Alien: Romulus için tavsiye veren James Cameron: Berbatsa benim suçum değil

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Alien: Romulus için tavsiye veren James Cameron: Berbatsa benim suçum değil

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

James Cameron, Alien: Romulus için tavsiye vermiş olabilir ama film "berbatsa" sorumluluk kabul etmiyor.

Yakın zamanda gösterime giren film, 1979'da Ridley Scott'ın Yaratık'ı ile (Alien) başlayan ve Cameron'ın, Sigourney Weaver'ın da rol aldığı 1986 yapımı filmi Yaratığın Dönüşü'yle (Aliens) devam eden bilimkurgu serisinin 7. başlığı.

Her iki film de gösterime giren en iyi uzaylı filmleri olarak tarihe geçmişti ve bu yüzden Alien: Romulus'un yönetmeni Fede Álvarez'in kendi versiyonu üzerine çalışmaya başlamadan önce Cameron'dan biraz tavsiye istemesi mantıklıydı.

Fakat 70 yaşındaki Cameron, The Guardian'la yaptığı yeni bir röportajda film üzerindeki etkisinin önemini küçültmekte hızlı davrandı.

Cameron "Pek yardım etmedim" diye ısrar etti.

Yönetmen Fede'yi tanıyorum ve çok önceden yazar ortağıyla beraber bana gelip 'Fikrin var mı?' diye sordu. Hayır, ikisinin birçok fikri vardı ama daha çok, bilmiyorum, Mekke'de Hac ziyareti gibi bir şey yapmak istediler.

Cameron şöyle devam etti:

Ama bu yıllar önceydi, daha sonra gidip kendi şeylerini yazdılar ve benim bununla hiç alakam yoktu.

Ama Àlvarez, 6 ay sonra filmin taslak bir kurgusunu bitirdiğinde tekrar Cameron'ın uzmanlığına başvurmuştu.

Titanik'in (Titanic) yönetmeni "Onunla yaklaşık bir saat boyunca yorumlarımı paylaştım" dedi.

Hiçbir şekilde payım olsun istemiyorum. Film harikaysa övgü almak istemiyorum, berbatsa da benim suçum değil! Gerçekten, bu onun şeyi, o yüzden hakkını teslim etmek lazım ve duyduğum kadarıyla film epey iyi.

Alien: Romulus, hayranlardan ve eleştirmenlerden büyük oranda olumlu yorumlar alıyor, bazıları Romulus'u, Cameron'ın çok sevilen devam filminden bu yana seriye en iyi katkı olduğunu söyleyerek övüyor.

Dünyanın farklı yerlerinden izleyiciler, özellikle bir oyuncunun performansından çok etkileniyor, pek çok kişi onun, filmin en ilgi çekici yanı olduğunu dile getiriyor.

İç Savaş'ın (Civil War) yıldızı Cailee Spaeny'nin başrolü üstlendiği Romulus, küçük bir ekibin terk edilmiş bir uzay istasyonunu karıştırırken Xenomorph adında korkutucu bir yaşam formuyla karşı karşıya kalmasını konu alıyor.  

Yaratık serisine geri dönmeyi düşünüp düşünmeyeceği sorulduğundaysa Cameron pek umutlu konuşmadı.

Hiçbir şeyi elemem ama o farazi projeden önce sırada olan 23 farklı projem var, bu sebeple, 70 yaşına girdiğimi de göz önünde bulundurursak bunun gerçekleşmeyeceğini tahmin ediyorum. Bir noktada seçim yapmak gerekiyor. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz?

Röportajın başka bir noktasında Cameron, Avatar: Fire and Ash hakkında konuştu. Avatar: Fire and Ash, 2009'daki orijinal Avatar'ın devam filmi olan 2022 yapımı Avatar: Suyun Yolu'nun (Avatar: The Way of Water) sonrasını konu alıyor.

