How I Met Your Mother'ın yıldızı, devam dizisini niye izlemediğini açıkladı

Fotoğraf: CBS
Fotoğraf: CBS
TT

How I Met Your Mother'ın yıldızı, devam dizisini niye izlemediğini açıkladı

Fotoğraf: CBS
Fotoğraf: CBS

How I Met Your Mother'ın asıl yıldızlarından biri, spinoff dizisini niye izleyemediğini açıkladı.

Alyson Hannigan, 2014'te son bulan popüler dizinin 9 sezonunun tamamında Lily'yi canlandırmıştı. 8 yıl sonra, Hillary Duff'ın başrolde olduğu How I Met Your Father isimli bir spinoff gösterime girmiş ama yalnızca iki yıl sonra iptal edilmişti.

Hannigan'ın rol arkadaşı Cobie Smulders, Robin Scherbatsky karakteriyle diziye geri dönmüş ve ilk dizinin yönetmeni Pamela Fryman'ın yönettiği bazı bölümlerde rol almıştı.

Hannigan, bu sebeple diziyi "izlemesi gerektiğini" kabul etti ama Buffy the Vampire Slayer'da Willow'u canlandıran oyuncu, Smulders'ın setteki fotoğraflarına bakmakta bile zorlandığını söyledi.

Hannigan, People'a "Bana setten bir sürü fotoğraf gösterdi ve biraz yüreğimi sızlattı" diye anlatarak ekledi:

'Sanırım izlemeye hazır değilim' diye düşündüm.

How I Met Your Mother'ın son sezonunu çekmek hakkında düşüncelerini paylaşan Hannigan şöyle dedi:

O süreçte epey duygusal olduğumu hatırlıyorum sadece, çünkü birçok veda vardı. Hepimiz o yılı, çok kez yaşadığımız anların değerini anlayarak geçirdik.

Dizi nisanda son bölümünün 10. yıldönümünü kutlamıştı ve Hannigan, o günü bir Instagram paylaşımıyla anarak şöyle yazmıştı:

Son bölümün üzerinden 10 yıl geçtiğine gerçekten inanamıyorum.

Hannigan dizide, ekrandaki eşini oynayan Jason Segel, Josh Radnor ve Neil Patrick Harris'le birlikte rol almıştı.

Smulders'ın How I Met Your Father'ın finalinde görünmesinin ardından, ilk dizinin pek çok hayranı, zaman akışına dair endişe veren bir detaya dikkat çekmeden edememişti.

Hulu'nun yeniden çevriminde, Duff'ın başroldeki karakteri Sophie Tompkins, Robin ve arkadaşlarının ilk dizide sık sık gittiği MacLaren's barına giriyor.

Sophie, başarılı bir gazeteci olan Robin'i "haberlerden" tanıyor ve Robin'in ilk dizide bilinen repliklerinden birini yeniden yorumlayarak Sophie'ye tavsiye verdiği duygusal bir diyalog yaşanıyor.

İlk dizide Robin, Ted Mosby'ye (Josh Radnor) şöyle diyor:

Aranızda kimya varsa yalnızca tek bir şeye daha ihtiyaç duyarsın… Zamanlama. Ama zamanlama lanet bir şeydir.

Spinoff'ta ise Robin, Sophie'ye şunu söylüyor:

Eğer aşka dair herhangi bir şey öğrendiysem o da zamanlamanın her şey demek olduğudur. Zamanlama bazen lanet bir şeydir.

Fakat dizinin izleyicileri, Robin'in parmağında yüzük göremediği için endişelenmişti. How I Met Your Mother'ın son bölümünde Ted, eşi Tracy'nin (Cristin Milioti) hayatını kaybetmesinin ardından Robin'le bir araya geliyordu ve bu sahne seyircilerin, ikilinin hâlâ birlikte olup olmadığını merak etmesine yol açmıştı.
Independent Türkçe



Netflix'te fırtına gibi esen romantik komedi boykot çağrılarının hedefinde

Oxford Aşkım'da Amerikalı öğrenci Anna'yı canlandıran 32 yaşındaki Sofia Carson, Kabin Bagajı (Carry-On) ve Aşk Peşinde Bir Yıl (Life List) gibi yapımlarla da tanınıyor (Netflix)
Oxford Aşkım'da Amerikalı öğrenci Anna'yı canlandıran 32 yaşındaki Sofia Carson, Kabin Bagajı (Carry-On) ve Aşk Peşinde Bir Yıl (Life List) gibi yapımlarla da tanınıyor (Netflix)
TT

Netflix'te fırtına gibi esen romantik komedi boykot çağrılarının hedefinde

Oxford Aşkım'da Amerikalı öğrenci Anna'yı canlandıran 32 yaşındaki Sofia Carson, Kabin Bagajı (Carry-On) ve Aşk Peşinde Bir Yıl (Life List) gibi yapımlarla da tanınıyor (Netflix)
Oxford Aşkım'da Amerikalı öğrenci Anna'yı canlandıran 32 yaşındaki Sofia Carson, Kabin Bagajı (Carry-On) ve Aşk Peşinde Bir Yıl (Life List) gibi yapımlarla da tanınıyor (Netflix)

Netflix'in yeni romantik komedisi, "eşitsiz" ve bazı izleyicilere göre "sorunlu" bir ilişkiyi ele alışı nedeniyle tepki çekiyor.

1 Ağustos'ta platformda yayına giren Oxford Aşkım (My Oxford Year), hem olumlu hem de olumsuz yorumlar aldı.

Başrollerini Kalplerimiz Bir'le (Purple Hearts) tanınan Sofia Carson ve dönem dizisi Queen Charlotte'la çıkış yapan Corey Mylchreest'in paylaştığı film, Julia Whelan'ın aynı adlı romanından uyarlandı.

IMDb'ye göre film, "Çocukluk hayalini gerçekleştirmek için Oxford Üniversitesi'ne giden hırslı Amerikalı Anna'nın hayatının, tanıştığı zeki ve çekici bir Britanyalı sayesinde kökten değişmesini" konu alıyor.

Ancak sözkonusu "zeki Britanyalı", Anna'nın üniversitedeki hocası çıkıyor ve bu detay sosyal medyada hararetli tartışmalara yol açtı.

Oxford'da doktora eğitimini sürdüren Kaelyn Grace Apple, "Öğrenci-öğretim üyesi ilişkilerini romantize etmeyi bırakın" başlıklı bir video yayımlayarak filmi neden izlemeyeceğini anlattı.

"Sizin de desteklememeniz gerektiğini düşünüyorum"

"Oxford Aşkım'ı boykot ediyorum" diyen Apple, "2019'da bana eğitim vermesi gereken bir hocam tarafından cinsel tacize uğradım. Öğrenci-öğretmen ilişkisinin beyazperdede bir aşk hikayesi olarak sunulmasını desteklemiyorum, sizin de desteklememeniz gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Apple, romanın yayımlandığı 2017'de öğretim görevlilerinin öğrencileriyle romantik ilişki yaşayabildiğini ancak kendi mücadelesi ve başkalarının aktivizmi sayesinde bu politikanın değiştiğini anlattı.

Kitaptan bir alıntıya dikkat çeken Apple, erkek başkarakter Jamie'nin "Bazılarının aksine Britanya, iki yetişkinin cinsel ilişkileri sözkonusu olduğunda Püriten bir ülke değil" sözleriyle ilişkiyi meşrulaştırmaya çalıştığını belirtti.

"Öğrencilerin sömürü riski beni derinden endişelendiriyor"

"Haydi biraz da rızadan bahsedelim" diyen Apple, sözlerini şöyle sürdürdü:

Rıza, öğrencinin ilişkiye artık devam etmek istemediği ana kadar geçerlidir. Bu durumda karşısındaki kişi; onun hocası, notlarından ve eğitiminden sorumlu kişi olur. Yani öğrencinin itibarı, geleceği, sınıfta gördüğü muamele ve dönem sonu notları üzerinde belirleyici konumdadır.

"Kitap, film ya da diziler bu tür ilişkileri romantize ettiğinde öğrencilerin sömürü riski beni derinden endişelendiriyor" diyen Apple, "Bu yüzden Oxford Aşkım'ı boykot ediyorum. İzlemeyeceğim ve sizin de izleyip izlememeyi yeniden değerlendirmenizi öneririm" ifadelerini kullandı.

"Onların aşkı çok güzel"

Hem başrol hem de yapımcı olarak projede yer alan Carson, konuk olduğu sohbet programı CBS Mornings'e yaptığı açıklamada, "Her zaman aşk hikayelerine çekilmişimdir; özellikle de Bulunduğumuz Yol (The Way We Were) ve Aşk Hikayesi (Love Story) gibi zamansız klasiklere. Sanki bu neslin böyle bir hikayesi olmamış gibiydi" dedi.

"Anna'yla Jamie'nin aşkı çok güzel, çok etkileyici ve klasik bir havası var. Böyle bir projenin parçası olmak her zaman onurdur" diye ekledi.

Netflix'te iyi bir başlangıç yapan Oxford Aşkım, platformun en popüler üçüncü filmi oldu. Hafta boyunca 24,6 milyon kişi tarafından seyredilen film, 34 ülkede izlenme listesinin zirvesine oturdu.

Independent Türkçe, Daily Mail, CBS Mornings