Eleştirmenlerin bayıldığı Netflix dizisi, ikinci sezon onayını kaptı

Supacell, gösterime girdiği ilk hafta 11,8 milyon kez izlenmişti (Netflix)
Supacell, gösterime girdiği ilk hafta 11,8 milyon kez izlenmişti (Netflix)
TT

Eleştirmenlerin bayıldığı Netflix dizisi, ikinci sezon onayını kaptı

Supacell, gösterime girdiği ilk hafta 11,8 milyon kez izlenmişti (Netflix)
Supacell, gösterime girdiği ilk hafta 11,8 milyon kez izlenmişti (Netflix)

Netflix'in hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden tam puan alan süper kahraman dizisi Supacell, ikinci sezon onayını aldı.

Duyuru, salı günü Netflix'in sosyal medya hesaplarından yapıldı. İkinci sezon onayı, 6 bölümden oluşan ilk sezonun haziranda yayın devinde gösterime girmesinin ardından geldi.

Resmi sinopsise göre dizi, "5 sıradan Güney Londralının, olağanüstü güçleri olduğunu keşfetmesi ve Michael Lasaki adındaki bir adamın sevdiği kadını kurtarmak için onları bir araya getirmeye çalışmasını" anlatıyor.

Dizinin oyuncu kadrosunda Adelayo Adedayo, Calvin Demba, Tosin Cole, Nadine Mills, Eric Kofi-Abrefa, Josh Tedeku, Eddie Marsan, Ky-mani Carty ve Rayxia Ojo yer alıyor.

Dizi, aynı zamanda yönetici yapımcı ve yönetmen olarak da görev yapan Rapman tarafından yaratıldı. Sebastian Thiel de dizinin bazı bölümlerinin yönetmenliğini üstleniyor. Steve Searle, Mouktar Mohammed ve Anna Ferguson da yönetici yapımcı olarak görev yapıyor.

Supacell, gösterime girdiği günden bu yana olumlu yorumlar ve övgü dolu eleştiriler alıyor.

"Bireyciliğin nasıl kırılmalara yol açtığını ele alıyor"

Aramide Tinubu, Variety için kaleme aldığı incelemesinde "Supacell, bireyciliğin Batı toplumlarında, özellikle de daha önce kolektivite sayesinde gelişen siyah topluluklarda nasıl kırılmalara yol açtığını ele alıyor" ifadelerini kullanarak ekliyor:

Dizi aynı zamanda teknolojiye olan bağımlılığımızın kuşkusuz bir bedeli olduğunu da yansıtıyor.

Supacell, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 tam puana sahip.

İzlenme oranlarında da başarılı olan dizi, 1-7 Temmuz ve 8-14 Temmuz haftalarında Netflix listelerinin zirvesinde yer almıştı.

Independent Türkçe, Variety, Forbes



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature