Skandal diziye Emmy: 53'te sıfır çeken dramanın hayranları isyan etti

İlk günden beri içerdiği gereksiz çıplaklık ve seks sahneleri nedeniyle eleştirilen The Idol, erken final yapmıştı (HBO)
İlk günden beri içerdiği gereksiz çıplaklık ve seks sahneleri nedeniyle eleştirilen The Idol, erken final yapmıştı (HBO)
TT

Skandal diziye Emmy: 53'te sıfır çeken dramanın hayranları isyan etti

İlk günden beri içerdiği gereksiz çıplaklık ve seks sahneleri nedeniyle eleştirilen The Idol, erken final yapmıştı (HBO)
İlk günden beri içerdiği gereksiz çıplaklık ve seks sahneleri nedeniyle eleştirilen The Idol, erken final yapmıştı (HBO)

The Idol, HBO'nun en tartışmalı yapımlarından biri olabilir ancak dizi artık Emmy sahibi...

Dizi, Emmylerin Yaratıcı Sanatlar bölümünde, koreograf Nina McNeely'nin çalışmasıyla Only Murders in the Building, Palm Royale ve Physical'ı geride bırakarak Üstün Koreografi ödülünü kazandı. 

Better Call Saul'un Emmy'si yok

Bu galibiyet, sadece bir sezon sonunda iptal edilen The Idol'ın, eleştirmenlerin çok beğendiği The Wire ve Better Call Saul gibi dizilerden daha fazla Emmy'ye sahip olduğu anlamına geliyor.

Pek çok kişinin "tüm zamanların en iyi dizilerinden biri" diye nitelediği The Wire, Emmy'ye iki kez aday gösterilmişti. Başrolünde Bob Odenkirk'ün yer aldığı 6 sezonluk Better Call Saul ise 53 adaylık alsa da hiç kazanamamıştı. 

5 bölümden oluşan ilk ve tek sezonunun ardından iptal edilen The Idol, geçen yıl prömiyerini yaptığında televizyon yazarları tarafından yerden yere vurulmuştu. 

Başrollerini Lily-Rose Depp ve The Weeknd'in paylaştığı dizi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 19 puan alabilmişti.

Tartışmalı HBO dizisi, pop yıldızı Jocelyn'in gece kulübü sahibi Tedros'la tanışmasıyla hayatının altüst olmasını konu alıyordu.

Hayranlar ateş püskürdü

The Idol'ın Emmy kazanmasının ardından izleyiciler, kötü şöhretli dizinin Breaking Bad'in sevilen spinoff'u Better Call Saul'dan daha fazla Emmy almış olmasından duydukları hayal kırıklığını paylaşmak üzere sosyal medyaya akın etti. 

Bir izleyici, The Idol için "izlemekten hoşnutsuzluk duyduğum tartışmasız en kötü dizi" ifadesini kullanarak, Better Call Saul yerine Emmy sahibi olmasını kabullenemediğini söyledi.

Durumdan şikayetçi olan başka bir izleyiciyse şu soruyu sordu:

The Idol ne kazandı, gelmiş geçmiş en kötü dizi ödülünü mü?

Başka bir Better Call Saul hayranıysa ekledi:

The Idol'ın Emmy kazanıp Better Call Saul'un kazanamadığı bir dünyada yaşamak istemiyorum.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, ScreenRant



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature