Netflix'in zirvesindeki aksiyonun yönetmeninden köklere dönüş sinyali

Üç günde 30 milyondan fazla izlenmişti.

Rebel Ridge'in başrolünde oynaması planlanan John Boyega, 2021'de ailevi sebepleri gerekçe göstererek projeden ayrılınca yerine Aaron Pierre getirilmişti (Netflix)
Rebel Ridge'in başrolünde oynaması planlanan John Boyega, 2021'de ailevi sebepleri gerekçe göstererek projeden ayrılınca yerine Aaron Pierre getirilmişti (Netflix)
TT

Netflix'in zirvesindeki aksiyonun yönetmeninden köklere dönüş sinyali

Rebel Ridge'in başrolünde oynaması planlanan John Boyega, 2021'de ailevi sebepleri gerekçe göstererek projeden ayrılınca yerine Aaron Pierre getirilmişti (Netflix)
Rebel Ridge'in başrolünde oynaması planlanan John Boyega, 2021'de ailevi sebepleri gerekçe göstererek projeden ayrılınca yerine Aaron Pierre getirilmişti (Netflix)

Netflix'in yeni aksiyonu Rebel Ridge, yayın devinde gösterime girdiğinden beri fırtına gibi eserken, sinemaseverler devam filmini beklemeye başladı bile.

Ancak ScreenRant'in aktardığına göre yönetmen Jeremy Saulnier'in bir sonraki filmi, Rebel Ridge 2'den bile daha heyecan verici olabilir.

Saulnier'in 5. uzun metrajlı filmi olan Rebel Ridge, yayına girdiği günden bu yana hem eleştirel hem ticari açıdan inanılmaz bir performans sergiledi.

100 üzerinden 96 puan aldı

Netflix'in haftalık izlenme listesinde anında zirveye yerleşen film, sinema yazarlarından da övgü dolu yorumlar aldı. 99 sinema yazarının incelemesine göre film, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 96 gibi kusursuza yakın bir puan almayı başardı.

Üç günde 30 milyondan fazla izlenen film lehine bu kadar çok şey varken, Rebel Ridge'in devamı kaçınılmaz görünüyor. Netflix'in devam filmine yeşil ışık yakacağı tahmin edilse de Jeremy Saulnier'in gelecek filmi için farklı planları var gibi görünüyor.

48 yaşındaki Saulnier, verdiği bir röportajda yeni film projesinden bahsederek "biraz daha Dehşet Odası (Green Room) evreninde bir şeyler" yazdığını açıkladı. 

Başarılı sinemacı, Rebel Ridge'le yönetmenlik kariyerinin yeni bir yönünü keşfettiğini ve bir sonraki projesiyle köklerine dönmek istediğini söyledi.

Dehşet Odası, The Ain't Rights isimli bir punk rock grubunun konser için gittiği salonda neo-naziler tarafından alıkonmasını anlatıyordu. 2015 yapımı gerilimde Anton Yelchin, Imogen Poots, Patrick Stewart ve Joe Cole gibi isimler rol alıyordu.

Saulnier, ilk uzun metrajlı yönetmenlik denemesini 2007'de Cinayet Partisi'yle (Murder Party) yapmıştı. Neredeyse yönettiği her film ya da dizi, eleştirmenlerden olumlu yorumlar alan sinemacı, İntikam (Blue Ruin) ve Hold the Dark gibi yapımlara da imza atmıştı.

Independent Türkçe, ScreenRant, The Playlist



At binmenin kökenine dair ezber bozuldu

20. yüzyılın başlarında ortaya atılarak kabul gören Kurgan hipotezi, adını Yamna halkının yaptığı mezarlarda toprak yığılarak oluşturulmuş tepeciklerden alıyor (William Taylor/University of Colorado Boulder)
20. yüzyılın başlarında ortaya atılarak kabul gören Kurgan hipotezi, adını Yamna halkının yaptığı mezarlarda toprak yığılarak oluşturulmuş tepeciklerden alıyor (William Taylor/University of Colorado Boulder)
TT

At binmenin kökenine dair ezber bozuldu

20. yüzyılın başlarında ortaya atılarak kabul gören Kurgan hipotezi, adını Yamna halkının yaptığı mezarlarda toprak yığılarak oluşturulmuş tepeciklerden alıyor (William Taylor/University of Colorado Boulder)
20. yüzyılın başlarında ortaya atılarak kabul gören Kurgan hipotezi, adını Yamna halkının yaptığı mezarlarda toprak yığılarak oluşturulmuş tepeciklerden alıyor (William Taylor/University of Colorado Boulder)

At binmek vücudu zorlasa da iskeletin görünümünü de değiştirebilir mi? Bu sorunun yanıtı "evet" ama Colorado Boulder Üniversitesi'nden arkeologlar, insanlığın atlarla ilişkisinin tarihine yönelik bir itirazı yine de geliştirdi.

Yeni çalışmada konuya dair güncel araştırmalarla birlikte binlerce yıllık insan kalıntıları incelendi. Ata binmenin kalça ekleminin şeklini değiştirmek gibi izler bıraktığı bulundu. 

Ancak bu emarelerin bir insanın ata binip binmediğini anlamak için tek başına yeterli olamayacağı, zira uzun süre oturmak gibi eylemlerin de iskelet sistemini değiştirdiği bildirildi. 

Araştırmanın sonuçları Science Advances adlı bilimsel dergide 20 Eylül'de yayımlanan makaleyle duyurulurken baş yazarlardan Lauren Hosek şöyle diyor:

İskeletteki değişimleri tek bir olaya kesinkes bağlayabileceğimiz vakalar, arkeolojide neredeyse hiç görülmez.

Araştırmanın sonuçları, Kurgan hipotezi diye bilinen yaygın teoriye de şüphe düşürdü. 

Eldeki tartışılmaz kanıtlar, atların ilk olarak 4 bin yıl önce Rusya'daki Ural Dağları civarında ulaşım amacıyla kullanıldığını gösteriyor.

Kurgan hipoteziyse Yamna halkının milattan önce 4. bin yıl civarında at sırtında dolaştığını, İngilizce ve Fransızca gibi dillerin atasını da bu esnada Avrasya'da yaydığını bildiriyor. 

Bu tez, MÖ 3500'e tarihlenen insan kalıntılarında at binme sonucu oluşabilecek deformasyonlara dayandırılıyor. 

Araştırmanın yazarlarından William Taylor ve Lauren Hosek, insan kemiklerindeki bu deformasyonların ille de at binmeyle ilişkilendirilmesi gerekmediğini, başka aktivitelerin de bunlara yol açabileceğini vurguluyor. 

20. yüzyılda Amerika'nın batısında at arabasına binen Katolik rahibelerin iskeletlerinde de aynı izlere rastlandığına ve onların atlara doğrudan binmediğine işaret ediyorlar. 

Hosek ve Taylor böylece iskeletlerin tek başına "İnsanlar ne zaman ata binmeye başladı?" sorusuna yanıt veremeyeceğini bildiriyor. 

Hosek, "İnsan iskeletleri tek başına yeterli kanıtı oluşturamaz. Bu verileri genetik, arkeoloji ve at kalıntılarıyla birleştirmeliyiz" derken Taylor da şu ifadeyi kullanıyor:

En azından şimdilik, bu kanıtların hiçbirinin Yamna halkının evcilleştirilmiş atları olduğunu ortaya koyduğunu söyleyemeyiz

Independent Türkçe, Phys.org, Science Advances