajogaite volkanındaki su altı deniz yatağı yapıları (IGME-CSIC)

Araştırmacılar, bu su altı dağlarının mevcut Kanarya takımadalarının ataları gibi kabul edilebileceğini söylüyor.   

Yakın tarihli robotik su altı araştırması, volkanik akıntıların meydana getirdiği lav deltalarıyla deniz tabanında zengin bir canlılık oluştuğunu açığa çıkarıyor.

Lav kanallarından bazılarının 1,2 kilometre derinliğe ulaşabileceğini belirten bilim insanları, bu odaların çok derinlerde "etkileyici borular" oluşturduğunu ekliyor.
 

Görsel kaldırıldı.
Su altı lav akıntılarının oluşmasının ardından deniz yatağının yakınında yaşam (IGME-CSIC)

Araştırmacılar yakın zamandaki patlamaların ardından bölgede su altı yaşamının "yeniden doğduğuna" dair kanıtlar da buldu.  

Su altındaki volkanların yanında yeni mercan bahçeleri ve süngerlerin yanı sıra "bakteriyel dokularla" kaplı bölgeler de keşfettiler.
Independent Türkçe



Vincent van Gogh'un Yıldızlı Gece'sinde gizlenen fizik kuralları ortaya çıktı

Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
TT

Vincent van Gogh'un Yıldızlı Gece'sinde gizlenen fizik kuralları ortaya çıktı

Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)

Vincent van Gogh'un ikonik tablosu Yıldızlı Gece'nin gökyüzündeki bulut ve hava hareketlerinin ardındaki gerçek dünya fiziğini hassas bir şekilde tasvir ettiğini gösteren yeni bir araştırmaya göre, efsanevi ressam doğal dünya hakkında sezgisel bir anlayışa sahipti.

Haziran 1889'da yapılan tablo, girdap gibi dönen mavi gökyüzünü, sarı ay ve yıldızları, patlayan renk ve şekillerle betimlemesiyle 100 yılı aşkın süredir milyonları büyülüyor.

Efsanevi tablodaki her bir yıldız, su üzerindeki ışık benzeri yansımalarla parıldayan sarı dalgaların içine hapsedilmiş halde.

Sıkıntı içindeki sanatçının öncü fırça darbeleri, gökyüzünde bir hareket olduğu yanılsaması yaratıyor.

Bilim insanları, van Gogh'un tablosunu analiz ederek ressamın gökyüzü tasvirindeki "gizli türbülans" dedikleri şeyi ortaya çıkardı.

Çalışmanın ortak yazarı Yongxiang Huang şöyle açıklıyor:

Yüksek çözünürlüklü dijital bir resimle, fırça darbelerinin standart boyutunu tam olarak ölçmeyi başardık ve bunları türbülans teorilerinden beklenen ölçeklerle karşılaştırdık.

Akışkan hareketinde uzmanlaşmış araştırmacılar, resimdeki fırça darbelerini rüzgar bacalarında dönen yapraklarla karşılaştırdı.

Dönen fırça darbelerinin göreceli ölçeğini ve aralığını inceleyerek değişen boya renklerinin göreceli parlaklığını hesapladılar.

Araştırmacılar özellikle tablodaki 14 ana girdap şeklinin uzamsal ölçeğini inceledi.

Bu dikkatli gözlemlerden yola çıkarak resimde tasvir edilen atmosferin şeklini, enerjisini ve ölçeğini tahmin ettiler.

Çalışma, tablonun atmosferik hareketi öngören ve Kolmogorov yasası diye bilinen fizik kuralıyla uyumlu olduğunu ortaya koydu.

Bilim insanları, ressamın ölçek ve parlaklığı dikkatli bir şekilde kullanmasının genel olarak atmosfer türbülansının ardındaki kuralları ve hava hareketindeki enerjinin küçükten büyük ölçeklere doğru kademeli bir şekilde akmasını "isabetli bir şekilde yakaladığını" söylüyor.

Gerçek gökyüzü fiziğinde geçerli olan bazı yasaların sanatçının tasvirinde de geçerli olduğu saptandı.

cd
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece'sindeki fırça darbelerini inceledi (Yinxiang Ma)

Araştırmacılara göre efsanevi ressam, fiziğin çeşitli boyutlarını "şaşırtıcı bir doğrulukla" yakalamış görünüyor.

Dr. Huang, "Van Gogh'un türbülansı hassas bir şekilde betimlemesi, bulutların ve atmosferin hareketini incelemekten ya da gökyüzünün dinamizmini nasıl yakalayacağına dair doğuştan gelen bir histen kaynaklanıyor olabilir" diyor.

Bu, doğa olaylarına dair derin ve sezgisel bir anlayışı ortaya koyuyor.

Independent Türkçe