Baby Reindeer'ın yaratıcısı, Emmy Ödülleri'nde duygusal bir mesaj verdi

Gadd "Hiçbir şey sonsuza dek sürmez ve durumlar ne kadar kötüleşirse kötüleşsin, her zaman iyiye gider" dedi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Baby Reindeer'ın yaratıcısı, Emmy Ödülleri'nde duygusal bir mesaj verdi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Richard Gadd, pazar akşamı (15 Eylül) 76. Emmy Ödülleri'nde, Baby Reindeer'ın senaryosu için kendisine verilen ödülü kabul ederken duygusal bir konuşma yaptı.

Black Mirror'dan Charlie Brooker ve True Detective'den Issa Lopez'in de aralarında bulunduğu senaristleri geçen Gadd, ısrarlı takip edilme deneyimi hakkında yazdığı Netflix dizisiyle ödül aldı.

Gadd, ödülü kabul ederken "Bu benim hayalim… 10 yıl önce hiçbir şeyim yoktu. Hiçbir zaman hayatımı yoluna sokabileceğimi düşünmüyordum. Hiçbir zaman başıma gelenleri telafi edebileceğimi ve tekrar ayağa kalkabileceğimi düşünmüyordum" dedi.

10 yıl sonraysa televizyondaki en büyük senaristlik ödüllerinden birini alıyorum. Kibirli görünmek istemiyorum. Bunu son zamanlarda zor bir dönemden geçen herkesi dayanmaya teşvik etmek üzere söylüyorum.

Gadd şöyle devam etti:

Bu hayata dair çok şey bilmiyorum. Neden burada olduğumuzu bilmiyorum. Öyle bir şey yok ama hiçbir şeyin sonsuza dek sürmediğini ve durumlar ne kadar kötüleşirse kötüleşsin, her zaman iyiye gideceğini biliyorum. Bu yüzden, eğer zorlanıyorsanız ilerlemeye devam edin, ilerlemeye devam edin ve size söz veriyorum, her şey iyi olacak.

Gadd'in zaferi, dizide ısrarlı takipçi Martha'yı canlandıran Jessica Gunning'in Mini Dizi veya Televizyon Filmi dalında En İyi Kadın Oyuncu ödülünü almasının ardından geldi.

Gadd, Mini Dizi veya Televizyon Filminde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü de aldı. Rakipleri arasında Matt Bomer (Fellow Travelers), Jon Hamm (Fargo), Tom Hollander (Feud: Capote vs The Swans) ve Andrew Scott (Ripley) yer alıyordu.
 

xdvf
Gadd, Emmy'nin senaryo ödülünü kabul ediyor (ABC)

Gadd, oyunculuk ödülünün kabul konuşmasında, aynı daldaki rakibi Hamm'in büyük bir hayranı olduğunu belirterek bir önceki geceyi, aktöre onu ne kadar sevdiğini defalarca söyleyerek geçirdiğini anlattı. Gadd, kendisine kalbini dinlemesini söyleyen ebeveynlerine de teşekkür ederek ilk konuşmasında onlara yer vermemesinin "büyük bir ihmal" olduğunu söyledi.

Baby Reindeer, internet dedektiflerinin "gerçek Martha'nın" Fiona Harvey adlı bir kadın olduğunu ortaya çıkarmasıyla tartışmalara konu olmuştu.

Harvey, diziye 170 milyon dolarlık bir dava açmış ve "gerçek bir hikaye" olarak tanıtılan yapımı "televizyon tarihinin en büyük yalanı" diye nitelemişti.

The Independent'ın gördüğü belgelere göre Harvey, başka ithamların yanı sıra Netflix'e karalama, ihmal, kasıtlı duygusal sıkıntıya yol açma ve özel hayatının ihlali gibi suçlamalar yöneltmişti.

Gadd, davada sanık olarak geçmese de 28 Temmuz'da federal mahkemede, Harvey'nin iddiasının reddedilmesini savunduğu bir beyanname sunmuştu.

