Ryan Reynolds, modern ebeveynlerin "çok yumuşak" olduğunu düşünüyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Ryan Reynolds, modern ebeveynlerin "çok yumuşak" olduğunu düşünüyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Ryan Reynolds, çocuk yetiştirmekle ilgili değişen dinamikler hakkındaki düşüncelerini paylaştı ve modern ebeveynlerinin çocuklarına "yumuşak" davrandığını söyledi.

Deadpool'un 47 yaşındaki yıldızı, Bizimle Başladı Bizimle Bitti'nin (It Ends With Us) oyuncusu Blake Lively'yle Eylül 2012'de evlenmişti ve çiftin 9 yaşındaki James, 7 yaşındaki Inez, 4 yaşındaki Betty ve 1 yaşındaki Olin olmak üzere 4 çocuğu var.

zxsdv
Reynolds, Deadpool & Wolverine’de (Marvel Studios)

Reynolds, ebeveyn olmanın duygularını anlama şeklini de değiştirdiğini itiraf ederek kendi çocukluğunun, evlatlarının deneyimleriyle karşılaştırıldığında "doğaçlama bir milis" gibi olduğunu söyledi.

Boston'daki Inbound teknoloji konferansında For the Culture'ın yazarı Marcus Collins'le konuşan Reynolds şöyle dedi:

Çatışma çözümü üzerine bir atölyeye gittim ve tüm hayatımı değiştirdi.

Reynolds, şöyle açıkladı:

Hissettiklerimi nasıl anlamlandıracağımı bilmiyordum. Çünkü çocukken kıtlık zihniyetim vardı. Beyninde seni her zaman kazanmaya veya haklı olmaya koşullandıran o şeyi çözümlemeyi bilmiyordum.

Teklif'in (The Proposal) oyuncusu, çocuklarının hayata bakış açısı hakkında şöyle dedi:

4 çocuğum var ve henüz hiçbiri, biraz da refah içinde doğdukları için, kıtlık zihniyetine sahip değil gibi görünüyor. Günümüzde ebeveynler çok farklı. Çok yumuşağız. Bağırmıyorum. Ben büyürken, yani delilikti, doğaçlama bir milisti.

Reynolds "Şimdiyse ebeveynlik için elimdeki tüm kaynaklara bakıp kendime gayet şefkatli olmayı hatırlatabiliyorum" dedi.

Fakat Reynolds, yine de daha önce çocuklarıyla kırılma noktalarına ulaştığını söylemişti.

2022'de üç kızı Betty, Inez ve James'in bazen "kuduz" olduklarını düşündürecek kadar "deli" davranabildiğine dair şaka yapmıştı.

Reynolds "Her ebeveyn gibiyim. Kendimi kaybettiğim anlar oluyor" demişti.

Asıl ilginç olan, o anki tavrından daha çok sonrasında ne yaptığın.

Deadpool'un yıldızı, eşi kendisine yol göstermeseydi şu anki gibi bir baba olamayacağını da söylemişti.

Reynolds, David Letterman'ın My Next Guest Needs No Introduction isimli programında "Tamamen dürüstçe, bütün bunları bana yapmayı gerçekten Blake gösterdi" demişti.

Lively, ailesini ziyaret ederken çocuklara bakması için kendisini yalnız bıraksa gerilip gerilmeyeceği sorulduğundaysa Reynolds şöyle espri yapmıştı:

Öncelikle, asla ailesini ziyaret etmesine izin vermezdim. Hayır, bu yasadışı. Bu adam kaçırma.

Geçmişte Reynolds, neredeyse 20 yıl boyunca Parkinson hastalığıyla yaşadıktan sonra 2015'te, 74 yaşındayken hayatını kaybeden babası James'le karmaşık ilişkisi hakkında da konuşmuştu.

Oyuncu "Bu durum onunla ilişkimin dengesini çok bozdu çünkü ne olduğunu pek anlayamıyordum" diye anımsamıştı.

Teşhisinden yıllar sonra bunun babamın yaşadığı halüsinasyonlar ve sanrılar yüzünden olduğunu fark ettim.

