Merakla beklenen dizinin yaratıcılarından "Batman" açıklaması

Merakla beklenen The Penguin, prömiyerini 19 Eylül'de yapacak (HBO)
Merakla beklenen The Penguin, prömiyerini 19 Eylül'de yapacak (HBO)
TT

Merakla beklenen dizinin yaratıcılarından "Batman" açıklaması

Merakla beklenen The Penguin, prömiyerini 19 Eylül'de yapacak (HBO)
Merakla beklenen The Penguin, prömiyerini 19 Eylül'de yapacak (HBO)

Colin Farrell'ın The Penguin'de kötü adam Oswald Cobblepot rolünü yeniden canlandırmasını dört gözle bekleyen hayranlar, Robert Pattinson'ın Batman'ini de görmeyi ummaktan vazgeçebilir.

Matt Reeves'in yönettiği 2022 yapımı The Batman'in spinoff'u olan HBO dizisi, Farrell'ın oynadığı karakterin Gotham'daki suç dünyasının dizginlerini ele geçirmeye çalışmasına odaklanıyor.

Dizi sorumlusu ve senarist Lauren LeFranc, SFX dergisine yaptığı açıklamada, "İnsanların neden Batman'i görmek istediğini ya da Batman bir dizi ya da filmde yer almadığı sürece aynı etkiyi yaratmayacağını düşünmelerini anlıyorum" dedi. 

Bana göre bu farklı bir etki yaratıyor. Matt'in filmleri Batman'in merceğinden bakıyor yani yüksektesiniz ve şehre tepeden bakıyorsunuz. Oysa bu, farklı bir bakış açısı. Oz'da şehrin sokaklarındasınız. Kumun, çamurun ve pisliğin içindesiniz. O yukarı bakıyor, zirveye tırmanmak istiyor.

LeFranc ayrıca The Penguin'i "farklı bir deneyim" diye tanımladı ve ekledi: 

Bence Gotham, içinde daha fazla kapının açılmasını hak edecek kadar ilginç bir şehir. Ve biz de bu kapılardan geçip ne düşündüğümüzü göreceğiz.

Yeni dizide yönetici yapımcı görevini üstlenen Reeves de hayranların korkularını gidermeye çalışarak "temel bir şey eksikmiş gibi hissetmediğini" söyledi.

"Temelde var olanın bir uzantısı gibi. Bunun Batman'in dünyası olduğunu biliyoruz" diyerek ekledi: 

Farklı bir sokağa giriyorsunuz. Yani Batman'in hayaleti orada. Riddler'ın hayaleti orada. Son filmdeki her şeyin hayaleti orada. Ve tam olarak başladığımız yer burası.

Reeves, The Batman'in 2026'da vizyona girecek devam filmi üzerinde de çalışıyor.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, SFX 



Cannes'da rekor satın alma: Heyecanla beklenen filmin hakları MUBI'de

Sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösterilen Jennifer Lawrence, 4 kez Oscar adaylığı elde etmiş, 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı (MUBI)
Sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösterilen Jennifer Lawrence, 4 kez Oscar adaylığı elde etmiş, 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı (MUBI)
TT

Cannes'da rekor satın alma: Heyecanla beklenen filmin hakları MUBI'de

Sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösterilen Jennifer Lawrence, 4 kez Oscar adaylığı elde etmiş, 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı (MUBI)
Sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösterilen Jennifer Lawrence, 4 kez Oscar adaylığı elde etmiş, 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı (MUBI)

Lynne Ramsay imzalı Die, My Love'ın ABD ve birçok ülkedeki haklarını MUBI satın aldı. Anlaşmanın toplam değerinin yaklaşık 24 milyon dolar olduğu belirtildi. Başrollerini Jennifer Lawrence ve Robert Pattinson'ın paylaştığı film, Cannes Film Festivali'nde cumartesi akşamı yapılan dünya prömiyerinin ardından 9 dakika ayakta alkışlanmıştı. 

İştahlı alımlarıyla bilinen ve Türk girişimci Efe Çakarel tarafından kurulan MUBI, filmin hem ABD içi hem de uluslararası gösterim haklarını aldı. Edinilen bilgilere göre, anlaşmanın yaklaşık 23-24 milyon dolar civarında olduğu, filmin 1500 salonda 45 günlük vizyon garantisiyle gösterime gireceği aktarıldı. 

Aralarında Türkiye de var

Gösterim hakları satın alınan ülkeler arasında Britanya, İrlanda, Almanya, Avusturya, İsviçre, İtalya, İspanya, Türkiye, Hindistan, Avustralya ve Yeni Zelanda da bulunuyor. Bu alım, yılın Cannes'da gerçekleşen ilk büyük satış anlaşması ve MUBI tarihindeki en büyük satın alma olarak kayda geçti.

Ariana Harwicz'in 2017 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan Die, My Love, doğum sonrası depresyona giren genç bir annenin psikoz sürecini konu alıyor. Lynne Ramsay'nin sinema uyarlaması, Amerikan taşrasında geçiyor. Filmde Jennifer Lawrence, yeni doğum yapmış, sevgi ve delilik arasında sıkışmış bir kadını canlandırıyor. Onun bu haline kayıtsız kalan eşiniyse Robert Pattinson oynuyor. Ramsay, Cannes'a son olarak 2017'de Joaquin Phoenix'li Hiçbir Zaman Burada Değildin'le (You Were Never Really Here) katılmış ve En İyi Senaryo Ödülü'nü kazanmıştı.

Filmin dün gerçekleşen basın toplantısında konuşan Jennifer Lawrence, kendi annelik deneyimi ve doğum sonrası yaşadığı duyguları da paylaştı. "İlk çocuğumu yeni doğurmuştum ve doğum sonrası döneme benzeyen başka bir şey yok" diyen Lawrence, sözlerini şöyle sürdürmüştü: 

Bu süreç insanı son derece yalnızlaştırıyor. Yoğun kaygı ve ağır depresyon, nerede olursanız olun sizi toplumdan koparıyor. Kendinizi yabancı gibi hissediyorsunuz.

Eleştirmenler Lawrence'ın filmdeki performansına övgüler yağdırıyor. Deadline, "Amerika, Jennifer Lawrence'ın ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu çok iyi biliyor. Bu performans onun 5. Oscar adaylığı olabilir" ifadelerini kullanırken, Guardian'dan Peter Bradshaw şöyle yazmıştı:

Lawrence, eşinin sadakatsizliğiyle bipolar bozukluğu daha da ağırlaşan bir kadını canlandırırken müthiş bir performans sergiliyor. Ramsay'nin yönetimiyse son derece güçlü.

Independent Türkçe, Deadline, Variety, Guardian