Başarısız Tom Cruise filmi, 7 yıl sonra kıymete bindi

Filme büyük yatırım yapan Universal'in 60 ila 95 milyon dolar zarar ettiği tahmin ediliyor (Universal Pictures)
Filme büyük yatırım yapan Universal'in 60 ila 95 milyon dolar zarar ettiği tahmin ediliyor (Universal Pictures)
TT

Başarısız Tom Cruise filmi, 7 yıl sonra kıymete bindi

Filme büyük yatırım yapan Universal'in 60 ila 95 milyon dolar zarar ettiği tahmin ediliyor (Universal Pictures)
Filme büyük yatırım yapan Universal'in 60 ila 95 milyon dolar zarar ettiği tahmin ediliyor (Universal Pictures)

2017'de vizyona girip başarısız olan ve başrolünde Tom Cruise'un yer aldığı film, dijital ortamda izlenmeye başladı. 

İlk filmi 1932'de çekilen Mumya (The Mummy) serisi, 1999-2008'de Brendan Fraser'ın başrolünde olduğu üçlemeyle ticari başarı yakalamıştı. 

Dördüncü filmin iptalinden sonra seri, 2017'de bu kez Tom Cruise'la ve 'Karanlık Evren' (Dark Universe) adıyla yeniden başlatılmak istenmişti.

Ancak Alex Kurtzman yönetmenliğindeki film hem ticari hem de eleştirel açıdan başarısız olunca bu planlar rafa kalktı. 

ABD'de hizmet veren dijital yayın servisi Peacock'ta gösterilmeye başlanan film, üçüncü sıraya ulaşmayı başardı. 

Ryan Gosling ve Emily Blunt'ın başrollerinde olduğu 2024 yapımı Dublör (The Fall Guy) ve bir dönem Türkiye televizyonlarında sıklıkla gösterilen 34 yıllık Yeraltı Canavarı'nın (Tremors) arkasına yerleşen film, pek çok kişiyi şaşırttı. 

Screen Rant yazarı Grant Hermanns, Tom Cruise liderliğindeki filmin Mumya serisinin en kötü yapımlarından biri olduğuna işaret etti. Film, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'ta 100 üzerinden 15 alabildi.

Eleştirmenlerin sevmediği filmlere zaman zaman seyirciler bayılabiliyor ancak Mumya'nın seyirci notu da yalnızca yüzde 35. 

Cadılar Bayramı'nın yaklaşmasıyla korku filmi arayan izleyicilerin bu yapıma şans verdiği tahmin ediliyor. Tutsak Abigail'in (Abigail) aynı listede dokuzuncu sırada olmasının da benzer bir sebepten kaynaklandığı söylenebilir. 

Tom Cruise etkisi de göz ardı edilemez. Hollywood yıldızının diğer filmlerinden kaynaklanan bir çekim gücü var. Cruise, Mumya'dan sonra Görevimiz Tehlike (Mission Impossible) serisi ve Top Gun: Maverick'le iyi bir ivme yakalamış durumda. 

Mumya'da başrolü paylaşan Annabelle Wallis, "Tom Cruise diğer oyuncuların filmlerde kendisiyle koşmasına asla müsaade etmiyordu. Tom Cruise'la ekranda koşma fırsatı bulduğum için çok mutluydum" diyerek dikkat çekmişti. 

Independent Türkçe, Screen Rant, Collider



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe