Braille alfabesini İngilizceye çeviren kalem geliştirildi

Cihazın ucundaki sensör, herhangi bir kaleme takılabiliyor (George Jenkinson)
Cihazın ucundaki sensör, herhangi bir kaleme takılabiliyor (George Jenkinson)
TT

Braille alfabesini İngilizceye çeviren kalem geliştirildi

Cihazın ucundaki sensör, herhangi bir kaleme takılabiliyor (George Jenkinson)
Cihazın ucundaki sensör, herhangi bir kaleme takılabiliyor (George Jenkinson)

Bilim insanları, Braille alfabesini İngilizceye çeviren kalem tasarladı. 

Görme engelli kişilerin okuyup yazmak için kullandığı Braille alfabesini bilen kişi sayısında son yıllarda düşüş yaşanıyor. 

Bazıları bu düşüşü, iyi eğitmenlere erişilememesine, bazıları da teknolojinin gelişmesinden dolayı kağıt üzerinden bir şey okuyup yazma ihtiyacının azalmasına bağlıyor. 

Birleşik Krallık Bristol Üniversitesi'nden araştırmacılar, hem Braille okuryazarlığını artırabilecek hem de görme engellilerin kamusal alanlarda daha rahat hareket etmesini sağlayabilecek bir cihaz geliştirdi. 

Kalem benzeri alet, Braille alfabesini okumak üzere özel olarak programlanmış 19 kanal içeren bir santimetrelik bir sensörle donatıldı. 

Kabartmalı metin, silikon bir zarın altındaki kanallar aracılığıyla cihazın içindeki kameraya iletiliyor. "Braille ucu" denen yeni cihaz ardından metni yüksek sesle İngilizce olarak okuyor.

Araştırmacılar bulgularını, Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü Tıp ve Biyoloji Mühendisliği Topluluğu'nun bu hafta düzenlenen 10. Uluslararası Biyomedikal Robotik ve Biyomekatronik Konferansı'nda sundu.

Yapılan testlerde yeni teknolojinin, metinleri İngilizce okumada yüzde 84,5 oranında doğruluğa ulaştığı kaydedildi.

Herhangi bir kalemin ucuna takılabilen mekanizmanın, Braille alfabesini öğrenmeye çalışanlara yardımcı olması bekleniyor. Araştırmacılar görme engellilerin bu sayede eğitmene gerek duymayacağını belirtiyor.

Bilim insanları bir elle kalem kullanılırken, diğer elle de Braille alfabesiyle yazılmış metnin takip edilebileceğini söylüyor. 

Ayrıca bu alfabeyi bilmeyen görme engelliler, toplu taşımada veya sokakta Braille alfabesiyle yazılmış tabelaları da rahatça anlayabilir. 

Araştırmacılar cihazın kullanımını kolaylaştırmak ve doğruluğunu artırmak üzere çalışmalar yapmayı planlıyor. 

Makalenin başyazarı Dr. George Jenkinson "Cihaz mümkün olan en kısa sürede katılımcılarla test edilmeli ve prototipler, hedeflenen nihai kullanıcılara sunulmalı" diyerek ekliyor: 

Bu sayede onların istekleri ve böyle bir cihazın kullanım potansiyeli gerçekten incelenebilir.

Independent Türkçe, Interesting Engineering, Tech Explorist, Bristol Üniversitesi, National Industries for the Blind



Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
TT

Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)

Su anolü denen bir kertenkele türünün, burun deliklerinde oluşturduğu bir baloncuk sayesinde hayatta kalabildiği ortaya kondu. Su altında en az 20 dakika kalmalarını sağlayan baloncuk sayesinde avcılardan kaçarak yem olmaktan kurtuluyorlar. 

Kalem uzunluğundaki su anolleri akarsu ve şelalelerin yakınlarındaki kaya ve bitkilerin etrafında yaşıyor. Kuşlardan yılanlara kadar çeşitli hayvanlara yem olan bu kertenkeleler, hayatta kalabilmek için kamuflaj gibi beceriler geliştirmiş.

Ayrıca tehlike durumunda suya atlayan bu hayvanlar, burun deliklerinin üstünde bir baloncuk oluşturarak gizleniyor. Bilim insanları bu özelliğin farkında olsa da baloncukların su altında daha uzun süre kalmalarını sağlayıp sağlamadığı net değildi.

New York'taki Binghamton Üniversitesi'nde anoller üzerine çalışan Dr. Lindsey Swierk, "Suyun altında çok uzun süre kalabildiklerini biliyoruz" diyerek ekliyor: 

Bu baloncuğun solunumda gerçekten işlevsel bir rolü olup olmadığını bilmiyorduk.

Bu belirsizliği gidermek isteyen Dr. Swierk, 30 su anolü yakalayarak bir deney yürüttü. 

Su anolleri suya girdikten sonra nefes vererek küçük bir baloncuk üretiyor. Kertenkelenin derisinin hidrofobik olması yani sudan kaçınması sayesinde baloncuk büyüyerek muhtemelen hayvanın nefes almasını sağlıyor. 

Biology Letters adlı hakemli dergide dün (18 Eylül) yayımlanan çalışmayı yürüten Dr. Swierk, yakaladığı su anollerinin yarısının burnuna nemlendirici sürerek baloncuk oluşturmalarını engelledi. 

Daha sonra hayvanları akvaryuma bırakan bilim insanı, baloncuk üretebilenlerin su altında yüzde 32 daha uzun süre kaldığını gözlemledi. 

Bulgular, bu kertenkele türünün baloncukları hayatta kalmak için kullandığına işaret ediyor.

Dr. Swierk makalede, "Yarı suda yaşayan anollerin içinde ve hidrofobik vücut yüzeyinde taşınan fazla hava, insanların dalış tüpü gibi çalışıp ekstradan hava sağlayarak dalış süresini uzatıyor" diye yazıyor.

Çalışmadaki anoller suda birkaç dakika kaldı ancak doğadakilerin en az 20 dakika kalabildiği biliniyor. 

Avcılarla karşılaşan su anolleri ilk başta olduğu yerde kalarak kamuflajının kendisini gizlemesini umuyor. Eğer bunda başarılı olmazsa kayalardaki çatlaklara saklanmayı deniyor.

Dr. Swierk suya dalmanın son seçenek olduğunu ama diğerlerinden çok daha etkili bir strateji olduğunu belirtiyor:

Suyun altına girmelerinden sonra, akıntının hareketli yüzeyinde tespit edilmeleri çok zor oluyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Guardian, Biology Letters