Netflix'in yeni aksiyonu, Rambo ve Reacher'a benzetiliyor

Yönetmenin takipçileri 6 yıldır bekliyor

Filmin Nisan 2020'de ABD'nin Louisiana eyaletinde başlaması planlanan çekimleri, koronavirüs pandemisi nedeniyle 2021'e ertelenmişti (Netflix)
Filmin Nisan 2020'de ABD'nin Louisiana eyaletinde başlaması planlanan çekimleri, koronavirüs pandemisi nedeniyle 2021'e ertelenmişti (Netflix)
TT

Netflix'in yeni aksiyonu, Rambo ve Reacher'a benzetiliyor

Filmin Nisan 2020'de ABD'nin Louisiana eyaletinde başlaması planlanan çekimleri, koronavirüs pandemisi nedeniyle 2021'e ertelenmişti (Netflix)
Filmin Nisan 2020'de ABD'nin Louisiana eyaletinde başlaması planlanan çekimleri, koronavirüs pandemisi nedeniyle 2021'e ertelenmişti (Netflix)

Sinemaseverlerin 6 yıldır beklediği yeni Netflix filmi Rebel Ridge, Rambo ve Reacher'la karşılaştırılıyor. 

Yetenekli sinemacının dönüşü

Rambo ve Reacher'ın aksiyon türünün en popüler serilerinden ikisi olduğu düşünüldüğünde, pek çok film ve dizinin onların formülünü taklit etmeye çalışması şaşırtıcı değil. Ancak eleştirmenlere göre sözkonusu Netflix filmi, her ne kadar bu iki ünlü seriye benzetilse de sıradan bir taklitçi değil.

Hem Rambo hem de Reacher kitaplara dayanıyor. Rambo serisinin ilk filmi olan İlk Kan (First Blood), David Morrell'in aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanmıştı. Reacher ise Lee Child'ın Jack Reacher serisine dayanıyor. 

Ancak Netflix'in aksiyon filmi orijinal bir hikayeyi takip ediyor. Sinema yazarlarına göre bu durum onu, daha da heyecan verici kılıyor çünkü yetenekli bir sinemacının dönüşüne işaret ediyor.

Netflix, aksiyonla gerilimi harmanlayan filmin konusunu şöyle özetliyor:

Kuzeninin kefaleti için ödeyeceği bir çanta dolusu paraya yerel polis haksız şekilde el koyunca eski bir deniz piyadesi, küçük bir kasabadaki yolsuzlukla mücadele eder.

Daha gösterime girmeden büyük ilgi gören filmin kahramanı Terry Richmond'ın Jack Reacher ve Rambo gibi tehlike karşısında dimdik durması dikkat çekiyor.

Rebel Ridge, ilk uzun metrajlı yönetmenlik denemesini 2007'de Cinayet Partisi'yle (Murder Party) yapan Jeremy Saulnier'ın yeni filmi.

Neredeyse yönettiği her film ya da dizi eleştirmenlerden olumlu yorumlar alan sinemacı, Dehşet Odası (Green Room) ve İntikam (Blue Ruin) gibi yapımlara da imza atmıştı.

Başrollerinde Aaron Pierre, Don Johnson ve AnnaSophia Robb'un yer aldığı film, 6 Eylül'de yayın devinde gösterime girecek.

Independent Türkçe, SlashFilm, ScreenRant



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe