Hayao Miyazaki'ye "Asya'nın Nobel'i" verildi

Law ve rol arkadaşı Nicholas Hoult, filmi olabildiğince gergin kılmak için elinden gelen her şeyi yapmış

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Hayao Miyazaki'ye "Asya'nın Nobel'i" verildi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Japon film yönetmeni ve Studio Ghibli'nin kurucularından Hayao Miyazaki, sık sık Asya'nın Nobel'i diye adlandırılan prestijli Ramon Magsaysay Ödülü'ne layık görüldü.

Ödül, Miyazaki'nin çevre koruma ve barış gibi karmaşık konuları ele alan ve bunları çocuklar için erişilebilir kılan düşündürücü animasyon filmleri yaratma çalışmalarını takdir ediyor.

Miyazaki bu yıl en iyi animasyon filmi seçilen Çocuk ve Balıkçıl'la (The Boy and the Heron) ikinci Oscar'ını kazanmıştı. İlk Oscar'ını 2003'te Ruhların Kaçışı'yla (Spirited Away) almıştı. Miyazaki'nin önemli eserleri arasında Prenses Mononoke (Princess Mononoke) de yer alıyor.

Studio Ghibli haberi X'te şu ifadelerle paylaştı:

Vakıf, 'Çocukların çevrenin korunması ve barışın teşvik edilmesi gibi karmaşık konuları anlamasını sağlamak için sanatı kullandı' diyerek onu övdü.

83 yaşındaki Miyazaki, 2024 Ramon Magsaysay Ödülü'nü alacak 4 kişiden biri. Tayland Kırsal Doktorlar Hareketi de Güneydoğu Asya ülkesinin yoksul halkına sağlık hizmeti sunmaktaki kararlılığı sebebiyle ödüle layık görüldü.  

Ödül 1957'de eski Filipinler Devlet Başkanı Ramon Magsaysay anısına verilmeye başlandı.

Vietnamlı hekim Dr. Nguyen Thi Ngoc Phuong, Vietnam Savaşı sırasında kullanılan zehirli bir yaprak dökücü olan Portakal Gazı mağdurları adına adalet mücadelesi verdiği için ödüle layık görüldü.

Merkezi Manila'da bulunan Ramon Magsaysay Ödülü Vakfı, eski Budist rahip Karma Phuntsho'nun Bhutan'ın zengin geçmişiyle mevcut zorlukları ve fırsatları eğitim yoluyla dengeleyen çalışmaları nedeniyle seçildiğini açıkladı.

Bir diğer ödül, Sumatra'da ormansızlaşma ve kanunların uygulanmasındaki yetersizlik nedeniyle tehdit altında olan pek çok canlı türüne ev sahipliği yapan Leuser Ekosistemi'nin kurtarılması için kampanya yürüten Endonezyalı çevreci Farwiza Farhan'a verildi.

Ödül töreni kasımda Manila'da yapılacak.

Independent Türkçe



Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
TT

Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)

Bilim insanları şizofreni ve bipolar bozukluktan muzdarip kişilerin beyin zarında Hepatit C virüsü tespit etti. Bulgular bu kişilerdeki bazı semptomlara enfeksiyonun yol açabileceğine işaret ediyor.

Şizofreni, bipolar bozukluk ve majör depresyon gibi sorunların bazı psikiyatrik belirtileri uzun zamandır viral enfeksiyonlarla ilişkilendiriliyor. Ancak bugüne dek bu teoriyi doğrudan destekleyecek bir virüse beyinde rastlanmamıştı.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu durumun virüslerin doğrudan beyne girmeyip beyin zarını hedef almasından kaynaklanabileceğini söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Translational Psychiatry'de 14 Temmuz Pazartesi günü yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, şizofreni, bipolar bozukluk veya majör depresyonu olan kişilerin ölümden sonra beyinlerinden alınan koroid pleksus örneklerini, sağlıklı bireylerin beyinlerinden alınanlarla karşılaştırdı.

Koroid pleksus, sıvı dolu boşlukların yani ventriküllerin zarını oluşturan ve özellikle beyni ve omuriliği koruyan beyin omurilik sıvısını üreten hücre topluluğunu ifade ediyor. Daha önceki çalışmalarda beyin içinde virüs keşfedilmediği için virüslerin bulaştığı bilinen bu bölgeye odaklandılar. 

Araştırmacılar 3 binden fazla hücreyi saptayabilen bir teknolojiyi kullanarak şizofreni veya bipolar bozukluktan muzdarip kişilerden alınan örneklerde daha fazla virüs tespit etti. Ancak sadece bu kişilerin beyin zarında Hepatit C vardı. 

Ayrıca kronik Hepatit C tanısı olan bazı kişilerde virüse rastlanmadı. Bu da enfeksiyonun her zaman beyin zarına ulaşmadığını gösteriyor

Bilim insanları daha sonra yaklaşık 285 milyon kişinin sağlık verilerinin tutulduğu bir veritabanına başvurdu. Şizofreni hastalarının yüzde 3,6'sında ve bipolar bozukluğu olanların yüzde 3,9'unda Hepatit C virüsünün belgelendiği saptandı. 

Majör depresyonu olanların neredeyse yüzde 1,8'inde virüs tanısı görülürken, kontrol grubunda bu oran sadece yüzde 0,5'ti. 

Ayrıca beyin zarında Hepatit C olan kişilerin, öğrenme ve hafızayla ilgili beyin bölümü hipokampusunda virüse rastlanmadı. Ancak yine de virüsün varlığı, hipokampustaki gen ifadesini değiştiriyordu. Bu durum zarda meydana gelen bir enfeksiyonun, beyin fonksiyonlarını ve davranışını etkileyebileceği ihtimaline işaret ediyor.

Araştırmacılar bulguların, şizofreni veya bipolar bozukluğu olan herkesin Hepatit C enfeksiyonu olduğunu göstermediği uyarısında bulunuyor. Ancak beyin zarındaki virüsün, semptomlarla ilişkili olabileceğini gösteriyor.

Bu rahatsızlıklardan muzdarip kişilere virüs testi yapılması ve buna yönelik tedavi uygulanması semptomların azaltılmasına katkı sağlayabilir. Enfeksiyon genellikle antiviral ilaçlarla tedavi ediliyor.

Çalışmaya liderlik eden Sarven Sabunciyan "Bulgularımız, bazı kişilerin enfeksiyon nedeniyle psikiyatrik semptomlar yaşıyor olabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor:

Hepatit C enfeksiyonu tedavi edilebildiğinden, bu hastalara antiviral ilaçlar verilerek psikiyatrik semptomlarının azalmasına yardımcı olunabilir.

Independent Türkçe, Johns Hopkins Üniversitesi, Neuroscience News, Translational Psychiatry