Mısır'da MÖ 6. yüzyılın en büyük gözlemevi keşfedildi

Mısır'da bulunan gözlemevinin girişi doğuya bakıyor (Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı)
Mısır'da bulunan gözlemevinin girişi doğuya bakıyor (Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı)
TT

Mısır'da MÖ 6. yüzyılın en büyük gözlemevi keşfedildi

Mısır'da bulunan gözlemevinin girişi doğuya bakıyor (Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı)
Mısır'da bulunan gözlemevinin girişi doğuya bakıyor (Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı)

Mısır'ın Kafrü'ş-Şeyh kentindeki kazılarda yaklaşık 2 bin 500 yıllık gözlemevi keşfedildi. Yetkililer yapının, MÖ 6. yüzyıldan kalma en büyük astronomik gözlemevi olduğunu söylüyor.

Antik Mısır'da astronomi, zamanı takip etmenin yanı sıra festivaller ve taç giyme törenleri gibi dini veya siyasi ritüellerin tarihlerini belirlemek için de kullanılıyordu. Ayrıca Nil Nehri'nin ne zaman taşacağını takip etme açısından da önem arz ediyordu.

Astronomide kıymetli gelişmelere imza atan Mısırlılar, bilindiği kadarıyla 365 günlük takvimi kullanan ilk medeniyetti. Güneş, Ay ve gezegenlerin hareketlerini izliyor ve geceleri göğe bakarak haritalar çıkarıyorlardı.

Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı'ndan arkeologlar, bu amaçlarla kullanılmış MÖ 6. yüzyıla ait en eski ve en büyük astronomik gözlemevinin kalıntılarını buldu. 

Bakanlığın 23 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, kerpiç yapının gökcisimlerinin hareketlerini gözlemleyip kaydetmek için kullanıldığı belirtildi.

850 metrekare alana yayılan yapının girişi, Güneş'in doğduğu yöne, yani doğuya bakıyor.

Görsel kaldırıldı.
Araştırmacılar, günlük yaşam ve ritüellerle ilgili çeşitli eşyalar buldu (Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı) 

Kerpiç gözlemevinin orta kesiminde yer alan L şeklindeki salonda, Güneş'in nereden doğup battığının mevsimler boyunca değişimini gösteren gravürlerle süslenmiş taş bir platform bulunuyor.

Arkeologlar, bu bölümün girişinin Antik Mısır tapınaklarının girişlerine benzediğini ifade ediyor.

Araştırmacıların ilgisini çekenler arasında kireçtaşı plakalardan oluşan 4,8 metre boyundaki bir gölge saati yer aldı. Güneş saati diye de bilinen ve ilk kez Mısırlıların yaptığı bu saatler, Güneş'in hareketlerine ve düşen gölgeye göre zamanı hesaplıyordu. 

Gözlemevinde ayrıca Antik Mısır'ın Geç Dönemi'ne ait heykeller, merkhet denen ölçüm aleti ve çanak çömlek gibi birçok tarih eser de çıkarıldı. 

Tarihi Eserler Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Muhammed İsmail Halid, ekibin çabalarını ve bu keşfi tebrik ederek bulguların, Antik Mısırlıların astronomide ne kadar yetenekli olduğunu gösterdiğini söylüyor. 

Independent Türkçe, Science Alert, Heritage Daily, Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı



Vincent van Gogh'un Yıldızlı Gece'sinde gizlenen fizik kuralları ortaya çıktı

Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
TT

Vincent van Gogh'un Yıldızlı Gece'sinde gizlenen fizik kuralları ortaya çıktı

Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece tablosundaki fırça darbelerinin aralıklarını analiz etti (Yinxiang Ma)

Vincent van Gogh'un ikonik tablosu Yıldızlı Gece'nin gökyüzündeki bulut ve hava hareketlerinin ardındaki gerçek dünya fiziğini hassas bir şekilde tasvir ettiğini gösteren yeni bir araştırmaya göre, efsanevi ressam doğal dünya hakkında sezgisel bir anlayışa sahipti.

Haziran 1889'da yapılan tablo, girdap gibi dönen mavi gökyüzünü, sarı ay ve yıldızları, patlayan renk ve şekillerle betimlemesiyle 100 yılı aşkın süredir milyonları büyülüyor.

Efsanevi tablodaki her bir yıldız, su üzerindeki ışık benzeri yansımalarla parıldayan sarı dalgaların içine hapsedilmiş halde.

Sıkıntı içindeki sanatçının öncü fırça darbeleri, gökyüzünde bir hareket olduğu yanılsaması yaratıyor.

Bilim insanları, van Gogh'un tablosunu analiz ederek ressamın gökyüzü tasvirindeki "gizli türbülans" dedikleri şeyi ortaya çıkardı.

Çalışmanın ortak yazarı Yongxiang Huang şöyle açıklıyor:

Yüksek çözünürlüklü dijital bir resimle, fırça darbelerinin standart boyutunu tam olarak ölçmeyi başardık ve bunları türbülans teorilerinden beklenen ölçeklerle karşılaştırdık.

Akışkan hareketinde uzmanlaşmış araştırmacılar, resimdeki fırça darbelerini rüzgar bacalarında dönen yapraklarla karşılaştırdı.

Dönen fırça darbelerinin göreceli ölçeğini ve aralığını inceleyerek değişen boya renklerinin göreceli parlaklığını hesapladılar.

Araştırmacılar özellikle tablodaki 14 ana girdap şeklinin uzamsal ölçeğini inceledi.

Bu dikkatli gözlemlerden yola çıkarak resimde tasvir edilen atmosferin şeklini, enerjisini ve ölçeğini tahmin ettiler.

Çalışma, tablonun atmosferik hareketi öngören ve Kolmogorov yasası diye bilinen fizik kuralıyla uyumlu olduğunu ortaya koydu.

Bilim insanları, ressamın ölçek ve parlaklığı dikkatli bir şekilde kullanmasının genel olarak atmosfer türbülansının ardındaki kuralları ve hava hareketindeki enerjinin küçükten büyük ölçeklere doğru kademeli bir şekilde akmasını "isabetli bir şekilde yakaladığını" söylüyor.

Gerçek gökyüzü fiziğinde geçerli olan bazı yasaların sanatçının tasvirinde de geçerli olduğu saptandı.

cd
Bilim insanları, van Gogh'un Yıldızlı Gece'sindeki fırça darbelerini inceledi (Yinxiang Ma)

Araştırmacılara göre efsanevi ressam, fiziğin çeşitli boyutlarını "şaşırtıcı bir doğrulukla" yakalamış görünüyor.

Dr. Huang, "Van Gogh'un türbülansı hassas bir şekilde betimlemesi, bulutların ve atmosferin hareketini incelemekten ya da gökyüzünün dinamizmini nasıl yakalayacağına dair doğuştan gelen bir histen kaynaklanıyor olabilir" diyor.

Bu, doğa olaylarına dair derin ve sezgisel bir anlayışı ortaya koyuyor.

Independent Türkçe