Reynolds şöyle devam etmişti:

Artık daha yaşlıyım ve geri dönüp baktığımda bunun daha çok babamla, onun mevcut koşullarında buluşmaya isteksizliğimle ilgili olduğunu düşünüyorum. Sonuna doğru onun yanında olabilirdim ve bunu yapmadım. Birbirimizden uzaklaştık ve sonsuza dek bununla yaşayacağım.

Independent Türkçe



Bilim insanları Ay'ın tüm yüzeyinde su izi buldu

Aydınlanma çemberindeki kraterlerin fotoğrafları Apollo 12 görevi sırasında yörüngeden çekilmişti (NASA)
Aydınlanma çemberindeki kraterlerin fotoğrafları Apollo 12 görevi sırasında yörüngeden çekilmişti (NASA)
TT

Bilim insanları Ay'ın tüm yüzeyinde su izi buldu

Aydınlanma çemberindeki kraterlerin fotoğrafları Apollo 12 görevi sırasında yörüngeden çekilmişti (NASA)
Aydınlanma çemberindeki kraterlerin fotoğrafları Apollo 12 görevi sırasında yörüngeden çekilmişti (NASA)

Mineraloji haritalarını yeniden inceleyen bilim insanları, Ay'ın farklı enlemleri ve yüzeylerinde su ve hidroksil bulunabileceğini ortaya koydu. Hidroksil de su gibi hidrojen ve oksijenden oluşuyor. 

Bu keşif hem Ay'ın jeolojik geçmişini ve süregelen süreçlerin anlaşılmasını sağlayabilir hem de Dünya'nın uydusuna yapılacak insanlı seyahatler için önemli bilgiler sunabilir.

Gezegen Bilimleri Enstitüsü'nden Roger Clark şöyle diyor:

Gelecekte astronotlar su bakımından zengin bu bölgelerden faydalanarak, ekvator yakınlarında dahi su bulabilir. Önceden yalnızca kutupta, özellikle de kutuplardaki derin kraterlerde yeterince su bulunabileceği düşünülüyordu. Suyun nerede olduğunu anlamak yalnızca Ay'ın jeolojik tarihini gözler önüne sermiyor, aynı zamanda astronotların gelecekte nerede su bulabileceğini de ortaya koyuyor.

Ay'ın üzerinde göl, nehir ya da benzeri su birikintileri yok. Eski araştırmalar özellikle yüksek enlemlere işaret ederek Güneş'ten doğrudan ışık ya da ısı almayan derin kraterlerde metrelerce buz olabileceğinin altını çiziyordu.

dhyj
Ay Mineraloji Haritalandırıcı'yla toplanan görseller minerallere göre renklendirildi. Mavi renkler feldspatları işaret ederken kutuplarda daha fazla su ve hidroksil görünüyor (NASA/PSI/R. Clark)

Ancak yeni çalışmalar, Ay'ın farklı yerlerinde önemli su kaynakları olduğunu vurguluyor. Clark ve çalışma arkadaşlarının son araştırması da su ve hidroksilin yayılımının boyutunu gözler önüne serdi. Buna göre Ay'ın yüzeyindeki kayalar ve topraklarda yer alan minerallere bağlı su ve hidroksil kaynakları hiç de azımsanmayacak kadar bol.

Araştırmacılar, 2008-2009'da Hindistan'ın Ay'ın yörüngesinde dolaştırdığı Chandrayaan-1 uydusunun NASA'nın Ay Mineraloji Haritalandırıcı'yla topladığı verileri kullanarak bu sonuca vardı. 

Tüm enlemlerde ve hatta doğrudan Güneş ışığı alan yerlerde bile su bulunsa da Ay denizinin daha kurak olduğu bildirildi. 

Krater oluşumu ve Güneş rüzgarının radyasyonuyla suyun milyonlarca yıllık süre zarfında yok olabildiği ancak bu sürecin de arkasında hidroksil bıraktığı belirtildi. Buna göre astronotlar, taşı sıkıp su çıkarmanın yolunu bulabilir.

Piroksenlerdeki su izlerinin Güneş ışınlarının vuruş açısına göre değiştiği ve Ay girdaplarının su bakımından çok zayıf olduğu da araştırmada bulundu. 

Araştırmanın sonuçları The Planetary Science Journal adlı bilimsel dergide yayımlandı.

Independent Türkçe, Science Alert, Daily Galaxy