Ünlü oyuncu, The Batman'in devam filmi için geri döneceğine dair ipucu verdi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Ünlü oyuncu, The Batman'in devam filmi için geri döneceğine dair ipucu verdi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

İrlandalı aktör Barry Keoghan, 2022 yapımı The Batman'in devam filminde Joker karakterini yeniden canlandırmakla ilgili sessizliğini bozdu.

Robert Pattinson'ın popüler süper kahraman karakterini canlandırdığı karanlık epikte Keoghan'ın çok küçük bir rolü vardı.

Dublin doğumlu yıldız, Matt Reeves'in filminin sonlarına doğru bir hapishane sahnesinde Paul Dano'nun canlandırdığı Riddler'la birlikte Suçun Palyaço Prensi'ni oynamıştı. Warner Bros, daha sonra Keoghan ve Pattinson'ın yer aldığı silinmiş bir sahne yayımlamıştı.

Yakın zamanda SFX'le (Deadline aracılığıyla) bir röportajında Reeves, filmin "gelecek yıl çekileceğini ve şu sıralar senaryoyu tamamladıklarını" doğrulamıştı. Reeves ayrıca Colin Farrell'ın rol aldığı dizi The Penguin'in, yeni filme bir "giriş noktası" olacağını açıklamıştı.  

Keoghan'ın katılımına gelince, oyuncu bu konuda ağzını sıkı tuttu.

Variety'ye konuşan Keoghan şöyle dedi:

Pek bir şey söyleyemem. Kamera doğrudan bana bakıyor. Nereye varacağını göreceğiz. Tekrar edeyim, inanılmaz bir deneyimdi… Evet, bir şey diyemem…

Keoghan, soyadının telaffuzu hakkında tartışmalara da bir son vererek herkese doğru söylenişini anlattı.

Yakın zamanda kız arkadaşı Sabrina Carpenter'ın yeni albümü Short n' Sweet'e dair yorumlarını paylaşan Saltburn'ün 31 yaşındaki yıldızı şu sıralar, American Honey'yi de yöneten Andrea Arnold'ın yeni filmi Kuş'u (Bird) tanıtıyor.

Variety, Toronto Uluslararası Film Festivali'ndeki röportajında Keoghan'a, soyadının telaffuzunun "Ki-o-gın" mı "Ki-gın" mı olduğunu sordu.

"Keoghan" nasıl telaffuz ediliyor? Barry Keoghan tartışmalara son noktayı koyuyor.

Keoghan, hemen muhabire ilk versiyonun doğru olduğunu söyledi ve bazen İrlandalıların bile ismi yanlış telaffuz ettiğini itiraf etti.

İrlandalılar bile hata yapıyor çünkü K-E-O-G-H 'Kiy-o' diye okunuyor, bu yüzden de 'A-N' eklendiğinde 'Ki-oun' olduğunu düşünüyorlar ama bilmiyorum, biz G'yi de telaffuz ediyoruz.

Öte yandan Keoghan'ın, Netflix'in merakla beklenen ve gelecek sene gösterime girmesi planlanan Peaky Blinders filminin oyuncu kadrosuna katıldığı bildirilmişti.

Spinoff, 2013'ten 2022'ye kadar 6 sezonu olan son derece popüler BBC dizisini takip ediyor. I. Dünya Savaşı'nın sonrasında geçen dizide, Oscar ödüllü Cillian Murphy, Birminghamlı gangster Thomas Shelby'yi canlandırıyordu.

Keoghan'ın kadroya dahil olduğunu ilk kez Deadline perşembe günü (29 Ağustos) duyurmuş ve role dair detayların saklı tutulduğunu belirtmişti.

Keoghan, Martin McDonagh'ın 2022'deki başarılı filmi The Banshees of Inisherin'le En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar'a aday gösterilmiş ve aynı kategoride BAFTA ödülünü kazanmıştı. Keoghan, geçen yıl Emerald Fennell'ın tartışma yaratan filmi Saltburn'deki başrolüyle BAFTA ve Altın Küre'ye aday gösterilmişti.

