Rezervuar Köpekleri'nin yıldızı Michael Madsen, aile içi şiddetten tutuklandı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Rezervuar Köpekleri'nin yıldızı Michael Madsen, aile içi şiddetten tutuklandı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Rezervuar Köpekleri'nin (Reservoir Dogs) yıldızı Michael Madsen, cumartesi sabahı Malibu'da aile içi şiddet suçlamalarıyla tutuklandı.

66 yaşındaki Madsen'ın, 64 yaşındaki oyuncu eşi DeAnna Madsen'la yaşadığı "bir anlaşmazlık" sonucu gözaltına alındığı bildirildi.

Kısa bir süre sonra, 17 Ağustos'ta gece yarısında, Malibu'daki Lost Hill Şerif Bürosu'ndaki polis memurları bir çağrıya cevap verdi ve ardından Madsen'ı aile içi darp suçlamasıyla tutukladı.

Oyuncu saat 1.40'ta gözaltına alındı ve 20 bin dolar kefalet ödedikten sonra serbest bırakıldı.

Madsen'ın bir temsilcisi Variety'ye yaptığı açıklamada "Bu, Michael ve eşi arasında ikisi için de olumlu bir şekilde çözüleceğini umduğumuz bir anlaşmazlıktı" dedi.

The Independent, Madsen'ın temsilcileriyle temasa geçse de henüz yanıt alamadı.

Madsen en çok Rezervuar Köpekleri, Kill Bill'in her iki bölümü ve The Hateful Eight de dahil olmak üzere Quentin Tarantino'yla yaptığı işbirlikleriyle tanınıyor. Madsen, Bir Zamanlar… Hollywood'da da kameo yapmıştı.

2020'de The Independent'a konuşan Madsen, Rezervuar Köpekleri'ndeki karakteri Bay Sarı'nın Tim Roth tarafından öldürüleceğini duyduğunda üzüldüğünü anımsamıştı.

Madsen "Eski filmlerden çok etkilendim" demişti.

Humphrey Bogart'ın, Robert Mitchum'un, Lee Marvin'in büyük hayranıydım… O adamların hepsinin rollerinde ve kiminle oynadıkları ya da perdede kim tarafından öldürüldükleri konusunda çok dikkatli olduklarını biliyordum. Bu şekilde başrol olursun.

Madsen, Harvey Weinstein'in kendisini Tarantino'nun filmlerinin oyuncu kadrosundan çıkarmaya çalıştığını da açıklamıştı.

Madsen "Harvey beni hiçbir zaman sevmedi" demişti.

Hiç kimseyi sevdi mi bilmiyorum ama beni kesinlikle sevmediğini biliyorum. Quentin'in filmlerinde beni asla istemedi. Sanırım filmlerde Quentin beni savunduğu ve sen istesen de istemesen de Michael'ı kullanacağım dediği için varım.

Independent Türkçe



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe