İlk kez görüntülendi: Dev piton kendinden de büyük yılanı yuttu

Bilim insanları, nadir olaya alan kavgasının yol açtığını düşünüyor

Burma pitonu, Bangladeş'teki vahşi yaşam çiftliğinde daha büyük bir ağlı pitonu yiyor (Adnan Azad/Reptiles & Amphibians)
Burma pitonu, Bangladeş'teki vahşi yaşam çiftliğinde daha büyük bir ağlı pitonu yiyor (Adnan Azad/Reptiles & Amphibians)
TT

İlk kez görüntülendi: Dev piton kendinden de büyük yılanı yuttu

Burma pitonu, Bangladeş'teki vahşi yaşam çiftliğinde daha büyük bir ağlı pitonu yiyor (Adnan Azad/Reptiles & Amphibians)
Burma pitonu, Bangladeş'teki vahşi yaşam çiftliğinde daha büyük bir ağlı pitonu yiyor (Adnan Azad/Reptiles & Amphibians)

Bangladeş'teki bilim insanları, dünyanın en büyük iki yılan türü arasında daha önce görülmemiş bir olayda, yaklaşık 3 metre uzunluğundaki bir Burma pitonunun, bir ağlı pitonu canlı canlı yuttuğunu belgeledi.  

Çitagong'daki Akiz Vahşi Yaşam çiftliğindeki vahşi yaşam araştırmacıları, Burma pitonunun diğer yılanı sıkı bir şekilde sardığını ve kuyruğundan başlayarak yuttuğunu gözlemledi.

Yakın zamanda Reptiles ve Amphibians isimli akademik dergide yayımlanan rapor, pitonun avını tamamen yiyip bitirmesinin yaklaşık iki saat sürdüğünü bildirdi.

Olay, Ekim 2020'de gerçekleşti.

Bilim insanları, ağlı pitonun Burma pitonunu sıkıştırarak kendini savunmaya çalıştığını ama zapt edildikten sonra tutuşunu gevşettiğini belirtti.

Bu davranış, bilim insanlarının kafasını karıştırdı çünkü vahşi yaşam çiftliğinde her iki yılan için de daha iyi beslenme seçenekleri vardı.

Bir pitonun diğerini yemesine yol açanın bir alan tartışması olduğundan şüpheleniyorlar.

Bangladeş'te piton türü olarak yalnızca Burma pitonu ve ağlı piton bulunuyor ve her ikisi de Birleşmiş Milletler'in nesli tükenme tehdidi altında olan türlerden oluşan Kırmızı Listesi'nde yer alıyor.

Burma pitonu yaklaşık 5 metreye kadar uzayabiliyor ve Bangladeş'te görülüyor. Dünyanın en uzun pitonu olan ağlı pitonsa yaklaşık 7 metreye kadar uzayabiliyor ve doğudaki Sylhet'le Çitagong bölgelerinde görülebiliyor.

Hindistan ve Myanmar arasındaki sınır bölgesi, iki piton da dahil olmak üzere pek çok türe ev sahipliği yapan bir biyoçeşitlilik merkezi.

Bu bölge, yılanlar için potansiyel av olan kertenkelelere, kemirgenlere, maymunlara, küçük etoburlara, geyiklere ve yaban domuzlarına da ev sahipliği yapıyor.

Güney Asya ve Güneydoğu Asya'ya özgü olan iki piton, çoğunlukla ormanlık bölgelerde ve nadiren bahçe ve çiftliklerde görülüyor.

Akiz Vahşi Yaşam Çiftliği'nde yaşayan tavukları sayan bilim insanları hiçbirinin yılanlar tarafından yenmediğini tespit etti.

Bilim insanları, bu gözlemlere dayanarak nadir olayın büyük ihtimalle bir alan kavgası yüzünden yaşandığını tahmin ediyor.

Araştırmacılar "Bildiğimiz kadarıyla bu gözlemle M. reticulatus'un P. bivittatus tarafından avlanması ilk kez kayda geçiyor" dedi.

