Alien: Romulus'un yönetmeni, gözden kaçan Prometheus bağlantısını açıkladı

Bir Mühendis, hayat veren siyah sıvıdan içiyor (20th Century Studio/Prometheus)
Bir Mühendis, hayat veren siyah sıvıdan içiyor (20th Century Studio/Prometheus)
TT

Alien: Romulus'un yönetmeni, gözden kaçan Prometheus bağlantısını açıkladı

Bir Mühendis, hayat veren siyah sıvıdan içiyor (20th Century Studio/Prometheus)
Bir Mühendis, hayat veren siyah sıvıdan içiyor (20th Century Studio/Prometheus)

Alien: Romulus'un yönetmeni Fede Álvarez, yeni filmde Ridley Scott'ın 2012 yapımı Prometheus'uyla gözden kaçan gizli bir bağlantıya ışık tuttu.

Romulus, İç Savaş'ın (Civil War) oyuncusu Cailee Spaeny tarafından canlandırılan Rain'in önderliğindeki küçük bir ekibin, terk edilmiş bir uzay istasyonunu karıştırırken korkutucu bir yaşam formuyla karşı karşıya kalmasını konu alıyor.  

Cuma günü (16 Ağustos) vizyona giren film, Ridley Scott'ın 1979 yapımı bilimkurgu klasiğiyle başlayan 45 yıllık Yaratık (Alien) serisinin 7. başlığı.

Romulus'un sonlarına doğru, (Isabela Merced tarafından canlandırılan) hamile Kay yaralarını iyileştirmek için bir Xenomorph'tan (serinin ana kötü karakterlerinin türü) elde edilen sıvıyı kullanıyor fakat bu hamle, uzaylı ve insan karışımı bebeğinin büyüme hızını artırıyor. Scott'ın önceki filmleri de bu tekinsiz siyah maddeye yer vermişti, farklı türleri oluşturan bu madde hem Prometheus hem de 2017'deki devamı Yaratık: Covenant'ta (Alien: Covenant) vardı.

Álvarez, oğlunun (diğer izleyicilerin sosyal medyada yaptığı gibi) iki türün karışımı olan bebeği, 1997'deki devam filmi Yaratık: Diriliş'e (Alien: Resurrection) bağladığını ama kendisinin bunu 2012 yapımı filmle ilişkilendirmeyi istediğini açıkladı.

Álvarez, Variety'ye "İnsanların o Mühendis detayını yakalamasını umuyordum" dedi.

Siyah yapışkan, Prometheus'ta gösterilen her şeyin kaynağı. O, tüm yaşamın kaynağı ama özellikle de Xenomorphlar o şeyden çıkıyor, yani bu sıvının Xenomorphların içinde bulunması gerekiyor. Bu, neredeyse Xenomorphların spermi gibi . Düşündük ki o sıvı, DNA'yı etkiliyorsa ve Mühendisler bariz bir şekilde bu yaşam kaynağından ortaya çıktıysa onun (bir insanla bir Xenomorph'un bebeğinin) böyle görünmesi bana göre tamamen mantıklı. Muhtemelen bu yeni bir tür çünkü o karışım daha önce hiç olmamıştı.

"Siyah sıvı" da denen siyah yapışkan, bilimsel olarak A0-3959X.91–15 diye biliniyor ve Prometheus'taki eski bir uzaylı ırkı olan Mühendisler tarafından yaratılmış. Bu maddenin yaşamı yaratma, dönüştürme ve yok etme kabiliyeti var.

Alien: Romulus, hayranlardan ve eleştirmenlerden büyük oranda olumlu yorumlar aldı, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da halihazırda 2 bin 500'den fazla değerlendirmeyle yüzde 86'lık tatminkar bir puana sahip.

The Independent'ın film eleştirmeni Clarisse Loughrey, daha karışık olan üç yıldızlı değerlendirmesinde şöyle yazmıştı:

Burada o kadar harika şeyler var ki serinin yeniden çevrimi, mantıksız olay örgüleri ve anlamsız nostalji için bir araca dönüştüğünde iyice sinir bozucu oluyor.

Independent Türkçe



Küçük yıldızın dev gezegeni bilim insanlarını şaşkına çevirdi

TOI-6894'ün (önde) çapı, bilinen tek gezegeninin çapının sadece 2,5 katı (Warwick Üniversitesi/Mark Garlick)
TOI-6894'ün (önde) çapı, bilinen tek gezegeninin çapının sadece 2,5 katı (Warwick Üniversitesi/Mark Garlick)
TT

Küçük yıldızın dev gezegeni bilim insanlarını şaşkına çevirdi

TOI-6894'ün (önde) çapı, bilinen tek gezegeninin çapının sadece 2,5 katı (Warwick Üniversitesi/Mark Garlick)
TOI-6894'ün (önde) çapı, bilinen tek gezegeninin çapının sadece 2,5 katı (Warwick Üniversitesi/Mark Garlick)

Bilim insanları küçük bir yıldızın yörüngesinde devasa bir gezegen keşfetti. Neredeyse imkansız olduğu düşünülen bu durum, gezegen oluşumuna dair bilinenleri sorgulamaya açıyor.

