Dev avları yutan pitonların kalbi nasıl dayanıyor?

Bilim insanları pitonların kalbini, sporcularınkine benzetiyor (Pexels)
Bilim insanları pitonların kalbini, sporcularınkine benzetiyor (Pexels)
TT

Dev avları yutan pitonların kalbi nasıl dayanıyor?

Bilim insanları pitonların kalbini, sporcularınkine benzetiyor (Pexels)
Bilim insanları pitonların kalbini, sporcularınkine benzetiyor (Pexels)

Kendilerinden çok daha büyük hayvanları yiyen pitonların kalbinin buna nasıl dayandığı saptandı. Yeni çalışma, insanların yaşadığı kalp sorunlarına yönelik tedavilerin önünü açabilir. 

Afrika, Güney Asya ve Avustralya'da yaşayan pitonlar, inek ve geyik gibi hayvanları bir çırpıda mideye indirmeleriyle tanınıyor.

Genellikle gıda bulmanın zor olduğu yerlerde yaşayan bu yılanların, günlerce yemek yemediği de oluyor. 

Pitonların beslenme alışkanlıkları uzun süredir incelense de kalplerinin nasıl etkilendiği hakkında pek bir şey bilinmiyordu. 

Colorado Boulder Üniversitesi'nden Leslie Leinwand "Pitonlar vahşi doğada yemek yemeden aylar hatta bir yıl geçirebilir ve daha sonra kendi vücut kütlelerinden daha büyük bir şey tüketebilirler ama yine de olumsuz bir şey yaşamazlar" diyor.

Leinwand ve ekip arkadaşları bunun arkasındaki mekanizmayı ortaya çıkarmak adına kraliyet pitonu (Python regius) türünün kalbini inceledi. 

PNAS adlı hakemli dergide 19 Ağustos'ta yayımlanan çalışma kapsamında 28 gün boyunca yemek yemeyen pitonların bir kısmına, vücut kütlelerinin yüzde 25'ine denk gelen fareler yedirildi. Bir grup piton da beslenmedi. 

Yemek yiyen pitonların kalbinin, 24 saat içinde yüzde 25 büyüdüğü tespit edildi. 

Ayrıca kalbin kasılıp gevşemesini sağlayan iplikçiklerin büyük ölçüde yumuşayarak yaklaşık yüzde 50 daha fazla kuvvetle kasıldığı görüldü. Miyofibril denen bu iplikçikler, aç kalan pitonlardakine kıyasla daha az gergindi. 

Yemek yiyen pitonların, aynı süre zarfında bazı gen ifadelerinin de değişerek metabolizmayı hızlandırdığı bulundu. 

Bilim insanları, yılan iki hafta kadar sonra yemeği tamamen sindirince bütün organların normale döndüğünü ve sadece eskisine kıyasla kalbin biraz büyük olduğunu saptadı. 

Popular Science'a konuşan Leinwand, "Kendilerine zarar vermeyecek şekilde uzun süre aç kalabilmeleri ve bu büyük öğünleri aralıklı olarak tüketebilmeleri, hayatta kalmaları açısından kritik önemde" diyerek ekliyor:

Böyle bir yaşam tarzına adapte olmak için verilen tepkilerden biri, vücutlarındaki neredeyse tüm organların bu şekilde yemek yedikten sonraki ilk hafta içinde çok büyümesi ve yemek tüketildikten sonra organların, açlık boyutlarından biraz daha büyük olacak şekilde küçülmesi.

Yeni araştırma, pitonların zorlanması beklenen durumlarda kabinin sertleşmediğini gösteriyor. Yemeklerini sindirirken bu durumdan nasıl kaçındıklarının tam olarak anlaşılması, kalp dokusunda sertleşme veya kalınlaşma yaşayan insanlar için tedaviler geliştirilmesini sağlayabilir. 

Leinwend, “Pitonların kalbinde bu sağlıklı şeyi yapan biyolojik mekanizmayı uygulayabilirsek, kalp hastalarına epey yardımcı olabiliriz" diyerek ekliyor: 

Dünyada hastalıkların daha iyi anlaşılmasını ve tedavi edilmesini sağlayabilecek çok sayıda büyüleyici biyolojik süreç var.

Independent Türkçe, Popular Science, Science Daily, PNAS



Eşi görülmemiş büyüklükte kara delik jeti bulundu: Samanyolu'nun 140 katı

Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)
Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)
TT

Eşi görülmemiş büyüklükte kara delik jeti bulundu: Samanyolu'nun 140 katı

Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)
Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)

Bilim insanları bugüne kadar görülen en büyük kara delik jeti çiftini buldu.

İkili, evrende 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor. Bu da üst üste yığılmış yaklaşık 140 tane Samanyolu Galaksisi'nin uzunluğuna denk geliyor.

Bu tür jetler, süper kütleli kara deliklerden püsküren muazzam miktarda radyasyon ve parçacık patlamalarını ifade ediyor. Milyonlarca yıl sürebilen bu jetler, maddenin uzaydaki akışını değiştirirken kozmosu yeniden şekillendiriyor ve toplam çıktısı trilyonlarca Güneş'e eş değer patlamalar yaşıyor.

Samanyolu jetleri, evrende bir galaksi tarafından üretilen en büyük oluşumlardır. Ancak yeni bulunan ikili, daha önce gördüklerimizden bile daha büyük; önceki gözlemler sadece 16 milyon ışık yılı kadar bir boyuta ulaşabileceklerini gösteriyordu.

Önceki rekor sahibi Alcyoneus adlı bir jet sistemiydi. Aynı ekip tarafından 2022'de bulunmuştu fakat uzunluğu sadece 100 Samanyolu kadardı.

Gökbilimciler jetlere Yunan mitolojisindeki bir deve ithafen Porphyrion (Porfirion) adını verdi. Evrenin sadece 6,3 milyar yaşında, yani bugünkü yaşının yarısından daha genç olduğu bir mesafede tespit edildiler.

Aynı araştırma, bu türden keşfedilmeyi bekleyen daha birçok mega yapının olabileceğini de öne sürüyor. Bilim insanları halihazırda toplam 10 binden fazlasını buldu.

Yeni makalenin başyazarı Martijn Oei, "Dev jetleri ilk bulduğumuzda epey şaşırdık" diyor. 

Bu kadar çok oldukları hakkında hiçbir fikrimiz yoktu.

Ayrıca jet sistemleri, galaksilerin oluşumuna fark etmediğimiz şekillerde katkı sunuyor gibi görünüyor. Evrenin daha erken bir döneminde, galaksiler arasındaki bağlantıların bugünkünden daha yakın olduğu bir zamanda var olan Porphyrion, "kozmik ağın" daha da geniş bir alanına ulaşıyordu.

Caltech'te astronomi ve veri bilimi profesörü olan, çalışmanın ortak yazarı George Djorgovski, "Gökbilimciler, galaksilerle onların merkezindeki kara deliklerin birlikte evrimleştiğini düşünüyor ve bunun kilit önemdeki bir yönü, jetlerin yaydığı muazzam miktarda enerjinin, ev sahibi galaksilerin ve yakınlardaki diğer galaksilerin büyümesini etkileyebilmesi" ifadelerini kullanıyor.

Bu keşif, etkilerinin düşündüğümüzden çok daha öteye uzanabileceğini gösteriyor.

Bulgular, hakemli dergi Nature'da yayımlanan "Black hole jets on the scale of the cosmic web" (Kozmik ağ ölçeğinde kara delik jetleri) başlıklı yeni bir makalede aktarılıyor.

Independent Türkçe