Independent Türkçe



Bilim insanları kalp ve akciğer sağlığı için ideal egzersiz saatini açıkladı

Bilim insanlarına göre sabahları egzersiz yapmak yaşlılara fayda sağlayabilir. Bunun nedeni, sirkadiyen ritimlerimizle bağlantılı olabilir (Unsplash)
Bilim insanlarına göre sabahları egzersiz yapmak yaşlılara fayda sağlayabilir. Bunun nedeni, sirkadiyen ritimlerimizle bağlantılı olabilir (Unsplash)
TT

Bilim insanları kalp ve akciğer sağlığı için ideal egzersiz saatini açıkladı

Bilim insanlarına göre sabahları egzersiz yapmak yaşlılara fayda sağlayabilir. Bunun nedeni, sirkadiyen ritimlerimizle bağlantılı olabilir (Unsplash)
Bilim insanlarına göre sabahları egzersiz yapmak yaşlılara fayda sağlayabilir. Bunun nedeni, sirkadiyen ritimlerimizle bağlantılı olabilir (Unsplash)

Araştırmacılar, kalp ve akciğer sağlığını güçlendirmek için en iyi egzersiz vaktinin sabahları olabileceğini söylüyor.

Bunun nedeni sirkadiyen ritimlerimizle, yani vücudumuzun 24 saatlik doğal döngüsüyle bağlantılı olabilir. Sirkadiyen saat, hormon salımı ve çekirdek vücut ısısı gibi belirli işlevleri düzenlemeye yardımcı olur. Health.com'un aktardığına göre Florida Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji ve Yaşlanma Bölümü Başkanı Dr. Karyn Esser, en çok aktivitenin günün hangi saatlerinde yapıldığının, performansı etkileyebileceğini söylüyor.

Geçen ayın sonunda uluslararası bir grup bilim insanı, yaşlılarda "daha ritmik aktivitelerin ve aktivite zirvesine daha erken saatlerde ulaşılmasının, daha iyi kardiyovasküler zindelik ve yürüme enerjisiyle ilişkili" olduğunu açıkladı.

Adım atarken vücudun enerjiyi ne kadar iyi kullandığı, yürüme enerjisi kavramıyla ölçülüyor.

Esser, Medicine & Science in Sports & Exercise adlı hakemli dergide yayımlanan bulguların kıdemli yazarı.

The Sleep Foundation'a göre herkesin bir kronotipi olduğunu, yani vücudun uyanıklık ve uyku için günün belirli saatlerini doğal bir şekilde tercih ettiğini belirtmekte fayda var. Kişinin kendi kronotipini bilerek aktivitelerini buna göre zamanlaması, sağlığı ve zindeliği kayda değer derecede etkileyebilir.

Araştırmacılar Kas, Hareketlilik ve Yaşlanma Çalışması'na katılan 799 yetişkinin sağlık verilerini inceleyerek bu sonuçlara ulaştı. Ortalama yaşı 76 olan hastalar bir hafta boyunca fiziksel aktivitelerini ölçmek için bileklerine ivmeölçer taktı. Hastalar ayrıca kardiyopulmoner egzersiz testlerine de girdi.

Yazarlar ayrıca her gün aynı saatte egzersiz yapmayla sağlık açısından daha iyi sonuçlar görmenin ilişkili olduğunu da buldu.

Yine de bu ilişkiyi anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri yetişkinlerin haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz ve iki gün kas güçlendirici aktivite yapmasını öneriyor. Bu, kalp hastalığı ve felç riskini düşürmenin yanı sıra diğer olumsuz sağlık sonuçlarını da azaltmaya katkı sağlayabilir.

Önceki çalışmalar da sabah egzersizinin kardiyovasküler hastalık riskinin azalmasıyla ilişkili olduğuna işaret ediyordu. Ancak günün diğer saatlerinde egzersiz yapmak da faydalı. Amerikan Kalp Derneği, ne yaptığınızın ne zaman yaptığınızdan daha önemli olabileceğini belirtiyor.

MedicalNewsToday'e konuşan Esser, "Genel olarak daha uzun yaşıyoruz ama daha sağlıklı yaşamıyoruz" diyor.

Bu nedenle insanların yaşlanırken sağlıklarını korumasına veya iyileştirmesine yardım edecek yollar bulmak, yaşam kalitesini artırmak ve yaşa bağlı kronik hastalıkların etkisini azaltmak önemli.

Independent Türkçe