Cameron proje hakkında çok üstü kapalı konuştu ama şöyle dedi:

Bu filmde neyimiz var biliyorum ve bu bir yolculuk olacak. İnsanlara bunun bekledikleri şey olmasa da istedikleri şey olacağını söyleyebilirim.

Avatar: Fire and Ash'in 19 Aralık 2025'te gösterime girmesi bekleniyor. Alien: Romulus vizyonda.
Independent Türkçe



Vincent van Gogh'un Yıldızlı Gece'sinde gizlenen fizik kuralları ortaya çıktı

Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
TT

Vincent van Gogh'un Yıldızlı Gece'sinde gizlenen fizik kuralları ortaya çıktı

Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)

Vincent van Gogh'un ikonik tablosu Yıldızlı Gece'nin gökyüzündeki bulut ve hava hareketlerinin ardındaki gerçek dünya fiziğini hassas bir şekilde tasvir ettiğini gösteren yeni bir araştırmaya göre, efsanevi ressam doğal dünya hakkında sezgisel bir anlayışa sahipti.

Haziran 1889'da yapılan tablo, girdap gibi dönen mavi gökyüzünü, sarı ay ve yıldızları, patlayan renk ve şekillerle betimlemesiyle 100 yılı aşkın süredir milyonları büyülüyor.

Efsanevi tablodaki her bir yıldız, su üzerindeki ışık benzeri yansımalarla parıldayan sarı dalgaların içine hapsedilmiş halde.

Sıkıntı içindeki sanatçının öncü fırça darbeleri, gökyüzünde bir hareket olduğu yanılsaması yaratıyor.

Bilim insanları, van Gogh'un tablosunu analiz ederek ressamın gökyüzü tasvirindeki "gizli türbülans" dedikleri şeyi ortaya çıkardı.

Çalışmanın ortak yazarı Yongxiang Huang şöyle açıklıyor:

Yüksek çözünürlüklü dijital bir resimle, fırça darbelerinin standart boyutunu tam olarak ölçmeyi başardık ve bunları türbülans teorilerinden beklenen ölçeklerle karşılaştırdık.

Akışkan hareketinde uzmanlaşmış araştırmacılar, resimdeki fırça darbelerini rüzgar bacalarında dönen yapraklarla karşılaştırdı.

Dönen fırça darbelerinin göreceli ölçeğini ve aralığını inceleyerek değişen boya renklerinin göreceli parlaklığını hesapladılar.

Araştırmacılar özellikle tablodaki 14 ana girdap şeklinin uzamsal ölçeğini inceledi.

Bu dikkatli gözlemlerden yola çıkarak resimde tasvir edilen atmosferin şeklini, enerjisini ve ölçeğini tahmin ettiler.

Çalışma, tablonun atmosferik hareketi öngören ve Kolmogorov yasası diye bilinen fizik kuralıyla uyumlu olduğunu ortaya koydu.

Bilim insanları, ressamın ölçek ve parlaklığı dikkatli bir şekilde kullanmasının genel olarak atmosfer türbülansının ardındaki kuralları ve hava hareketindeki enerjinin küçükten büyük ölçeklere doğru kademeli bir şekilde akmasını "isabetli bir şekilde yakaladığını" söylüyor.

Gerçek gökyüzü fiziğinde geçerli olan bazı yasaların sanatçının tasvirinde de geçerli olduğu saptandı.

cd
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece'sindeki fırça darbelerini inceledi (Yinxiang Ma)

Araştırmacılara göre efsanevi ressam, fiziğin çeşitli boyutlarını "şaşırtıcı bir doğrulukla" yakalamış görünüyor.

Dr. Huang, "Van Gogh'un türbülansı hassas bir şekilde betimlemesi, bulutların ve atmosferin hareketini incelemekten ya da gökyüzünün dinamizmini nasıl yakalayacağına dair doğuştan gelen bir histen kaynaklanıyor olabilir" diyor.

Bu, doğa olaylarına dair derin ve sezgisel bir anlayışı ortaya koyuyor.

Independent Türkçe