Angelina Jolie ve Haluk Bilginer'i buluşturan film Netflix'te

49 yaşındaki aktrisi Oscar yarışına sokacak filmin yayın tarihi belli oldu

Maria, dünya prömiyerini 29 Ağustos'ta İtalya'nın prestijli sinema etkinliği Venedik Film Festivali'nde yaptı (Netflix)
Maria, dünya prömiyerini 29 Ağustos'ta İtalya'nın prestijli sinema etkinliği Venedik Film Festivali'nde yaptı (Netflix)
TT

Angelina Jolie ve Haluk Bilginer'i buluşturan film Netflix'te

Maria, dünya prömiyerini 29 Ağustos'ta İtalya'nın prestijli sinema etkinliği Venedik Film Festivali'nde yaptı (Netflix)
Maria, dünya prömiyerini 29 Ağustos'ta İtalya'nın prestijli sinema etkinliği Venedik Film Festivali'nde yaptı (Netflix)

Angelina Jolie'nin başrolde yer alarak ünlü opera sanatçısı Maria Callas'ı canlandırdığı Pablo Larraín imzalı Maria, sonbahar ödül sezonunu kasıp kavurmaya hazırlanıyor.

Variety'nin özel haberine göre Netflix, eleştirmenlerin büyük beğenisini kazanan filmi 27 Kasım'da ABD sinemalarında gösterime sokacak. 

Haluk Bilginer de oynuyor

Usta oyuncu Haluk Bilginer'in de rol aldığı biyografik film, 11 Aralık'ta da yayın platformunda izleyiciyle buluşacak.

Maria, Venedik Film Festivali kapsamında Sala Grande Tiyatrosu'nda düzenlenen dünya prömiyerinde 8 dakika ayakta alkışlanmıştı. Bu beğeniden etkilendiği dikkat çeken Jolie'nin, gözyaşlarına hakim olamadığı görülmüştü. 

Netflix, festival öncesinde en az bir büyük dağıtımcıyla girdiği açık artırma savaşını kazanmayı başarmıştı. 

Peaky Blinders'ın yaratıcısı Steven Knight tarafından kaleme alınan Maria, Callas'ın 1970'lerdeki hayatını anlatıyor. 

Şilili sinemacı Larraín'in biyografik draması, Yunan asıllı Amerikalı sopranonun, kamuoyunun gözü önündeki ihtişamlı ama çalkantılı hayatının ardından Paris'e çekilmesini konu alıyor. 

Maria'nın 49 yaşındaki Jolie'yi 15 yıl sonra ilk kez En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar yarışına sokacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Amerikalı aktris, 2009'da yönetmen koltuğunda Clint Eastwood'un oturduğu Sahtekar'daki (Changeling) performansıyla Oscar'a aday gösterilmiş ve 2000'de Aklım Karıştı'daki (Girl, Interrupted) rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Akademi Ödülü'nü evine götürmüştü.

Neredeyse 7 ay eğitim almış

Maria'nın oyuncu kadrosunda Jolie'ye eşlik eden isimlerin başında usta aktör Haluk Bilginer geliyor. Filmde ayrıca Valeria Golino, Kodi Smit-McPhee ve Pierfrancesco Favino da rol alıyor.

Venedik Film Festivali'ndeki basın konferansında konuşan Jolie, rolü için "neredeyse 7 ay" opera şarkıcılığı eğitimi aldığını paylaşarak şunları söylemişti: 

Buradaki herkes biliyor, çok gergindim. Neredeyse 7 ay eğitim aldım çünkü Pablo'yla çalıştığınızda hiçbir şeyi yarım yamalak yapamazsınız. O, en harika şekilde, gerçekten çalışmanızı ve gerçekten öğrenip çalışmanızı talep ediyor.

Yapımcılığını Jonas Dornbach, Janine Jackowski, Juan de Dios Larraín ve Lorenzo Mieli'nin üstlendiği Maria, 29 Eylül'de New York Film Festivali'nde izleyiciyle buluşacak. Film 26 Ekim'deyse Los Angeles'taki AFI Film Festivali'nde gösterilecek. 

İlk tek filminin çekimleri için Kapadokya'ya gelmişti

Tüm zamanların en tanınmış ve başından geçen sansasyonel olaylarla ses getiren sopranolarından biri olan Callas, 1969'da İtalyan sinemacı Pier Paolo Pasolini'nin ısrarı üzerine yönetmenin Medea adlı filminde başrol oynamıştı. 

Daha önce de opera sahnelerinde defalarca Medea rolünü canlandıran Callas, bu ilk ve tek sinema filminde hiç şarkı söylemiyordu. Mitolojik olaylara dayalı trajedinin çekimlerinin büyük bölümü, Kapadokya'daki Göreme Tarihi Millî Parkı'nda gerçekleşmişti. 

Independent Türkçe, Variety, Digital Spy



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature