Cannes'dan ödülle dönen yeni korku filmi, 38 yıllık klasikten esinlenmiş

Prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışan film, 13 dakika boyunca ayakta alkışlanmıştı (MUBI)
Prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışan film, 13 dakika boyunca ayakta alkışlanmıştı (MUBI)
TT

Cannes'dan ödülle dönen yeni korku filmi, 38 yıllık klasikten esinlenmiş

Prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışan film, 13 dakika boyunca ayakta alkışlanmıştı (MUBI)
Prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışan film, 13 dakika boyunca ayakta alkışlanmıştı (MUBI)

Korku filmlerindeki dönüşümler sözkonusu olduğunda akıllara ilk gelenlerden biri, usta yönetmen David Cronenberg imzasını taşıyan Sinek'te (The Fly) Jeff Goldblum'un canlandırdığı bilim insanı Seth Brundle'ın, bir deneyin ters gitmesiyle yavaş yavaş böceğe benzer korkunç bir yaratığa dönüşmesidir.

Brundle'ın ikonik değişimi, Demi Moore'un yaklaşan korku filmi Cevher'deki (The Substance) dönüşümüne de ilham kaynağı olmuş. 

Cannes'da En İyi Senaryo ödülünü kazanan korku filminde Moore, Dennis Quaid'in oynadığı patronu tarafından daha genç bir yıldız için işinden atılan bir zamanların ünlü ve Oscarlı aktrisi Elisabeth Sparkle'ı canlandırıyor. 

Fransız protez ustası Pierre Olivier Persin, Total Film'in yeni sayısına verdiği röportajda Sparkle'ın giderek kötüleşmesi hakkında şunları söylüyor: 

Sinek'i düşünüyordum. İlk önce sırtında kıllar çıkıyor. Sonra bir tırnağını kaybediyor. Bu küçük bir çürüme. Adım adım ilerliyor. Birdenbire korkunçlaşmıyor. Bu yüzden doğru dengeyi bulmaya çalıştık. Bir aşamanın çok ileri gitmesini istemedik. Nereye gittiğini gördüğümüzde bu bir sürpriz olacak.

Sosyal bir hiciv olarak başlayan film, Elisabeth'in kendisini reddeden sistemden ve yaşlanan bedeninden intikam almasıyla kısa sürede kanlı bir korkuya dönüşüyor.

Fransız yönetmen Coralie Fargeat'nın yeni korku filmi, Cannes'daki dünya prömiyerinde coşkuyla karşılanmıştı.

48 yaşındaki sinemacının senaristliğini, yapımcılığını ve kurgusunu da üstlendiği filmin dağıtım haklarını festivalden hemen önce MUBI satın almıştı.

IndieWire eleştirmeni David Ehrlich, filmin "şimdiden bir klasik" haline geldiğini söylemişti.

Independent Türkçe, GamesRadar, IndieWire 



The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
TT

The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)

The Walking Dead serisinin yıldızı Norman Reedus, yıllardır düşmanlarla mücadeleye alışık bir oyuncu. Ancak yeni John Wick filmi Ballerina'da (From the World of John Wick: Ballerina) bu kez karşısında zombiler değil, suikastçılar ve tarikatlar var.

Reedus filmde, Ana de Armas'ın canlandırdığı Eve karakterinin, babasının ölümünden sorumlu grubu ararken karşılaştığı gizemli Daniel'ı oynuyor. 

Daniel da tehlikeli bir görev üstlenmiş durumda: Küçük kızını her ne pahasına olursa olsun korumak. Film ilerledikçe Daniel'ın geçmişi, hikayedeki yeri ve kaçmaya çalıştığı karanlık hayat biraz daha netleşiyor.

GamesRadar'a konuşan Reedus, canlandırdığı karakteri şöyle anlatıyor:

Daniel büyük ihtimalle hayatı boyunca suçluluk, cinayet ve sırlarla büyümüş biri. Artık öyle bir noktaya geliyor ki, küçük kızı bu dünyaya adım atmak üzereyken, onu bu hayattan kurtarmak için tüm dünyayla savaşmaya hazır. Ana'nın oynadığı karakterle de benzer bir yanı var. O da herkesle savaşıyor, tıpkı John Wick'te Keanu Reeves'in yaptığı gibi. Eve için intikam ne kadar önemliyse, Daniel için de kızını korumak o kadar önemli. İşte bu noktada ikisinin yolları kesişiyor.

Her ne kadar Ballerina, Daniel'in geçmişine dair bazı ipuçları verse de film sonunda hâlâ cevaplanmamış pek çok soru kalıyor. Peki Reedus, karakterinin seriye geri dönmesi ihtimali hakkında ne düşünüyor?

"Böyle bir şey olmasını gerçekten çok isterim" diyen Reedus ekliyor: 

Onu bu noktaya neyin getirdiğini, nasıl bu hale geldiğini izlemeyi çok isterim. Zaten bir oyuncu için John Wick evreninde olmak başlı başına bir hayal. Bu iş fazla havalı. O yüzden umarım olur. Ben kesinlikle isterim.

Reedus, The Walking Dead ve Ballerina'daki dövüş sahnelerinin birbirinden "tamamen farklı" olduğunu söylüyor. "The Walking Dead'deki dövüş stili çok özensiz" diyen aktör ekliyor: 

Yoğun koreografi içeren, uzun, detaylı dövüş sahneleriyle dolu. Yani etrafınızda aynı anda birden fazla şey yapan çok sayıda aktörle dublör. Onlar sizin zamanlamanıza güveniyor, siz de onlarınkine. Ve etrafınızda duvarlar patlıyor. Çok fazla matematik var. Alışık olduğumdan çok daha farklı bir matematik.

Ballerina, 6 Haziran'da sinemalarda olacak.

Independent Türkçe, GamesRadar, Bleeding Cool