Daniel Craig yeni filmiyle Oscar yolunda

Queer, 81. Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan için yarışsa da büyük ödülü Pedro Almodóvar imzalı Yandaki Oda'ya (The Room Next Door) kaptırdı (A24)
Queer, 81. Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan için yarışsa da büyük ödülü Pedro Almodóvar imzalı Yandaki Oda'ya (The Room Next Door) kaptırdı (A24)
TT

Daniel Craig yeni filmiyle Oscar yolunda

Queer, 81. Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan için yarışsa da büyük ödülü Pedro Almodóvar imzalı Yandaki Oda'ya (The Room Next Door) kaptırdı (A24)
Queer, 81. Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan için yarışsa da büyük ödülü Pedro Almodóvar imzalı Yandaki Oda'ya (The Room Next Door) kaptırdı (A24)

James Bond, Benoit Blanc, Joe Bang... Bu karakterler Daniel Craig'in kariyeriyle eşanlamlı hale geldi. 

Craig, artık Luca Guadagnino'nun cinsellik yüklü aşk hikayesi Queer'de bu listeye uyuşturucu bağımlısı eşcinsel Amerikalı göçmen William Lee'yi de ekliyor. 

Filmin Kuzey Amerika prömiyeri pazartesi Toronto Uluslararası Film Festivali'nde yapıldı.

Eleştirmenlere göre Craig'in bambaşka birine dönüşerek duygusal olarak parçalanmış bir adamı hassas bir şekilde canlandırması, aktörün şimdiye kadarki en iyi performansı olabilir. 

Hatta muhafazakar Akademi seçmenleri filmin cinsel içerikli sahnelerinden rahatsız olmaz ya da geleneksel olmayan anlatısından çekinmezlerse Craig, En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar yarışının merkezine bile oturtabilir.

"Tıklım tıklım dolu bir salonu büyüledi"

Queer'in Venedik Film Festivali'ndeki dünya prömiyerinin ardından Variety, Craig'in kariyerinin en iyi performanslarından birini sergilediğini yazmıştı:

Müstehcen aşk sahneleriyle dikkat çeken drama, salı gecesi Venedik Film Festivali'ndeki dünya prömiyerinde tıklım tıklım dolu bir salonu büyüledi.

William S. Burroughs'un 1985 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan Queer, küçük Amerikan topluluğunun diğer üyeleriyle birkaç temas dışında günlerini neredeyse tamamen yalnız geçiren Amerikalı göçmen Lee'yi merkeze alıyor.  

Daniel Craig'in 1950'lerin Mexico City'sinde yaşayan Amerikalı eşcinsel William Lee'yi canlandırıyor.

Festival festival geziyor

Filmin resmi sinopsisi şöyle devam ediyor:

Şehre yeni gelen genç bir öğrenci olan Eugene Allerton'la karşılaşması, ona ilk kez biriyle samimi bir bağ kurmanın nihayet mümkün olabileceğini gösteriyor.

Senaryosunu, Guadagnino'nun Rekabet'te (Challengers) de birlikte çalıştığı Justin Kuritzkes'in kaleme aldığı filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Jason Schwartzman, Henry Zaga, Drew Droege, Ariel Schulman, Colin Bates, Ronia Ava, Perla Ambrosini ve Simon Rizzoni yer alıyor.

Film ayrıca New York Film Festivali'nde özel bir gösterimle izleyiciyle buluşacak. Ardından Londra ve Zürih film festivallerinin yolunu tutacak.

Independent Türkçe, Variety, Deadline



Arizona'da tarihi keşif: 200 milyon yıllık uçan sürüngen fosili bulundu

Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
TT

Arizona'da tarihi keşif: 200 milyon yıllık uçan sürüngen fosili bulundu

Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)

Araştırmacılar 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti.

Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nden bilim insanları 2011'de, fosilleşmiş çene kemiğini ortaya çıkardıkları bu canlının, artık Kuzey Amerika'da bilinen en eski teruzor türü olduğunu belirledi.

Arizona'daki Taşlaşmış Orman Milli Parkı'ndaki ücra bir kemik yatağında keşfedilen bu canlının çene kemiği 209 milyon yıl önce volkanik kül içinde korunmuş.

Yeni türün, bir insanın omzuna rahatça tüneyebilecek kadar küçük olduğu düşünülüyor.

Bu olağanüstü fosili, müzenin FossiLab bölümünde 18 yıldır gönüllü olarak çalışan Suzanne McIntire keşfetti.

McIntire şöyle diyor:

Bu örneği ortaya çıkarmanın heyecan verici tarafı, dişlerin hâlâ kemiğin içinde olmasıydı, bu yüzden hayvanı tanımlamanın çok daha kolay olacağını biliyordum.

Ekip, diş uçlarının aşınmış olmasından yola çıkarak teruzorun, çoğu zırh benzeri pullarla kaplı balıklarla beslendiği sonucuna vardı.

Ekip yeni teruzor türüne Eotephradactylus mcintireae adını verdi. "Kül kanatlı şafak tanrıçası" anlamına gelen bu isim, fosilin bulunduğu alandaki volkanik küle atıf yapıyor.

Arizona'nın kuzeydoğusundaki bu bölge, 209 milyon yıl önce Pangaea'nın ortasında ve ekvatorun hemen üzerinde yer alıyordu.

Küçük nehir kanallarının kesiştiği bölge muhtemelen mevsimsel sellere maruz kalıyordu; bu seller kanallara tortu ve volkanik kül taşıyarak muhtemelen kemik yatağında muhafaza edilen canlıları gömdü.

Ekip toplamda kemikler, dişler, balık pulları ve koprolitler yani fosilleşmiş dışkılar da dahil 1200'den fazla fosil ortaya çıkardı.

Araştırmacılar ayrıca sivri uçlu zırhı ve ayakkabı kutusuna sığabilecek kabuğuyla, eski bir kaplumbağanın fosillerini de tanımladı. Kara kaplumbağası benzeri bu hayvan, fosilleri daha önce Almanya'da keşfedilen, bilinen en eski kaplumbağayla aynı zamanlarda yaşamıştı.

Kligman, "Bu, kaplumbağaların Pangea genelinde hızla yayıldığını gösteriyor ki bu çok büyük olmayan ve muhtemelen yavaş bir tempoda yürüyen bir hayvan için şaşırtıcı" diyor.

Independent Türkçe