Dünya Sağlık Örgütü: Cep telefonuyla beyin kanseri arasında ilişki yok

Yetişkinleri ve çocukları içeren bir araştırma yapıldı.

İklim aktivistleri COP27 zirvesi sırasında bir protestoya katılırken kızlar telefonlarını kullanıyor Şarm El-Şeyh, Mısır, 17 Kasım 2022 (Arşiv- Reuters)
İklim aktivistleri COP27 zirvesi sırasında bir protestoya katılırken kızlar telefonlarını kullanıyor Şarm El-Şeyh, Mısır, 17 Kasım 2022 (Arşiv- Reuters)
TT

Dünya Sağlık Örgütü: Cep telefonuyla beyin kanseri arasında ilişki yok

İklim aktivistleri COP27 zirvesi sırasında bir protestoya katılırken kızlar telefonlarını kullanıyor Şarm El-Şeyh, Mısır, 17 Kasım 2022 (Arşiv- Reuters)
İklim aktivistleri COP27 zirvesi sırasında bir protestoya katılırken kızlar telefonlarını kullanıyor Şarm El-Şeyh, Mısır, 17 Kasım 2022 (Arşiv- Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yaptırılan ve dünya çapında yayınlanmış mevcut kanıtları içeren yeni bir inceleme, cep telefonu kullanımı ile beyin kanseri riskinin arasında bir bağlantı olmadığı sonucuna vardı.

Araştırma, kablosuz iletişim teknolojisinin kullanımındaki büyük artışa rağmen, beyin kanseri insidansında buna karşılık gelen bir artış olmadığını ortaya koydu. Salı günü yayınlanan incelemeye göre bu durum, uzun mesafeli telefon görüşmeleri yapan ya da on yıldan uzun süredir cep telefonu kullanan kişiler için bile geçerli.

Nihai analiz, Avustralya hükümetinin Radyasyondan Korunma Kurumu da dahil olmak üzere 10 ülkeden 11 araştırma kuruluşu tarafından değerlendirilen ve 1994 ile 2022 yılları arasında yürütülen 63 çalışmayı içermektedir.

Yeni Zelanda'daki Auckland Üniversitesi'nden kanser epidemiyolojisi profesörü Mark Elwood, incelemenin cep telefonları, televizyon, bebek monitörleri ve radarlarda kullanılan radyofrekans frekanslarının etkisini değerlendirdiğini belirtti. Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre Elwood, “İncelenen temel konulardan hiçbiri risk artışı göstermedi” dedi.

Araştırma, yetişkinlerde ve çocuklarda beyin kanserlerinin yanı sıra hipofiz ve tükürük bezi kanserleri ile lösemiyi, cep telefonları, vericiler ve yayın istasyonlarının kullanımıyla ilişkili riskleri ve mesleki maruziyeti de inceledi.

WHO ve diğer uluslararası sağlık kuruluşları daha önce cep telefonu radyasyonunun sağlık üzerinde olumsuz etkileri olduğuna dair kesin bir kanıt bulunmadığını söylemiş, ancak daha fazla araştırma yapılması çağrısında bulunmuşlardı.

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) şu anda bu tür radyasyonu “muhtemelen kanserojen” veya B2 olarak sınıflandırmaktadır; bu, ajansın olası bağlantıyı göz ardı edemediğinde kullandığı bir sınıflandırma.

UAEA Danışma Grubu, 2011'deki son değerlendirmeden bu yana açıklanan yeni veriler doğrultusunda sınıflandırmanın mümkün olan en kısa sürede yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulundu.

WHO değerlendirmesinin önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde açıklanması bekleniyor.



Dehşete düşüren filmin sonu iki yıl sonra neden değiştirildi?

Dehşete düşüren filmin sonu iki yıl sonra neden değiştirildi?
TT

Dehşete düşüren filmin sonu iki yıl sonra neden değiştirildi?

Dehşete düşüren filmin sonu iki yıl sonra neden değiştirildi?

Danimarka yapımı gerilim filmi Sakın Ses Çıkarma'nın (Speak No Evil) başarısı, iki yıl içinde yeniden çekilip vizyona girmesini sağlarken yeni yapımın yönetmeni James Watkins, hikayenin sonunda yaptıkları değişikliklerin gerekçesini anlattı. 

13 Eylül'de dünyayla birlikte Türkiye'de vizyona giren film hakkında GamesRadar+'a konuşan Watkins, 2008 tarihli Kan Gölü (Eden Lake) filminin sonunda izleyicilere karanlık bir son sunduğunu ve Danimarkalı yönetmen Christian Tafdrup'un da orijinal filmde benzer bir yola saptığını hatırlattı: 

Uzun süre önce yaptığım Kan Gölü, pek çok açıdan Christian'ın filmine benziyor ve bu yüzden aynısını yapmak istemedim. Seyirciye yeniden aynı şeyi dayatmanın dürüstçe olmayacağını hissettim. Hikaye, temalar ve karakterleri takip ettim.

Birleşik Krallık yurttaşı yönetmen, filmi daha net bir finalle bitirseler de bunun "mutlu son" anlamına gelemeyeceğini söyledi. 

51 yaşındaki yönetmen, Entertainment Weekly'e verdiği röportajdaysa orijinal filmdeki Danimarkalı aileyi Amerikalı yapmalarının da değişikliğe neden olduğunu anlattı.

Christian Tafdrup'un yönettiği 2022 yapımı film, Danimarkalı bir ailenin İtalya'nın Toskana bölgesine tatile gidişini ve burada Hollandalı bir aileyle yakınlaşmasını anlatıyordu. 

Aylar sonra, Hollanda'daki yeni arkadaşlarından aldıkları daveti kabul eden ailenin ziyareti hızla kabusa dönüyordu.

Yeniden çevrimde Mackenzie Davis ve Scoot McNairy, konuk edildikleri evde korkunç bir hafta sonu geçiren Amerikalı çifti canlandırıyor.

Yeniden çevrimle ilgili yorumlar da epey olumlu. Sinema yazarlarının övgü dolu incelemeleri sayesinde Sakın Ses Çıkarma, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 85 puan almayı başardı.

Yeni yapımın başrolündeki James McAvoy, Paddy karakterini canlandırırken tartışmalı fenomen Andrew Tate'den esinlendiğini önceki günlerde açıklamıştı.  

Eski kick boksçu Tate, sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla dikkat çekmişti. Tate, Aralık 2022'de Romanya'da insan kaçakçılığı, tecavüz ve organize suç çetesi soruşturması kapsamında tutuklanmıştı.

Independent Türkçe, Screen Rant, Games Radar