Gezegen sistemleri ilk başta büyük bir toz ve gaz bulutunun kendi üstüne çökerek bir yıldız oluşturmasıyla meydana geliyor. Yıldızdan arta kalan ve ön gezegen diski denen maddelerse gezegenleri oluşturuyor. 

Bu nedenle küçük bulutlardan küçük yıldızlar doğması ve geriye devasa gezegenler oluşturacak malzeme kalmaması bekleniyor.

Ancak NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu'nun (TESS), 91 binden fazla kırmızı cüce yıldıza dair verilerini inceleyen araştırmacılar, şaşırtıcı derece büyük bir gezegen buldu. Güneş'e kıyasla küçük ve parlaklığı az olan kırmızı cüceler Samanyolu'ndaki en yaygın yıldız türü. 

Ardından araştırmacılar Avrupa Güney Gözlemevi'nin Çok Büyük Teleskop'uyla TOI-6894 adlı yıldızın yörüngesindeki gezegenin kütlesini hesapladı.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan çalışmaya göre  Dünya'dan 238 ışık yılı uzaktaki yıldızın kütlesi Güneş'inkinin yaklaşık 5'te biri kadar. 

Bilim insanları mevcut teorilere göre böyle bir yıldızın Dünya veya Mars boyutunda bir gezegeni olması gerektiğini söylüyor. Ancak yörüngesinde dönen gezegen TOI-6894b, Satürn'den biraz büyük ve kütlesi onun yarısı kadar.

Makalenin ortak yazarı Vincent Van Eylen şöyle diyor: 

Bu bulgular, evrendeki en küçük yıldızların bile bazı durumlarda çok büyük gezegenler oluşturabileceğini gösteriyor. Bu da gezegen oluşumu modellerimizin bazılarını yeniden düşünmemizi gerektiriyor.

TOI-6894, yörüngesinde dev bir gezegen bulunan yıldızlar arasında açık ara en düşük kütleye sahip olanı. Hatta rekorun önceki sahibi olan yıldızdan yüzde 60 daha az kütlesi var.

Warwick Üniversitesi'nden makalenin başyazarı Edward Bryant "Bu keşif, bu kadar küçük bir yıldızın nasıl bu kadar büyük bir gezegene ev sahipliği yapabildiği gibi bir soru ortaya atıyor ve bunun cevabını henüz bulamadık" diyor.

Jüpiter veya Satürn gibi gaz devleri, çekirdeklerini oluşturmak için çok fazla maddeye ihtiyaç duyar. Daha sonra çevrelerinden çok daha fazla gazı hızlı bir şekilde çekerek atmosfer oluşturabilirler. 

Ancak araştırmacılar TOI-6894b ve yıldızının kütlesine bakınca burada başka bir sürecin işlemiş olduğundan şüpheleniyor.

Örneğin gezegen, yıldızı yaşamının çok erken bir dönemindeyken ve disk hâlâ hammaddeyle doluyken gerekli malzemeleri toplayıp çekirdeğini oluşturmaya başlamış olabilir. 

Bir diğer ihtimal de hızlıca büyük bir çekirdek oluşturmamış ve gaz ve ağır elementleri yavaş yavaş biriktirmiş olması. 

Öte yandan bilim insanları bunlar için de yüksek miktarda malzemeye ihtiyaç duyulacağını söylüyor. Yeni çalışmada incelenen örneklerdeki küçük yıldızların etrafındaki 70 diskten sadece 5'inde TOI-6894b gibi bir gezegen oluşmuştu.

Van Eylen dev gezegenlerin hızlıca çekirdeği oluşturması ve ardından bunun üzerine yüksek miktarda gaz biriktirmesi gerektiğini söyleyerek ekliyor:

Yıldız parlamaya başlamadan ve disk hızla yok olmadan önce bunu yapmak için çok az zaman var. Küçük yıldızlarda, disk yok olmadan önce dev bir gezegeni yeterince hızlı bir şekilde oluşturmak için yeterli kütle olmadığını düşünüyoruz.

Araştırmacılar James Webb Uzay Teleskobu'nu kullanarak gezegen sistemini daha yakından incelemeyi planlıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Mashable, Space.com, Nature Astronomy