Independent Türkçe



İzleyiciler Netflix'teki gerçek suç dramasını bir oturuşta bitiriyor

Aynı adlı kurmaca olmayan kitaba dayanan DNA Dedektifi, polis ekiplerinin İsveç'i sarsan çifte cinayeti çözmek için zamana karşı yarışını anlatıyor (Netflix)
Aynı adlı kurmaca olmayan kitaba dayanan DNA Dedektifi, polis ekiplerinin İsveç'i sarsan çifte cinayeti çözmek için zamana karşı yarışını anlatıyor (Netflix)
TT

İzleyiciler Netflix'teki gerçek suç dramasını bir oturuşta bitiriyor

Aynı adlı kurmaca olmayan kitaba dayanan DNA Dedektifi, polis ekiplerinin İsveç'i sarsan çifte cinayeti çözmek için zamana karşı yarışını anlatıyor (Netflix)
Aynı adlı kurmaca olmayan kitaba dayanan DNA Dedektifi, polis ekiplerinin İsveç'i sarsan çifte cinayeti çözmek için zamana karşı yarışını anlatıyor (Netflix)

Gerçek suç meraklıları, büyük övgü toplayan İsveç dizisi DNA Dedektifi'nin (The Breakthrough) yayına girmesiyle ekran başına kilitlendi.

Prömiyeri, geçen hafta başında Netflix'te yapılan 4 bölümlük dizi, İsveç'in en kötü şöhretli davalarından birini ele alıyor.

16 yıl boyunca çözülemeyen cinayetler

Dizi, 2004'te güpegündüz işlenen çifte cinayetle sarsılan Linköping'de, yıllar süren soruşturma sırasında katilin izini süren dedektiflerin hikayesini anlatıyor.

Tam 16 yıl boyunca çözülemeyen bu dava, DNA teknolojisi kullanılarak nihayet çözüldüğünde Avrupa'da bir ilke imza atılmıştı.

DNA teknolojisi, dedektifleri 2020'de katile götürmüştü.  

Başrollerini Peter Eggers ve Mattias Nordkvist'in paylaştığı dizinin yönetmenliğini The Bridge'le tanınan Lisa Siwe, senaristliğini ise Oskar Söderlund üstlendi.

56 yaşındaki Siwe, Netflix'e yaptığı açıklamada, "Bu, bir suçla ilgili kurgusal bir drama dizisi olsa da her şeyden önce bir insan trajedisinin tasviri. Odağımızı failden ziyade kurbanlara ve soruşturmaya veriyoruz" diyerek eklemişti: 

Bu, korkunç şeyler yaşandığında yola devam edebilmek için gereken şefkat ve birbirimize gösterdiğimiz özen hakkında bir hikaye.

Prömiyerinden bu yana izleyiciler, DNA Dedektifi'ni yayın devinde en çok izlenenler arasında üst sıralara taşıdı.

"Suç dramalarına farklı bir yaklaşım"

Gerçek suç dramasını izleyenler, görüşlerini paylaşmak üzere sosyal medyaya akın etti.

Bir izleyici diziyi bir oturuşta bitirdiğini söyleyerek ekledi: 

DNA Dedektifi, gerçek bir hikayeye dayanan İsveç yapımı bir mini dizi. Dizide çifte cinayet ve 20 yıl sonra DNA'nın suçu nasıl çözdüğü anlatılıyor. Çok beğendim. Benden tam destek!

Bir başka hayransa dizinin gerçekçi havasına dikkat çekti: 

DNA Dedektifi suç dramalarına farklı bir yaklaşım getiriyor. Aksiyon dolu sekanslara yer vermiyor ve sürprizler sadece şaşırtmak için kullanılmıyor.

Bir izleyici de "Bu, yıllardır gördüğüm en iyi gerçek suç dizilerinden biri" diyerek ekledi:

Abartılı olay örgüleri yok. Sadece gerçek insanlar ve uzun süredir hayatımızda olan bir teknoloji. Sonra bir dönüm noktası yaşanıyor. Tercihen dizi daha uzun olabilirdi ve katilin geçmişi hakkında daha fazla bilgi verebilirdi. Ama yine de iyi. Hem de çok iyi.

Independent Türkçe, Mirror, Daily Mail, Tudum