Yasaklanan film, gişede fırtına gibi esiyor

Bizimle Başladı Bizimle Bitti, Türkiye'de bugün (16 Ağustos) gösterime giriyor (Sony Pictures Releasing)
Bizimle Başladı Bizimle Bitti, Türkiye'de bugün (16 Ağustos) gösterime giriyor (Sony Pictures Releasing)
TT

Yasaklanan film, gişede fırtına gibi esiyor

Bizimle Başladı Bizimle Bitti, Türkiye'de bugün (16 Ağustos) gösterime giriyor (Sony Pictures Releasing)
Bizimle Başladı Bizimle Bitti, Türkiye'de bugün (16 Ağustos) gösterime giriyor (Sony Pictures Releasing)

Bizimle Başladı Bizimle Bitti (It Ends With Us) daha ilk haftasında küresel gişede 100 milyon dolar sınırını aşmayı başardı. 

Colleen Hoover'ın çok satan romanından beyazperdeye uyarlanan film, çarşamba gününe dek ABD'de 68,9 milyon dolar, gösterimde oluğu diğer ülkelerdeyse 46,6 milyon dolar hasılat elde ederek dünya genelinde 115,5 milyon dolarlık kazanca ulaştı. 

Sony ve Wayfarer Stüdyoları'ndan çıkan yaz filmi, 9-11 Ağustos hafta sonunda Kuzey Amerika'da 50 milyon dolar hasılat elde ederek tüm beklentileri aşmıştı.

Bizimle Başladı Bizimle Bitti, başroldeki Blake Lively'nin eşi Ryan Reynolds ve Hugh Jackman'ın gişe rekortmeni süper kahraman filmi Deadpool & Wolverine'in önüne geçmeyi başardı ve o zamandan beri bir numarada yer alıyor.

Lively'yle başrolleri paylaşan Justin Baldoni'nin yönettiği romantik film, Colleen Hoover'ın 2016 tarihli aynı adlı çok satan romanından uyarlandı.

Bizimle Başladı Bizimle Bitti, aile içi şiddet gibi hassas bir konuya ve bir kadının toksik bir ilişkiyi sürdürmek ya da ayrılmak arasında verdiği savaşa odaklanıyor. 

Filmde 36 yaşındaki Lively, bir beyin cerrahına aşık olan ve çocukluk arkadaşının gelişiyle ilişkisi karmaşıklaşan bir çiçekçiyi canlandırıyor. 

Tartışma yaratmıştı

Gösterime girdiği ilk üç günde dünya çapında 80 milyon dolar kazanan film, böylelikle 25 milyon dolarlık bütçesini anında üçe katlamış oldu.

Bizimle Başladı Bizimle Bitti, Hoover'ın istismarı romantize etmekle suçlanan kitabına yönelik eleştirileri de yeniden ateşledi.

Kâr amacı gütmeyen bir aile sığınma evi tarafından yayımlanan bir makalede, popüler kitabın "karizmatik ama tehlikeli bir erkeği" yücelttiği" ve "toksik erkeklik yapılarını beslediği" öne sürülmüştü.

Film, öpüşme sahneleri nedeniyle Katar'da yasaklanmıştı.
Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Koimoi, Today



Netflix'in kara komedisi izleyicileri ekrana kilitledi

Yaratıcılığını Kathleen Jordan'ın üstlendiği The Decameron, 1348'de yani Kara Ölüm'ün Floransa'yı kasıp kavurduğu sıralarda geçiyor (Netflix)
Yaratıcılığını Kathleen Jordan'ın üstlendiği The Decameron, 1348'de yani Kara Ölüm'ün Floransa'yı kasıp kavurduğu sıralarda geçiyor (Netflix)
TT

Netflix'in kara komedisi izleyicileri ekrana kilitledi

Yaratıcılığını Kathleen Jordan'ın üstlendiği The Decameron, 1348'de yani Kara Ölüm'ün Floransa'yı kasıp kavurduğu sıralarda geçiyor (Netflix)
Yaratıcılığını Kathleen Jordan'ın üstlendiği The Decameron, 1348'de yani Kara Ölüm'ün Floransa'yı kasıp kavurduğu sıralarda geçiyor (Netflix)

Netflix izleyicileri, 14. yüzyıl İtalyası'nda geçen mini diziye adeta bağımlı oldu. Absürt karakterleri ve "kahkahalar attıran" senaryosuyla büyük övgü toplayan The Decameron, kara mizah sevenler için tam bir hazine.

Dizi, Giovanni Boccaccio'nun 14. yüzyılda kaleme aldığı aynı adlı kısa öykü antolojisinden esinleniyor. Tarihin en ölümcül salgınlarından biri olan Kara Ölüm döneminde geçen hikayede, zengin bir ailenin hayatta kalma çabası mizah dolu bir dille anlatılıyor. Eser daha önce 1971'de sıradışı İtalyan yönetmen Pier Paolo Pasolini tarafından beyazperdeye uyarlanmıştı. 

Hikaye, bir grup asilzade ve hizmetlinin vebadan kaçmak için bir şatoya sığınmasını konu alıyor. Ancak lüks hayatları kısa sürede kaosa dönüşüyor. 

Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'a göre The Decameron, "tuhaf ama eğlenceli bir mini dizi." 

İncelemede şu ifadelere yer veriliyor: 

Absürt ve keyifli yapısıyla insan doğasının karanlık yanlarını araştırırken bile hafif kalmayı başarıyor. Veba salgınının ortasında karakterlerin hayatta kalmak ve bunu hak ettiklerini ispat etmek için verdikleri mücadeleyi izliyoruz. Ortaya hem karanlık hem komik bir tablo çıkıyor.

Bir izleyici ise diziyi şöyle tanımlıyor: 

700 yıllık bir kitaba dayansa da The Decameron bana taptaze ve ilgi çekici geldi. Konu ve karakterler 1300'lere sadık kalsa da sıkıcı değil. Karakterler kesinlikle absürt ama bu da onların cazibesinin bir parçası.

2024'te yayına giren dizinin oyuncu kadrosu da dikkat çekici. Netflix'in sevilen yapımlarından Sex Education'dan tanıdığımız Tanya Reynolds, HBO'nun Girls dizisindeki Shoshanna karakteriyle bilinen Zosia Mamet, Saoirse-Monica ve Amar Chadha-Patel başrolleri paylaşıyor.

Bazı izleyiciler kara komedideki karakterleri "dengesiz ama eğlenceli" diye tanımlıyor. Bir yorumda şu ifadelere yer veriliyor: 

Dönem dizisi deyince akla gelen tüm klişe komedi ve romantizm kalıplarını yıkan bir yapım. Politik gündemlere saplanmadan sadece oyunculukların keyfini çıkarmanızı sağlıyor. Yönü belli olmayan hikayelerle dolu olması bile onu son derece eğlenceli kılıyor.

Başka bir izleyici ise şöyle diyor: 

The Decameron, karanlık mizahıyla süslenmiş, insan doğasına dair çıplak gerçekleri gözler önüne seren çarpıcı bir dönem anlatısı.

Yönetmen koltuğunda daha önce Teenage Bounty Hunters'la platformda başarı yakalayan Kathleen Jordan'ın oturduğu dizi, yalnızca 8 bölümden oluşuyor ve Boccaccio'nun özgün eserine sadık kalarak noktalanıyor. 

Eğer bu çok konuşulan dizinin nasıl ilerlediğini merak ediyorsanız, The Decameron’un tüm bölümleri Netflix’te yayında.

Independent Türkçe, Express, Mirror