Yıldız oyuncudan itiraf: "Onun hakkında yüzde 100 önyargılıydım"

Johnson eski rol arkadaşı hakkında "O çok hoş ve kibardı, tamamen yabancı olmama rağmen çok cana yakındı" dedi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Yıldız oyuncudan itiraf: "Onun hakkında yüzde 100 önyargılıydım"

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Dakota Johnson, birlikte çalışmadan önce neden Justin Timberlake hakkında "yüzde 100 önyargılı" olduğunu açıkladı.

34 yaşındaki oyuncu, Vanity Fair'in 26 Eylül'de yayımlanan röportaj videosunda, 2010 yapımı Sosyal Ağ'da (The Social Network) şarkıcıyla birlikte rol almak hakkındaki hislerini paylaştı. Filmde canlandırdığı karakterin, Timberlake'in karakterinin yanında uyandığı bir sahneyi izledikten sonra Johnson'a, çekimler başlamadan önce rol arkadaşıyla ilgili "önyargılı görüşleri" olup olmadığı soruldu.

Johnson "Daha 19 yaşındaydım ve Justin Timberlake'in üzerine çıkıp saçımı suratına savuruyordum" diye açıkladı.

Yüzde 100 önyargım vardı. Ancak o çok hoş ve kibardı, tamamen yabancı olmama rağmen çok cana yakındı.

Johnson, filmdeki sahneleri çok net bir şekilde hatırladığını söyledi.

Grinin Elli Tonu'nun (Fifty Shades of Grey) yıldızı, Timberlake'le olan sahnesini izlerken "Sanırım Sosyal Ağ ve David Fincher olduğundan, çok fazla tekrarladığımızdan, içinde gibiyim. Hepsini biliyorum, tüm replikleri biliyorum. Hâlâ aklımda" diye açıkladı.

O kadar çok tekrarladık ki bunu hatırladığımda şu an yaşanıyormuş gibi hissediyorum. Belki de travmatize oldum.

Johnson, röportaj sırasında annesi Melanie Griffith'in eski ABD Başkanı Barack Obama'ya kendisinin kısa bir şort giydiği sahneyi nasıl anlattığına dair çok komik bir hikaye de paylaştı.  

Oyuncu "Annemleydim ve Barack Obama'yla tanışıyorduk. Çok önemli bir andı" diye ekledi.

Obama onunla konuşuyordu ve annem 'Ah, Bay Başkan, bu benim kızım. Yeni bir film çekti. O da bir oyuncu. Sosyal Ağ'da oynadı ve iç çamaşırıyla görünüyordu' dedi ve ben mahvoldum.

Sosyal Ağ'ın yanı sıra ikili daha yakın zamanda, Johnson, ocak ayında NSYNC'in liderinin müzikal konuk olduğu bir Saturday Night Live bölümünü sunduğunda bir kez daha birlikte çalışma fırsatı yakalamıştı. Madame Web'in yıldızı, açılış monoloğu sırasında şarkıcıya selam yollamıştı.

Johnson "Bugün Justin Timberlake'le benim için bir yeniden buluşma gibi. Biz aslında Sosyal Ağ isimli filmde birlikte rol almıştık" dedikten sonra Timberlake sahnede yanına gelerek espri yapmıştı:

O günleri hatırlıyorum Dakota.

Johnson, şarkıcıya niye sahneye çıktığını sorunca Timberlake, esprili bir şekilde Johnson'ın ismini okuduğunu duyunca bunun ona katılması için bir "çağrı" olduğunu varsaydığını söyledi. Johnson, Timberlake'ın müzikal konuk olduğunu açıkladıktan sonra şarkıcı, sunuculuğu Johnson'dan devralmakla ilgili şaka yapmıştı.

Timberlake "Skeçlerde yer almamı istersen, ben daha önce sunuculuk yaptım" dedikten sonra seyirciye "5 defa" diye ağzını oynatmıştı. Johnson gözlerini devirerek gülümsemiş ve şöyle yanıt vermişti:

Yani, evet, bu 10 yıl önceydi.

Independent Türkçe



100 tam puanlı yeni dizi şimdiden Adolescence'la kıyaslanıyor

Sırlarımız'da başroldeki Marie Bach Hansen'e (solda) Danica Curcic (sağda) eşlik ediyor (Netflix)
Sırlarımız'da başroldeki Marie Bach Hansen'e (solda) Danica Curcic (sağda) eşlik ediyor (Netflix)
TT

100 tam puanlı yeni dizi şimdiden Adolescence'la kıyaslanıyor

Sırlarımız'da başroldeki Marie Bach Hansen'e (solda) Danica Curcic (sağda) eşlik ediyor (Netflix)
Sırlarımız'da başroldeki Marie Bach Hansen'e (solda) Danica Curcic (sağda) eşlik ediyor (Netflix)

Netflix izleyicileri, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 tam puana sahip yeni İskandinav suç dizisi Sırlarımız'a (Reservatet) övgüler yağdırıyor. Derinlikli ve rahatsız edici atmosferiyle dikkat çeken dizi, şimdiden yılın en çok konuşulan yapımları Adolescence ve The White Lotus'la kıyaslanıyor.

Danimarka yapımı 6 bölümlük dizi, 15 Mayıs'ta yayına girmesine rağmen cinsiyet ve sınıf çatışmalarını ele alış biçimiyle kısa sürede büyük ses getirdi.

Hikaye, varlıklı bir Kopenhag mahallesinde yaşayan Filipinli dadı Ruby'nin kaybolmasıyla başlıyor. Komşusu Cecilie, olayın ardında karanlık bir sır olabileceğinden şüpheleniyor. Kendi dadısı Angel ve acemi polis memuru Aicha'yla birlikte soruşturmaya başlayan Cecilie, tahmin ettiğinden çok daha rahatsız edici gerçeklerle yüzleşiyor.

Dizi, Danimarkalı ödüllü senarist Ingeborg Topsøe tarafından kaleme alındı. Yönetmen koltuğunda ise 2010-2022'de izleyiciyle buluşan Danimarka yapımı kült politik dizi Borgen'le tanınan Per Fly oturuyor.

Rotten Tomatoes'da eleştirmenlerden tam puan alan Sırlarımız, izleyicilerin de övgüsünü topladı. Sosyal medyada dizi hakkında yapılan yorumlardan biri şöyle: 

Başta sıradan bir kayıp vakası gibi görünüyordu ama hikaye ilerledikçe sosyal ve cinsel tartışmaların iç içe geçtiği karanlık bir girdaba dönüştü. İzleyiciyi kendi önyargılarını da sorgulamaya iten rahatsız edici bir iş.

Bir diğer kullanıcı ise, "Sırlarımız iyi bir gerilim dizisi. Yine Avrupalıların, Amerikalıların abarttığı içeriklerden çok daha iyi işler çıkardığının kanıtı" yorumunu yaptı.

"Adolescence ve The White Lotus'la benzer temaları işliyor"

Collider da diziyi övgüyle karşıladı. İncelemesinde Sırlarımız'ı "Eğlenceli ama aynı zamanda sürükleyici ve güncel bir mini dizi" diye tanımlayarak ekledi: 

Bu yılın gündem belirleyen yapımları Adolescence ve The White Lotus'la benzer temaları işliyor ama kimi yerlerde karanlık hikayesini onlardan bile daha ustaca kullanıyor.

Toplamda üç saatten biraz fazla sürede izlenebilen dizinin başrolünde, 2019 yapımı Son Vermeer'de (The Last Vermeer) Guy Pearce'la birlikte rol alan Marie Bach Hansen yer alıyor. Kadroda ayrıca, başrolünde Mads Mikkelsen'in yer aldığı 2020 tarihli Körkütük'le (Druk) tanınan Lars Ranthe de bulunuyor.

Yönetmen Per Fly, diziyle ilgili "Parlak ve pürüzsüz yüzeyin altında kaynayan sırlar ve çatışmalar ilgimi çekti. Cephe çatladığında insan gerçeği nasıl ortaya çıkıyor, bunu görmek istedim" dedi.

Yapımcı ve senarist Ingeborg Topsøe ise "Bu türle oynamayı seviyorum çünkü izleyicinin tüm dikkatini istiyor" diyerek ekledi: 

Suç hikayesini bu ortamda anlatmak ise bana özellikle cazip geldi. Bakım ve samimiyetin, ev ortamında dadılar aracılığıyla dışarıdan sağlanması bizde ve çevremizdekilerde neyi harekete geçiriyor? En iyimizi mi, en kötümüzü mü ortaya çıkarıyor?

Independent Türkçe, Daily Mail, Mirror, Collider