Gadd, 21 sayfalık belgede "Herhangi bir gerçek kişinin dizideki Martha Scott gibi görünmesini asla istememiştim ve buna Harvey de dahil" yazmıştı.

Martha Scott, Fiona Harvey değil. Tıpkı dizideki tüm karakterler gibi Martha da Harvey'ninkilerden çok farklı kurmaca kişilik özellikleri olan kurmaca bir karakter.

Davanın açıldığı dönemde, bir Netflix sözcüsü şöyle demişti:

Bu konuyu güçlü bir şekilde savunmaya ve Richard Gadd'in kendi hikayesini anlatma hakkını desteklemeye kararlıyız.

Harvey'nin iftira davası için duruşma tarihi 2025'e verilmişti.
Independent Türkçe



Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
TT

Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)

Su anolü denen bir kertenkele türünün, burun deliklerinde oluşturduğu bir baloncuk sayesinde hayatta kalabildiği ortaya kondu. Su altında en az 20 dakika kalmalarını sağlayan baloncuk sayesinde avcılardan kaçarak yem olmaktan kurtuluyorlar. 

Kalem uzunluğundaki su anolleri akarsu ve şelalelerin yakınlarındaki kaya ve bitkilerin etrafında yaşıyor. Kuşlardan yılanlara kadar çeşitli hayvanlara yem olan bu kertenkeleler, hayatta kalabilmek için kamuflaj gibi beceriler geliştirmiş.

Ayrıca tehlike durumunda suya atlayan bu hayvanlar, burun deliklerinin üstünde bir baloncuk oluşturarak gizleniyor. Bilim insanları bu özelliğin farkında olsa da baloncukların su altında daha uzun süre kalmalarını sağlayıp sağlamadığı net değildi.

New York'taki Binghamton Üniversitesi'nde anoller üzerine çalışan Dr. Lindsey Swierk, "Suyun altında çok uzun süre kalabildiklerini biliyoruz" diyerek ekliyor: 

Bu baloncuğun solunumda gerçekten işlevsel bir rolü olup olmadığını bilmiyorduk.

Bu belirsizliği gidermek isteyen Dr. Swierk, 30 su anolü yakalayarak bir deney yürüttü. 

Su anolleri suya girdikten sonra nefes vererek küçük bir baloncuk üretiyor. Kertenkelenin derisinin hidrofobik olması yani sudan kaçınması sayesinde baloncuk büyüyerek muhtemelen hayvanın nefes almasını sağlıyor. 

Biology Letters adlı hakemli dergide dün (18 Eylül) yayımlanan çalışmayı yürüten Dr. Swierk, yakaladığı su anollerinin yarısının burnuna nemlendirici sürerek baloncuk oluşturmalarını engelledi. 

Daha sonra hayvanları akvaryuma bırakan bilim insanı, baloncuk üretebilenlerin su altında yüzde 32 daha uzun süre kaldığını gözlemledi. 

Bulgular, bu kertenkele türünün baloncukları hayatta kalmak için kullandığına işaret ediyor.

Dr. Swierk makalede, "Yarı suda yaşayan anollerin içinde ve hidrofobik vücut yüzeyinde taşınan fazla hava, insanların dalış tüpü gibi çalışıp ekstradan hava sağlayarak dalış süresini uzatıyor" diye yazıyor.

Çalışmadaki anoller suda birkaç dakika kaldı ancak doğadakilerin en az 20 dakika kalabildiği biliniyor. 

Avcılarla karşılaşan su anolleri ilk başta olduğu yerde kalarak kamuflajının kendisini gizlemesini umuyor. Eğer bunda başarılı olmazsa kayalardaki çatlaklara saklanmayı deniyor.

Dr. Swierk suya dalmanın son seçenek olduğunu ama diğerlerinden çok daha etkili bir strateji olduğunu belirtiyor:

Suyun altına girmelerinden sonra, akıntının hareketli yüzeyinde tespit edilmeleri çok zor oluyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Guardian, Biology Letters